Gündemin yoğun olduğu günümüzde bu gün siyasetten, spordan, bürokrasiden uzak durup, İbrahim Hakkı’nın;
Hakk şerleri hayreyler,
Zannetme ki gayreyler,
Arif anı seyreyler,
Mevlâ görelim neyler,
Neylerse güzel eyler.
dizelerinde söylediği gibi Kırşehir ve Türkiye için, Türk Milleti için Mevlam ne eylerse hayırlısını eylesin, güzelini eylesin diyor ve bu gün Kırşehir’in köklü okullarından geçmişte kaliteli eğitimi ve yetiştirdiği saygın öğrencileriyle adından söz ettiren Kırşehir Lisesinden bahsetmek istiyorum.
Yaklaşık bir buçuk ay önce bir grup genç yanıma geldiler. Kendilerinin Kırşehir Lisesinde öğrenci olduklarını ve Aşık Said’le ilgili ödevleri için benim yardımcı olabileceğimi ödev için gittikleri bir kurumda (Burada kurum ve isim adı vermek istemiyorum.) beni yakinen tanıyan sevdiğim bir ağabeyimin gönderdiğini söylediler.
Tabi ki öğrencilerin ödevlerine yardımcı olunması konusunda devletin üst düzey kurumunda müdür olarak görev yapan sevdiğim bir ağabeyimin öğrencileri bana yönlendirmesi de benim için sevindirici bir durumdu.
Hani derler ya beni bilen bilir, bilmeyen de kendisi gibi bilir. Veya Mevlana’nın;
Beni bir ben bilirim, birde yaratan.
Bana bir ben lazım, bir de beni anlayan
dizelerinde söylediği gibi beni anlayanlar, tanıyanlar, ne olduğumuzu bilenler var.
Yanıma gelen gençlerimizin hepsi temiz, saygılı, terbiyeli öğrencilerdi. Ama ilk defa geldikleri için fazlaca çekingenlerdi. Öğrenci gençlerle tanıştıktan isimlerinin; Mert Altuntaş, Ayşe Kızıl, Tülin Merve Kangal, Seda Budak, Mehmet Özbek, Emirhan Kaya ve Tuğce Kızıl olduğunu öğrendikten, öğrencilerin çekingenliklerini üzerlerinden atmaları için yaptığım şakalardan sonra oluşan sıcak ortamın ardından ödev konuları olan Aşık Said’le ilgili bilgileri anlattım ve elimdeki kaynaklardan fotokopileri verdim. Akabinde öğrencilerimizle bir gün sabah kahvaltısı yaptık. Bir gün öğle yemeği yedik ve kısa bir Kırşehir gezisine çıktık.
İşte bu öğrencilerimiz bizlerden aldıkları bilgilerle, belgelerle ödevlerini tamamladılar ve gönül rahatlığıyla okullarına gittiler.
Bir başka gün aynı öğrenciler beni okullarında düzenleyecekleri bir programa davet ettiler. Gençleri üzmemek ve davete icabet sünnettir diyerek Kırşehir Lisesinde düzenlenen programa gittik. Kırşehir Lisesinin bahçesine girer girmez beni gören öğrenci gençlerimiz koşarak yanıma geldiler Osman ağabey hoş geldin, gelmekle bizleri çok mutlu ettin teşekkür ederiz diyerek etrafımı sardılar ve bana sarıldılar. İnanın bu an beni çok duygulandırdı.
Okul Müdürü Ali Demir ve öğretmenleri Özgül Sarı hocamızın da teşekkürleri ayrı bir değerdeydi.
İşte bu öğrenci gençlerimizle Kırşehir Lisesinde okuyan diğer öğrenciler okul müdürünün, müdür yardımcılarının ve öğretmenlerinin öncülüğünde doğal gübreden üretilen çiçeklerden, tarım ürünlerinden, fen ve fizik etkinliklerinden, matematikten, zeka oyunlarından, resimlerden, Kırşehir’in tarihi ve kültürel değerlerin oluşan çok güzel bir program hazırlamışlar. Bunun yanında Kırşehir’de yok olmaya yüz tutan Abdal Kültürüne sahip çıkarak Kırşehirli Abdalları davet edip konser verdirdiler, KIY-ŞAD şair ve yazarlarını davet ederek şiir okuttular, halk ozanı İsa Erdoğan’a Aşık Said’in türkülerini söylettiler.
Kısaca Kırşehir Lisesi tamamen bilim, ilim, irfan, kültür kokan bir program hazırlamış. Bu programa katılarak yerinde görmek çok güzeldi. Çok değişik ve duygulu anlar yaşadık.
Bu güzel programın hazırlanmasında vesile olan Okul Müdürü Ali Demir hocamıza, müdür yardımcılarına, okul öğretmenlerine ve benim yardımcı olduğum öğrenci grubunun öğretmeni Özgül Sarı hocamıza başta yanıma gelerek bu programın hazırlanmasında büyük emekleri olan öğrencilerle diğer öğrencilere teşekkür ediyorum.
Kırşehir Lisesi deyip geçmeyin. Anadolu’da çoban isterse tekeden süt çıkarır derler. Okul sadece öğrencilerden ve onların velilerinden oluşmuyor. Öğrencilerin sınavla veya sınavsız gelmelerinin de önemi yok, velilerinin ne iş yaptıklarının da önemi yok. Önemli olan okulda birlik ve beraberliği sağlamak, öğrencilere en kaliteli eğitimi vererek yetiştirmek ve onlara güvenmektir.
Yani okulda önemli olan müdürdür, okul idaresidir. Okul müdürü Ali Demir başka okul müdürlerinin yaptığı gibi kolay yöntemi seçip, gözüne kestirdiği birkaç sorunlu öğrenciyi okuldan gönderirsem rahat ederim, makamda ayak, ayak üstüne atar, bahçece elim arkamda gezerim dememiş, Her öğrencisini kazanmaya çalışmış, her öğrencisine değer vermiş, her öğrencisine görev ve sorumluluk vermiş, aile ortamı sağlamış Kırşehir Lisesi okul idaresi. Birlik ve beraberlik sağlanınca ortaya böylesine güzel eserlerin çıkması da normaldir.
Eeeee boşuna dememişler balık baştan kokar diye ama Kırşehir lisesinde balık baştan kokmamış, cepheye önce komutanlar gider misali Müdür, okul idaresi ve öğretmenleri ellerini, gövdelerini taşın altına sokmuşlar, sorumluluk almışlar ve ortaya güzel eserler çıkarmışlar.
Aslında Kırşehir Lisesi’ne geçmişten itibaren bakmak gerekiyor. Ben Kırşehir Lisesinde okumadım ama bizim dönemimizde Kırşehir Lisesi eğitimiyle, kalitesiyle, öğrencisiyle fen lisesi ayarında seçkin bir okuldu. Mezun olan öğrencilerin büyük çoğunluğu üniversitelere girerlerdi. Ayrıcalıktı Kırşehir Lisesi’nde okumak. Ama bu gün içerisine girdiğimiz dönem, sürekli ve sık değişen eğitim müfredatları yüzünden Kırşehir Lisesi o sözcüğü hak etmese de halk arasında sıradan bir lise olarak görülüp, bilinmektedir.
Ancak davet edildiğim programda gördüğüm eserler, kültürel çalışmalar, öğrencilerin çalışmaları, öğretmenlerin ilgi ve alakası, okul idaresinin sağlamış olduğu birliktelik Kırşehir Lisesinin öylesine sıradan ve basit bit okul olmadığıdır.
Umarım ki Kırşehir Lisesi geçmişteki kimliğine bürünür, hak ettiği yeri alır diyor tekrar Kırşehir Lisesi Okul idaresine, öğretmenlerine ve öğrencilerine teşekkür ediyorum.