Utku’nun anne ve babası son oynanan Evranspor maçını izleyerek çocuklarına destek verdiler. Utku’yu her maç olduğu gibi Evranspor maçında da izlemek için tribündeki yerlerini alan annesi ve babası zevkli-çekişmeli geçen maçı heyecanla izledi.
Heyecan içinde maçı izleyen Selda-Selçuk Böğrekçi çifti zaman zaman Utku’ya yapılan sert faullere tepki gösterdi.
Yeşilyurt Mustafa Bozkurt Ortaokulunda Türkçe Öğretmeni olan annesi Selda Böğrekçi ve Mucur Şehit Astsubay Sedat Mert Cumhuriyet İlköğretim Okulunun Müdürü babası Selçuk Böğrekçi Evranspor ile oynanan ve 1-1 sona eren maçta çocuklarını yalnız bırakmadı.
Oğulları Utku’nun futbola olan sevgisini gördükten sonra onun yetişmesi ve gelecekte başarılı bir futbolcu olması için harekete geçtiklerini belirten Selda-Selçuk Böğrekçi çifti şunları söylediler:
“Çocuklarımızın sağlıklı büyüyüp gelişmesi, başarılı olması için anne ve babalara önemli görevler düşmektedir. Çünkü çağımız teknoloji çağ. Küçük yaştaki çocukların bu teknolojiye esir düşmesine fırsat vermemiz gerekiyor. Onların sağlıklı birey olması için biz anne ve babalara da önemli görevler düşmektedir. Sağlık için onlara spor yaptırmak zorundayız. Şöyle hatırlıyoruz da bizim çocukluğumuzda kendimize ait telefonlarımız yoktu. Camdan cama haberleşip, sokaklarda buluşturduk. Yakar top, kovalan baç,saklambaç , misket… Sokaklar da ip atlaya biliyorduk. Ağaçlardan meyve toplayıp doğayla iç içe bir çocukluk yaşadık. Peki şimdi öyle mi? Teknoloji çağı bütün doğal hayatımızı tüketti. Çocuklarımız okullardan arda kalan zamanlarının neredeyse hepsini bilgisayarları başında geçiriyorlar. Hareketsizleşen bedenlerinden ilerleyen yaşlarından sağlıklı olmalarını beklemek inanın mümkün değil. Bu nedenle çocuklarımızı spora yönlendirelim. Boş zamanlarını teknolojik oyunlarla tüketmeleri yerine çocuklarımızın spor yapmalarını sağlayalım. Böylece çocuklarımızın sosyal çevresinin gelişimine zemin oluşacaktır. Kendini ifade edebilme yeteneği artacak fiziksel güç ve koordinasyon becerileri gelişecektir. Disiplin sahibi olup evde okul ve spor hayatında daha düzenli olacaktır. Bizler de toplum olarak eksik olan konuya gelince, her şeyin bedenimizde başladığını düşünemiyoruz. Beden ne kadar rahat ederse beyin de o denli açılır ve rahat çalışır.Sadece okuldan alınan eğitim ne yazık ki çocuk gelişimi için yeterli değil.Yurtdışında birçok ülkede sekiz saat olan beden eğitimi dersleri bizim ülkemizde seçmeli ders olarak öğrencilere sunuluyor.Bunun sonucunda her türlü imkan ve şartlarımız olmasına rağmen çocuklarımızın spor kültürü eksik kalıyor” dediler.
Her çocuğun ayrı bir yeteneği olabileceğini, kimisinin futbolu, kimisinin voleybolu, kimisinin basketbol ya da jimnastiği sevebileceklerini belirten Selda-Selçuk Böğrekçi çifti, oğulları Utku’nun da futbol yeteneğinin öne çıktığı için bu spora yönlendirdiklerini ve onun her antrenmanını ve maçını yakından takip ettiklerini söylediler.
Selda-Selçuk Böğrekçi çifti, sözlerini şöyle sürdürdüler:
“Ne yazık ki, televizyon karşısında ve bilgisayar başında geçirilen saatler, spor alanlarının ve parkların azlığı, ailede spor alışkanlığının olmayışı çocuklarımızı her geçen gün spordan ve fiziksel aktiviteden uzaklaştırıyor. Her 5 çocuktan 4’ü sağlık için gereken yeterli fiziksel aktiviteyi gerçekleştiremiyor. Aktivite azlığının fiziksel sağlığı olumsuz yönde etkilediği birçok çalışma ile kanıtlanmış durumda. Bunun yanında aktivite azlığı çocuğun okul başarısını ve hayattaki başarısını da önemli derecede etkiliyor.Spor çocukların gelişimine yardımcı olur. Spor yapan ve bir takımla çalışan çocuklar kendi değerini fark eder. Kendine güvenen, bağımsız, kendini kontrol edebilen bir kişilik kazanmasını sağlar. Hedef belirleme ve bu hedefleri başarıyla gerçekleştirme konusunda bilgi ve beceri kazandırır. Bir takımın parçası olan çocuğun sorumluluk duygusu gelişir. Sağlık için yapılan spor azalmasını sağlar. Sosyalleşir. Grup çalışmasına yatkın hale gelir. Bu nedenle sporun bir yaşam biçimi haline getirilmesi gerekiyor. Biz de oğlumuz Utku’nun sağlığı için spora yönlendiriyoruz” dediler.
Kırşehir’de her yaz döneminde olduğu gibi bu yaz döneminde de yaz okulları açıldığını ve her çeşit dalda çocuk ve gençlerin spor yapabileceğini de belirten Selda-Selçuk Böğrekçi çifti sözlerini şöyle tamamladılar:
ANNE VE BABALARA UYARI…
“Burada yeri gelmişten gazetemiz Kırşehir Çiğdem aracılığıyla bütün aileleri de konuda uyarmak isteriz.Çocuklarımızı büyük tehlike bekliyor. Lütfen çocuklarınızı teknolojik ürünlerden uzak tutun. Mecbur kalmadıkça ödevleri dışında çocuklarınızın bilgisayar, tablet, IPad kullanmasına izin vermeyin. 12 yaş altında çocuklarınıza kesinlikle cep telefonu vermeyin. 13 yaşından büyük çocuklarınıza da sadece acil durumda kısıtlı şekilde cep telefonu kullanmasına izin verin. Cep telefonu kullan gençleri ise konuşma yerine daha fazla mesajlaşma yönlendirmek, konuşmaları, eller serbest, kulaklıkla kulakta tutmadan konuşmaya teşvik etmek gerekiyor. Bunun yanı sıra özellikle evde IPad, dizüstü bilgisayarların ve cep telefonlarının yakınlarda yer almamasına dikkat edilmelidir. Bazı anne babalar çocuklarının cep telefonu ile oymasından bir sakınca görmüyor. Bu konuda kesinlikle dikkatli olmak gerekir. Evinizi mümkün oldukça teknolojik cihazlardan arındırın. En azından bilgisayar ve cep telefonu ile ilgili işlerinizi başka bir odada yapabilirsiniz. Çocuklarınızın sağlığından anne babalar sorumludur. Bu nedenle çocuklarını teknolojinin getirdiği tehlikelerden koruyun. Bu yazımda daha çok teknolojinin fizyolojik etkilerini vurguladım fakat çocukların gelişimi ve psikolojik etkilerine değinmedim. Teknolojik cihazlar çocukların gelişimlerini ve ruh sağlıklarını da aynı şekilde oldukça olumsuz etkilemektedir. Örneğin küçük yaşlarda uzun süreli televizyon izleyerek büyüyen çocuklarda gelişim geriliği ve konuşma problemleri ortaya çıkıyor. Çocukların sosyal becerilerini de olumsuz etkileniyor. Yine pasif bir şekilde bilgisayar ve TV karşısında zaman geçiren çocukların fiziksel becerilerinde problemler oluşurken kilo alımı ve obezite riskini de artırıyor. Çocuğunuza yapacağınız en büyük iyilik onu teknolojinin olumsuzluklarından koruyup daha fazla doğa ile iç içe zaman geçireceği fırsatlar sunmanızdır. Çocukları evlere hapsetmeyin. Arkadaşlarıyla açık hava oynamasına izin verin.”
(Haber-Fotoğraflar: Salih HANÇER)
Muhabir: TE Bilişim
