Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye'de zeytinde rekolte düşüklüğü olmadığını, aksine bu yıl beklentinin de üzerinde olacağını belirterek, "Önümüzdeki yıl için de rekoltede biz herhangi bir değişiklik beklemiyoruz." dedi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Bakanlıkta medya temsilcileriyle bir araya gelerek, gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu.
Türkiye'nin küresel değişiklerden bağımsız olmadığını belirten Yumaklı, "Hem yeni normal hem de diğer ülkelerden farklı olarak Kahramanmaraş merkezli depremler hemen hemen her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de yeni bir vizyon ihtiyacını ortaya çıkardı. Bakanlığımızın vizyonu geçtiğimiz yıldan itibaren benim de içinde olduğum proje gruplarında çalışıldı. O projelerden bir kısmını hayata geçirdik, bir kısmı ise yakın gelecekte hayata geçecek, yenileri de eklenerek elbette. Projelerin tamamının odak noktası ise üretim oldu, olmaya da devam edecek. Tarladan sofraya giden bütün süreçlerde girdi maliyetlerini düşürmek, verimlilik ve kaliteyi artırmak, tarımı dijitalleştirmek, yönetimi sadeleştirmek bizim en önemli gündem maddelerimiz olacak. Hedefimiz üreticiyi güçlendirmek, tüketiciyi korumak." dedi.
Sürdürülebilirlik, verimlilik, kayıtlılık ve kaliteye odaklandıklarını vurgulayan Yumaklı, sürdürülebilirlik için de üretim planlanmasının öne çıktığını söyledi.
Yumaklı, üretim planlaması için çalışmaların devam ettiğine dikkati çekerek, toprak ve su durumuna göre planlama yapılması gerektiğini anlattı.
Zeytinyağı rekoltesi Zeytinyağıyla ilgili özellikle İspanya'da ve İtalya'da rekolte düşüklüklerinin, orada meydana gelen bir hastalıktan kaynaklandığı bilgisini aldıklarını dile getiren Yumaklı, şöyle devam etti:
"Doğal olarak rekolte düşüklüklerini kapatmak adına Türkiye'deki ürünlere çok yoğun bir talepleri oldu. Tabii buna Ticaret Bakanlığı ile eşgüdüm içinde çalışıyoruz. İlk başta belli oranda biliyorsunuz bir fon getirildi ama o da talebi herhangi bir şekilde engellemediği gibi içerideki üretimin tamamen neredeyse yurt dışına kaymasına sebep olacak bir tehlike görüldüğü için Ticaret Bakanlığımız tarafından bir dış ticaret tedbiri alındı. Aslında bakarsanız buradaki husus şu, elbette ki biz ürettiğimiz ürünleri ihraç edeceğiz ama bunları katma değerli bir şekilde ihraç etmek önemli. Yani siz ürününüzü alıp, bidonlara koyup ya da büyük kutulara koyup ihraç edip, 'Bunu 3 dolara sattık.' diye sevinirken sizin ürününüzü kendi markasının içine koyup 7-8 dolara satan bir durum varsa bunu hepimizin durup düşünmesi gerekir. Bu da ayrıca Ticaret Bakanlığı ile bizim konuştuğumuz bir konu."
Yumaklı, Türkiye'deki üretime ilişkin de "Türkiye'de zeytinde rekolte düşüklüğü yok, aksine bu yıl beklentinin de üzerinde ancak elbette ki iklim değişikliklerinin etkisini anbean takip ediyoruz. Önümüzdeki yıl için de rekoltede biz herhangi bir değişiklik beklemiyoruz." dedi.
Ürünlerin tarladan sofraya kadar her aşamasıyla ilgilendiklerini vurgulayan Yumaklı, maliyeti düşürmek adına geçen yıl başlatılan gübre ve mazot desteği uygulamasına dikkati çekti. Yumaklı, geçen sene mazot ve gübre desteğini üretim dönemine çektiklerini, bu sayede girdi maliyetlerini düşürmeyi hedeflediklerini ifade etti.
SU KANUNU ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR
Yumaklı, Su Kanunu ile ilgili çalışmaların devam ettiği bilgisini vererek, Mera Kanunu'nda da değişiklik yapılması için hazırlıkların sürdüğünü dile getirdi.
Tarım sigortalarının yaygınlaştırılması gerektiğine işaret eden Yumaklı, çiftçi gelirinin istikrarı için tarım sigortalarının önemli olduğunu bildirdi.
Yumaklı, Kent Tarımı Projesi'ne de değinerek, şöyle konuştu:
“Burada da üretim yerlerini tüketim yerlerine yaklaştırarak özellikle nakliye ve uzun mesafelerden kaynaklı zayiat kalemlerini azaltmak istiyoruz. Yine verimlilikle alakalı Türkiye'de 100 lokasyonda jeotermal enerjiye dayalı olmak üzere ihtisas organize sanayi bölgeleri kurulacak. Bu yıl tüzel kişilik kazanan bir projemizi özellikle ben dikkatlerinize sunmak isterim. Bu proje de Balıkesir-Gönen'de 8 bin dekarlık alana kurulacak ve dünyanın en büyük Jeotermal Isıtmalı Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TDİOSB) olacak. Elbette projede jeotermalin yanı sıra yine ülkemizin büyük avantajlarından olan rüzgar-güneş ve biyokütle enerjileri de olmak üzere kullanılacak." (ANKARA, AA)