Ağustos ayı, Türk’ün zaferler ayıdır. 26 Ağustos 1071 ile başlayan bu zaferler dizisi 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da taçlandı.
Ağustos ayı Türk’ün zaferler ayıdır. Türklere Anadolu’nun kapılarını 954 yıl önce açan Malazgirt Meydan Muharebesi, Türk Milletinin son yurdunun Anadolu olduğunun tarihi bir nişanesi âdeta tapu senedi olmuştur.
Anadolu’daki Türk hâkimiyetini mutlak hâle getiren Malazgirt Zaferi’nin 954’üncü, bağımsızlığımıza giden zafer yolunu açan Büyük Taarruz ve 30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesi diye de adlandırdığımız Dumlupınar Zaferi’nin103’üncü yılı kutlu olsun.
Ağustos ayı Türk’ün zaferler ayıdır, dedik. Çünkü 26 Ağustos1071’de Malazgirt, 11 Ağustos 1473’te Otlukbeli, 23 Ağustos 1514’te Çaldıran, 24 Ağustos 1516’da Mercidabık, 29 Ağustos 1521’de Belgrad, 29 Ağustos 1526’da Mohaç, 1 Ağustos 1571’de Kıbrıs’ın fethi, Türk’ün cihangirliğinin sembolleri olmuştur. 23 Ağustos – 13 Eylül 1921 tarihleri arasında Sakarya Meydan Muharebesi ve nihayet 26 ağustos1922’de başlayan Büyük Taarruz, Türk kahramanlığının, İstiklal aşkının ve varoluş temelinin sembolü olan savaşlardır.
Özellikle bu milletin ve devletin bekası için verilen milli mücadelenin büyük zaferi bu aydadır. Gazi Mustafa Kemal ve dava arkadaşları öncülüğünde başlatılan kurtuluş mücadelesi 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesiyle zirveye tırmanmış ve burada söken zafer şafağı milletimizin yolunu aydınlatmıştır.
30 Ağustos 1922’de Büyük Türk Milleti ve Kahraman Ordumuz, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, her karışı şehit kanıyla sulanmış, bin yıllık kutsal vatan topraklarımızı parçalayarak milletimizin istikbal ve istiklalini hedef alan işgalci güçlere karşı 26 Ağustos şafağında Büyük Taarruzu başlatmıştır. Bu taarruz 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da kazanılan muhteşem bir zaferle taçlanmıştır. Bunun sonucunda yüzyıllar süren makûs talihimizi yenerek, milletimizin hür yaşama iradesini tüm dünyaya ulusça haykırdık.
Büyük Milletimizin desteği ile Türk Ordusunun 26 Ağustos 1922 sabahı işgal kuvvetlerine yönelik başlattığı Büyük Taarruz, Türk Milletinin kararlılığının, mücadele azminin ve hür yaşama iradesinin açık bir kanıtıdır. Bu zaferle aziz milletimiz son sözünü söylemiş; Malazgirt ile Türk’e açılan vatan kapısı, Büyük Taarruz ile sömürgecilere ve işgalcilere ebediyen kapanmıştır.
Şair Yahya Kemâl Beyatlı, “26 Ağustos 1922” adlı şiirinde Türk milletinin duygularını çok şairane biçimde bakınız nasıl mısralara dökmüş:
Şu kopan fırtına Türk ordusudur Yarabbi,
Senin uğrunda ölen ordu budur Yarabbi,
Tâ ki ezanlarla yükselsin namın,
Gaalib et, çünkü bu son ordusudur İslâm’ın…
Malazgirt Bizans için nasıl acı verici bir hezimet olmuşsa, Büyük taarruz da Yunanlılar ve destekçileri için tam bir bozguna ve tufana dönüşmüştür. Başkomutan Gazi Mustafa Kemal’in önderliğinde, dünya tarihinin gidişatını değiştiren, bağımsızlığımızı harp meydanlarında tescilleyen, imkânsız görüneni gerçek kılan bu zafer, aynı zamanda sömürge altında yaşayan milletlere de örnek olmuş ve emperyalizm devrinin sonunu hazırlamıştır.
Bütün milletimizin 26 Ağustos 1071 Malazgirt zaferini ve 26 Ağustos Büyük taarruzla başlayıp, 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da taçlanan Zafer Bayramımızın 103. yılını kutluyorum. Bu mutluluğu bize yaşatan atalarımıza, başta büyük kurtarıcı başkumandanımız ve Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu vatan için kan ve can vermiş şehitlerimizi, gazilerimizi, cepheye silah taşıyan analarımızı, bacılarımızı, evlatlarımızı saygıyla, rahmetle ve minnetle anıyorum.
Aziz şehitlerimizin ruhları şâd, mekânları cennet olsun diyor ve bunlarla ilgili iki şiirimi naçizane takdim ediyorum:
26 AĞUSTOS
Şafak vakti asker tekmil duada,
Kan ve barut kokusu var ovada,
Sarışın bozkurdun eli havada,
Ordular, hedef Akdeniz, ileri!
Ordum hazır bekler bendi yıkmaya,
Sel olup düşman üstüne akmaya,
And içtik savaştan galip çıkmaya,
Ordular, hedef Akdeniz, ileri!
Karanlık dağılırken perde perde,
Mehmetçik emir beklerken siperde,
Zafer parıldar çelik süngülerde,
Ordular, hedef Akdeniz, ileri!
Kuşlar bile donup kaldı yuvada,
Tüm sesler kesildi çıt yok ovada,
Ölmek var dönmek yok kutlu davada,
Ordular, hedef Akdeniz, ileri!
Önce top sesiyle irkildi toprak,
En önde salındı şanlı al sancak,
Gözler çelik süngülerden de parlak,
Ordular, hedef Akdeniz, ileri!
Kükremiş aslana eştir Türk eri,
Atıldı Mehmet, artık dönmez geri,
Dudaklarda Allah Allah sesleri,
Ordular, hedef Akdeniz, ileri!
Ya istiklal ya ölüm var ucunda,
Bir kutlu destan yazalım acunda,
Dalgalansın sancak şeref burcunda,
Ordular, hedef Akdeniz, ileri!
Vur Mehmet, vur ki zalimler dinlesin,
Acun Türk’ün gücü neymiş bellesin,
Bir destan yaz Seyfî çalsın söylesin,
Ordular, hedef Akdeniz, ileri!
30 AĞUSTOS
Aylardan ağustos sabaha karşı,
Borazancı çalınca hücum marşı,
Mehmet’in narası inletti arşı,
Bu toprağa yeniden vatan dedik.
Çal dağlarından Akdeniz’e baktık,
Sel gibi Afyon ovasına aktık,
Dumlupınar er meydanına çıktık,
Emret mavi gözlü kumandan dedik.
Ordular ilk hedefiniz Akdeniz,
Yalın kılıç dolu dizgin gideniz,
Can verir de vatandan vazgeçmeyiz,
Düşmana vermeyin hiç aman dedik.
Ağustosun sıcağında, aç ve susuz,
Geceler boyunca gözler uykusuz,
Bunca zahmet vatan için kuşkusuz,
Candan geçilecek bu zaman dedik.
Mehmed’in karşı tepelerde gözü,
Çelik süngüler söylesin son sözü,
Er meydanında coşar Türk’ün özü,
Seyfî bin yıl sürer bu destan dedik.