Yerel seçimlere doğru ilerlediğimiz şu günlerde belediye başkan aday adayları boy göstermeye başladı. Bir çok siyasi partide isimlerinin deklere edildiği, ancak aday adayı olup olmayacağı kesin olmayan isimlerde var.
Var da…
Birçoklarının yine parti genel merkezlerinin atama kararıyla karşımıza çıkacaklarına benziyor. Ki, her zaman olduğu gibi çok yanlı. “Daha çok demokrasi” diyenlerin inandırıcılığına gölge düşürüyor.
Aday adayı olan kişileri,
Adaylığa gerçekten demokrasinin gereği için, kişileri parti üyeleri seçmeli.
Kimi il, ilçe ve parti yöneticilerinin siyasal alanlarında var ettikleri parti üyelerine bu hak ve saygı sunulmalı. Adaylar üyelerin egemenliği doğrultusunda açığa çıkarılmalıdır.
Parti genel merkezlerinin doğrudan atamalarını, ben doğru bulmuyorum.
Bir parti üyesine karşı yapılan doğrudan atamalar, siyasal anlamda etik olmayacağı gibi, oyalanan parti üyelerine karşı ciddi bir yok saymadır.
Biliyorum,
O ya da bu nedenle bir çok adayın yahut genel merkez yöneticilerinin işine gelmeyecek. Lakin bu geriye düşürülme girişiminin farkında olan bir parti üyesinin oy vermekte işine gelmeyecektir.
Demokratik adımlar zeminden atılmalıdır.
Kazanılır ya da kazanılmaz, lakin demokrasi kalıcı olur.
Bu yolla,
Parti üyelerinin demokratik hakkıyla seçilen adaylar, aynı demokrasi paralelinde halk tarafından seçilmiş olmalılar ki;
Kazananlar ya da kazanamayanlar arasındaki sonuçlar tahliller nedenlerini net bir şekilde açığa çıkaracaktır.
Aksine parti üyelerinin saf dışı bırakıldığı bir düzende,
Ya parti üyelerine güven duyulmadığı, ya parti üyelerinin seçeceği adaya güven duyulmadığı, ya da demokrasi naraları palavra, ki demokrasinin gerçekten benimsenmediğinin bir göstergesidir.
Kırşehir'de bu yarışa baş koymuş, şahsiyetlerini, duruşlarını takdir ettiğim kimi isim ve kişilere barış içinde yarış diliyorum.