Cuma günü Mustafa Kemal Atatürk’ü kaybettiğimiz gün… Bir 10 Kasım günü kaybetmiştik Büyük Atatürk’ü… Atatürk aramızdan ayrılalı 79 yıl olmuş. 10 Kasım’da, o unutulmaz acılı günde, bir buket Kasımpatı ile O’nu saygı ve artan bir özlemle anacağız.

Cuma günü Mustafa Kemal Atatürk’ü kaybettiğimiz gün…

Bir 10 Kasım günü kaybetmiştik Büyük Atatürk’ü…

Atatürk aramızdan ayrılalı 79 yıl olmuş.

10 Kasım’da, o unutulmaz acılı günde, bir buket Kasımpatı ile O’nu saygı ve artan bir özlemle anacağız. Anıyoruz.

Atatürk, “Aydınlanma Devrimi”nin, çağdaşlığın, uygar olmanın simgesidir.

Atatürk, geçmişin anısı değil, geleceğe bakışın önderidir.

Korkaklar hiçbir devirde başarı ve zaferin mimarı olmamıştır. Zorluklara boyun eğmeyen kahramanlar ise, tarih sayfalarını yazmıştır. Şartlar ne kadar ağır olsa da kahramanlar zamanlaüstün kalmayı başarmıştır. Tarih sayfalarını inceleyiniz lütfen.

Onuru, bağımsızlık duygusunu ve başınıdik tutabilmeyi halkına aşılayan Atatürk, çağdaşlığa giden yolda hiç sönmeyen bir ışıktır ve öyle yanacaktır.

Mustafa Kemal, çağın dar kalıplarından taşan, milli ülkülere sırtını yaslayan büyük bir komutan, eşsiz bir devlet adamıydı ve tarihe de böyle geçti.

Atatürkçülük ateşini diri tutmak zorundayız. Bu ateşi diri tutmanın tek yolu devrim ve ilkelerinin içerisinde, onların ruhuna uygun, yeni ateşler yakmaktır. Ancak laik demokratik Cumhuriyeti ve Ulu Önder’e yönelik haksız ve mesnetsiz saldırıların arttığı dönemlerden geçiyoruz ne yazık ki…

Daha geçen haftabir Profesör, Atatürk’e hakaret ve aşağılayıcı söylemlerinden dolayı bir yıl üç ay hapis cezasına çarptırıldı. Yazık profesörlüğüne yazık!

İnsanın en önemli meziyetlerinden birisi de had bilmesidir. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’te, onun açtığı okullarda okumuş, profesörlüğe kadar yükselmiş, ama ülkenin kurucusuna dil uzatıyor, olacak iş mi bu? İnsanlık mı bu? Adamlık mı bu? Mayası bozuk değil mi?

Haddini bilen bilir, kendini bilen ise, aslını inkâr etmez!

Maalesef günümüzde kendini bilmez, şahsiyetsiz insanlar ağzına geleni konuşuyor, adeta ne kadar karaktersiz olduklarını tescil ettiriyorlar. 

Bizi biz yapan değerlerimizi ağızlarından akıttıkları pisliklerle kirletmeye, basitleştirmeye ve itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar.

Bu tipler kimi zaman dinimize, kimi zaman bayrağımıza, kimi zaman vatanımıza, kimi zaman da Ata'mıza dil uzatan hazımsızlar olarak kendilerini ifşa ediyorlar.

Ne hazindir ki, bu zihniyeti tarif etmek için ise, dilimizdeki bütün argo sözcükler kifayetsiz kalıyor. Ne desek boş!

Son dönemin beyinsiz, hasta sözüm ona tarihçileri ve kimi cemaatlerin sözde akıl daneleri de Atatürk'ü eleştirmek veya tartışma konusu yapmaktan öteye geçip ailesine dil uzatacak kadar soysuzlaşıyorlar!

Yedi düvele meydan okuyan ve zaferle çıkan bir büyük liderin, kurtarıcının neyini tartışacaksınız?

Behey gafiller, sana cennet bir vatan bırakan Ata'nın neyini eleştireceksiniz?

Atatürk'ten daha üstün vasıflarınız mı var da "Şöyle yapsaydı, böyle yapsaydı" diye akıl verme hadsizliğine kalkışacaksınız! Bire gafiller, bire hainler!

Dünya'nın önünde gıpta ile eğildiği, denize döktüklerinin dahi O'nun liderliğini tartışma konusu yapamadığı Mustafa Kemal Atatürk'ü tartışma konusu yapacaksınız!

Atatürk'e dil uzatan, hakaret eden sözde meczup yapılıların birkaç ay hapis yatıp sonra tekrar zehir zemberek saçmalıklarından bıktı, usandı bu millet.

Bu yüzden olacak ki Aziz Atatürk'e sürekli saldırılar olmuştur ihtimal odur ki arkası da kesilmeyecektir. Aziz Atatürk'e dil uzatanların geçmişini bir inceleyiniz, ailesi kim, nereli, nerden gelme?

Hazır idam konusu gündeme geldiğine göre Ata'ya hakaret edenler de bu yasaya dâhil edilsin.

Hem de öyle boynundan falan değil, dilinden asılsın!

Bu 10 Kasım günü düşünüyorum da bu Büyük Kurtarıcının izinde yürümek temel ülkümüz olmalıdır.

Büyük Atatürk’ü kaybettiğimizde bütün Türkiye ağlamıştı.

Şimdi düşünüyorum da bu millet ağlamakta ne kadar da çok haklıymış.

Atatürk’ü kaybettiğimizde aslında her şeyimizi kaybetmişiz.

Keşke neden ağladığımızı bilseydik, anlasaydık o gün…

Aslında Cumhuriyetimize sahip çıkmak uğruna ağlamışız.

Sonyıllarda Atatürk’ü gereği gibi anmamaya başlamışız da ona ağlamışız.

Atatürk bir “Aydınlanma Yıldızı” değil mi?

İstiklale, her şeye rağmen, ufkumuzu gösteriyor, aydınlatıyor, bilmeyenler bilsin, öğrenmeyenler öğrensin…

Biz Cumhuriyet kuşaklarıyız. Vatanımızı, Bayrağımızı. Atamızı severiz

Eğer bugün biz bu emaneti gereği gibi koruyamıyor isek, görevimizi yapmıyoruz demektir.

Hadi gelin kabul edelim, doğrularda anlaşalım, birleşelim.

Yıkılmış bir imparatorluğun enkazı üzerinde bir dahi, bir Mustafa Kemal Atatürk çok sevdiği Türk milletine “Yarın Cumhuriyeti ilân ediyoruz” demişti ve Cumhuriyeti ilân etmişti 29 Ekim 1923’te…

Cuma günü Mustafa Kemal Atatürk’ü anacağız.

Nasıl bir törenler yapılacak merak ediyorum.

Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili son derece basmakalıp, vasatın altında ruhsuz laflar havada uçuşacak kim bilir!

Bu lafları yüksek sesle söylemenin “Atatürk Sevgisi”ni gösterdiğini sananlar, söylediklerinin aslında son derece ruhsuz formüller olduğunu, bunları yıllar yılı tekrarlamanın Atatürk’e yapılmış ve yapılabilecek en büyük ayıplardan biri olduğunu görmemiş olacaklar. Bunu yapanlar hasta kafalılardır.

Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetimizin tartışılmaz kurucusudur. Dünyada o yıllarda döneminin en ileri görüşlü siyaset adamlarından, liderlerinden birisidir.

Türk toplumunun gelişme sürecinin temellerini atmıştır. Dünyanın nereye gittiğini görebildiği için o günlerin şartlarında iki kez çok partili demokrasiye geçmeyi denediğini görüyoruz.

Mustafa Kemal Atatürk’ü seviyoruz. O vatanımızın kurucusudur, O özgürlüğümüz emanetidir.

Ama herhangi bir nedenle O’nu sevmeyen de olabilir. Temelini O’nun attığı bir toplumda yaşadığı halde sevmeyenlerin de olmasının hiçbir önemi yoktur; bunlar Atatürk’ün ne değerini, ne de önemini azaltır. Ama Mustafa Kemal’in herhangi bir kararının analiz edilmesi, çıkış noktası ve sonuçlarıyla tartışılması son derece doğaldır ve böyle olması da gerekir.

Bu ülkede tabi ki Atatürk’ünheykelleri de olacaktır. Ankara Ulus’taki, İstanbul Taksim’deki, Kırşehir Cacabey Meydanı’ndaki Atatürk Heykelleri bu devletin kuran, Türk Milletini esaretten kurtaran, özgürlüğü ve bağımsızlığı getiren Mustafa Kemal Atatürk’ün…

Tabi ki yüz milyonlarca seveni olacaktır. Onlar olduğu sürece Atatürk sevgisi sürüp gidecektir.

Ben de bugün, Cuma günü törenlerle anacağımız Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önderimizi unutmayacağım, unutturmayacağız…

Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle, minnet ve şükranla anıyorum.

Ey Atatürk, eşsiz insan ruhun şâd, mekânın cennet olsun…

07.11.2017