TÜRKİYE, OSMANLI’NIN FETHETTİĞİ YURTLARA GERİ DÖNÜYOR.

Cuma günü yayımlanan yazımda, “Sykes-picot” sözleşmesi ile Osmanlı İmparatorluğu’na ait toprakların; İngilizlerin, Fransızların, Rusların ve İtalyanların paylaştıklarını belirtmiş, ancak hangi devletin, hangi topraklarımıza el koyduğunu sonraki yazımda okuyucularıma sunacağımı ifade etmiştim. Bu gün ki, yazımda bu konuyu okuyucularıma arz ediyorum.

Gazze başta olmak üzere, bu gün Ortadoğu’da yaşanan bütün krizlerin temelinde, Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkan İngiltere ve Fransa’nın sinsice hazırlayıp, İtalya’ya ve Rusya’ya onaylattıkları “Sykes-picot” anlaşması yatmaktadır. 16/05/1916 yılında, 1. Dünya Savaşı devam ederken, İngiliz, Mark SYKES ve Fransız, Francois George PİCOT tarafından hazırlanan anlaşmanın açtığı yaralar tüm Ortadoğu ülkelerinde halen kanıyor. Bu anlaşma 3’lü itilafın 1.Dünya Savaşında, Osmanlı İmratorluğu’nu yenmesinde başarı olunacağı varsayımı ile hazırlanmıştır. 03/01/1916 tarihinde anlaşma paraflandı. Bu anlaşma, İngiltere, Fransa, İtalya ve Rusya tarafından onaylandı. Anlaşmaya göre; Filistin, Ürdün, Irak, Hayfa ve Akka İngiltere’ye, Güneydoğu Türkiye, Suriye ve Lübnan Fransa’ya, İstanbul, Çanakkale, Kars ve Ardahan Rusya’ya, Antalya ve Muğla İtalya’ya veriliyordu. Bu gizli anlaşmadan sonra Kasım 1917 tarihinde yayınlanan Balfour Deklerasyonu ile Osmanlı yönetimindeki Filistin toprağı Yahudi’lere verildi. 09/12/1917 tarihinde Kudüs’ün İngilizler tarafından işgal edilmesi ile de, 637 yıldan beri Filistinde, 4 halife ile başlayan ve ardından Abbasiler, Emeviler, Memlükler, Selçuklular, Eyyubiler ve Osmanlı ile devam eden Müslüman egemenliği dönemi sona erdi.

Gerek Ürdün, gerek Suudi Arabistan ve gerekse Filistin 1. Dünya savaşında, Türklerin (Osmanlı’nın) yanında yer alıp İngiliz ve Fransızlarla savaşacağı yerde, İngilizlere aldanarak Türk askerini arkadan vurdu. On binlerce vatan evladını şehit etti. Osmanlı İmparatorluğu bu toprakları kaybettiğinden bu güne, Araplar, hiç mutlu olmadı. İsrail’den, ABD’den ve Batılı Devletlerden hep sopa yedi. 09/10/2025 tarihinde Türkiye’ninde başot olarak yer aldığı Gazze’deki ateşkes anlaşması ile Filistin’de, yüzyıllık aradan sonra Türk devri başladı. Gazze’deki barış gücünde Türk askeri yer alacak. Geçmişi unutup dindaşlarını koruyacaktır. Kin gütmeyecektir. O’nun içindir ki Mehmetçiğin adı, H.z. Muhammed (SAV)’den geliyor.

Batılı gazeteler; “Barış gücünde Türk askeri yer alacak, dindaşlarını koruyacaktır.” Başlığı ile çıkmıştır. İsrali gazeteleri ise; “Artık Gazze’nin koruyucusu Türk Askeridir, İsrail bir daha Gazze’ye saldıramaz.” Başlıkları ile yayınlanmıştır.

“Lozan Anlaşması” ile Anadolu’ya hapis edilen Türkiye artık yok. Türkiye kabuğunu kırdı. Artık Karabağ’da, Irak’da, Suriye’de, Somali’de, Libya’da, Kıbrıs’ta, Kafkaslar’da ve Balkanlar’da, güçlü Türkiye var. İttihat ve terakkinin yıkıcı ve ayrıştırıcı dili yerine, Osmanlı’nın evrensel dili kaim oluyor.

Gelinen durumda; ABD ve İsrail, küresel halklarla ilişkiler savaşını kaybettiler. Dünyanın gözleri önünde el birliği ile gerçekleştirdikleri soykırımın üzerini hiçbir şekilde örtemeyeceklerdir. Soykırım, bu devletlerin yüzlerine yapışan ve çıkmayan bir balçık olarak kalacaktır. İsrail’i finanse eden, silahlandıran, Binyamin NETENYAHU’nun ve kabinesinin cezalandırılmaması için, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin tutuklama kararının uygulanmaması için, diplomatik destek sağlayan ABD zor durumda. Zira, ABD’de yaşayan insanlar; “Bizim vergilerimizle İsrail’in soykırımını neden finanse ediyorsunuz.?” Sorusunu soruyorlar ve ayağa kalkıyorlar, devamla diyorlar ki; “7 Ekim 2023 tarihinden Eylül 2025 tarihine kadar İsrail’e 34Milyar Doları neden verdiniz?” Diye de soruyorlar, işte bu haykırışlar, Trump’ın İsrail’i ateşkes anlaşması yapmaya zorlamıştır. Siyonistler medya’da kan kaybettiler, artık Yahudiler tüm dünyada horlanıyor, Yahudilere karşı nefret olabildiğince artıyor. Zira Yahudiler Gazze’de tarihin kaydettiği en büyük zulmü, soykırımı gerçekleştirdiler. Yahudiler nasıl yıllar sonra Nürnberg Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde, kendilerine zulüm yapan Alman’ları nasıl yargılatmış ise, günü geldiğinde Yahudiler de Uluslararası Ceza Mahkemesinde aynı şekilde yargılanacaklardır. Gazze ise, küllerinden doğacak bir yıldız gibi parlayacaktır. Sağlıcakla kalınız…