Son yıllarda ülkemiz ve ilimiz maalesef sıkıntılı günlerden geçiyor.
Ekonomik zorluklara hepimiz bir şekilde göğüs geriyor, öyle ya da böyle idare ediyorduk ancak Çin’de görülen ve hızla tüm dünyaya yayılan koronavirüs hepimizi olumsuz etkiledi.
Yaşantımız alt üst oldu, moralimiz bozuldu, canımız sıkkın.
Âdeta hayatımızdan endişe eder hale geldik.
Evden çıkamıyor tabiri caizse kendi evimizde hapis hayatı yaşıyoruz.
İşte böyle zor ve sıkıntılı bir süreçten geçerken 44 yıl önce kurduğum ve yayın hayatına başlattığım ve bugüne kadar her şeyimizi verdiğimiz gazetemiz “Kırşehir Çiğdem”in kuruluş yıldönümünü ne yazık ki buruk kutladık…
44 yıl önce yayın hayatına başlayan, ilimizin sahip olduğu kültürel zenginliğinin tanıtılması, var olan kaynakların doğru ve akılcı bir şekilde kullanılması noktasında büyük payı olan “Kırşehir Çiğdem”in yerel basınımızın en önemli dinamikleri arasında yer aldığı ortada.
“Haberde, yorumda, sporda öncü gazete” sıfatıyla Kırşehir’in en eski ve lider gazetesi olan “Kırşehir Çiğdem”in kurulduğu ilk yıllardan itibaren seviyeli yayın anlayışı ve tecrübeli kadrosu ile ilimizde yaşanan gelişmeleri halkımıza doğru ve tarafsız bir şekilde aktarmaya çalıştığını, elinden gelen her türlü çabayı gösterdiğini okurlarım ve ilimizin gelmiş geçmiş bütün il yöneticileri çok iyi bilir.
Güncel haberleri, gündemi yakalayan köşe yazıları ve yorumları, baskı ve dizgisiyle her geçen gün kalitesini yükselten “Kırşehir Çiğdem”in daha uzun yıllar aynı anlayışla halkımıza hizmet edeceğine inanıyorum.
Tabi gönül isterdi ki bu mutlu günümüz bütün okurlarımızla, ilimizin yöneticileri ve hemşehrilerimizle birlikte daha güzel kutlansın. Ama bu yıl bunu koronavirüs nedeniyle yapamadık, üzgünüz.
Evet, 28 Mart 1977 tarihinde yayın hayatına başlayan, ara vermeden 44 yıldır Kırşehirlilerin gözü, kulağı ve dili olan gazetemiz “Kırşehir Çiğdem”e 44. yıla girmesi nedeniyle tebrik mesajları yağdı.
Valimiz Sayın İbrahim Akın, Belediye Başkanımız Selahattin Ekicioğlu, milletvekillerimiz Metin İlhan, Hacı Turan ve Yıldırım Kaya, eski milletvekillerimiz Mikail Arslan ve Sabri Yavuz, eski Valimiz Mustafa Yıldırım, Esnaf Odaları Birlik Başkanımız Bahamettin Öztürk, Basın ve Halkla İlişkiler Müdürümüz Osman Demir başta olmak üzere bazı kamu kurum ve kuruluşların yöneticileri, birçok sivil toplum kuruluşumuzun başkanları, siyasi partilerimizin başkanları, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi illerimizde yaşasalar da gönülleri Kırşehir’de olan çok sayıda Kırşehirli hemşehrimiz ve tabi ki kadirbilir okurlarımız gazetemize gelerek, çiçek göndererek, telefonla arayarak, sosyal paylaşım sitelerinden mesajlar paylaşarak ve elektronik postalarıyla bizleri bu mutlu günümüzde yalnız bırakmayıp sevincimize ortak oldular.
İstanbul’daki hemşehrilerimizden Prof. Dr. Hüsnü Özek, Lütfi Özek, Atilla Yıldırım, Prof. Dr. Bektaş Yıldırım, Haksun Küçükkatipoğlu, Raşit Karagüllü, Dr. Erol Ülgen ve Süleyman Demir bizzat şahsımı arayarak güzel dileklerini ilettiler.
Aynı şekilde, Ankara’daki Kırşehirliler Vakfı ve dernekleri yöneticileri tebriklerini ileterek sevincimize ortak oldular.
Bu anlamlı tebriklerden biri olan, değerli hemşehrim Lütfi Özek’in şahsıma gönderdiği mesajı siz kıymetli okurlarımla paylaşmak istiyorum:
“Kırşehir basınının duayeni değerli hemşehrimiz Şevket Bey,
“Namık Kemal, Abdülhak Hamit’e mektup yazmak istediğinde nasıl hitap edeceğini düşünmüş; bulamayınca “Hamit, sana isminden daha büyük hitap bulamadım” demiş.
“Ben Ahi Baba Mustafa Karagüllü’nün müdavim çırağı olmanız ve bağışlamanız dileğiyle onun hitap tarzıyla gazeteci Şevket Efendi diye hitap etmek istiyorum.
“Kırşehir için gazeteci veya sade bir yurttaş olarak çabalarınız hep takdirle anılacaktır. Gazetecilik tarafınız bir yana insanî vasıflarınız hep takdirle karşılanmaktadır. Toplumda günün adamı değil gönül adamı olarak yer edindiniz.
“Unutmayın ki; anlatılanlar da, yazılanlar da eksik kalabilir ama yaşananlar asla!
“Kırşehir Çiğdem Gazetesi her kademesindeki çalışanıyla ülkemizin menfaatleri ve devletimizin yasaları doğrultusunda neredeyse 24 saat süren çalışma temposuyla 44 yılda memleket sevdasıyla özveri ve cesaret gerektiren olaylar sonucunda Kırşehir halkını bilgilendirerek büyük mutluluklar veren anlar yaşadınız ve yaşattınız. Emeği geçen tüm çalışanlarınıza teşekkür ediyorum.
Şeyh-ül Muharririn Burhan Felek, “Önemli olan yazı yazmak değil, yazdığını okutabilmektir" demiş.
“Benim için hiç bir zaman "kasa yazarlığı"nı düşünmeden memleket hasletiyle kaleme alınan “Kırşehir Çiğdem”deki bütün yazarların köşe yazılarını, muhabirlerin haberlerini büyük bir keyifle ve çok şeyler öğrenerek okuyorum.
İyi ki varsınız. Sağ olun, var olun.
“Ülkemizi de olumsuz etkileyen son gelişmelerin en kısa sürede atlatılmasını ve başarılı çalışmalarınızın devamını diliyor sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”
Gazetemiz “Kırşehir Çiğdem”in mutfağında yetişen, yıllarca yazılar kaleme alan gazeteci-yazar Adnan Yılmaz’ın mutlu günümüz dolayısıyla kaleme almış olduğu yazısını da buradan bir kez de ben paylaşmak isterim:
“Doğum yılın kutlu olsun “Kırşehir Çiğdem”.
“Elinizdeki gazetenin kurucusu; 1952 doğumlu Şevket Güner, mesleğe; 1960 başlarında cumhuriyet aydınlanmacısı inkılapçı öğretmen ve “ilk Kırşehir tarihi yazarı” aynı zamanda Kırşehir eski Belediye Başkanı, dönemin “Vilayet Gazetesi”nin başyazarı ve yöneticisi de bulunan Cevat Hakkı Tarım’dan sonra bu meslekte adını duayenleştiren gazeteci-yazar 1937 doğumlu Dursun Yastıman’ın yanında 1965 yılında başladığında bir çıraktı.
Dursun Yastıman abimizin çıkardığı gazetelerde uzun yıllar dönemin el dizgisi ve entertipleriyle hem baskı operatörlüğü hem de muhabirlik yapan Şevket Güner ustası Yastıman’dan iş olarak ayrılıp, 28 Mart 1977’de bugün de yeni katılımlarla adını koruyan ve yayın hayatına devam eden başyazarı bulunduğu “Kırşehir Çiğdem” Gazetesi’ni çıkarmış olmasının üzerinden tam 44 yıl geçmiş.
Köyünde ve çevresinde “Mustafa Onbaşı” olarak bilinen ve Kırşehir’de dönemin ülke çapında isim yapmış, sonradan Eğitim Enstitüsü’ne dönüştürülen, “Öğretmen Okulu”nda çalışan Mustafa Güner’in bir diğer oğlu, Şevket Güner’in küçük kardeşi Sevgili Salih Güner de daha 11 yaşında koşup gelmişti abisi Şevket Güner’in girdiği mesleğin ucundan tutmaya.
Şevket Güner’in ilk gazetesini çıkardığı 28 Mart 1977’den bir yıl önce 1976 da O da Dursun Yastıman’ın yanında başlamış sonra ağabeyi Şevket Güner’le birlikte 44 yıllık gazetecilik ve matbaacılığın “alaylı serüveni”nin içinden bugünlere çıkıp gelmişlerdi.
44 yıl içinde bu gazete; önce hazır puntolarla, sonrasında kurşun eriten ve harfler döken entertiple, şimdide bilgisayar ortamından bütün yönleriyle oya gibi işlenerek buluştu okurlarıyla...
Kırşehir Çiğdem ve Güner Ailesi; Kırşehir’de gazeteleriyle birlikte, bir koltuklarına da, TRT, AA ve giderek DHA’yı da alarak geçirdiler yıllarını. ”Kırşehir haberleri”, yıllar yılı ülke çapında en etkin gazete ve TV’lerde bu kanaldan takip edilip okundu ve izlendi.
Kardeşi sevgili Salih Güner’le birlikte, neredeyse yarım asırlık “Kırşehir basın tarihi” boyunca; kurumsal, cumhuriyetçi, demokrat bir tarafsız haber bütünlüğü içinde sürdürüle gelen ve kendileriyle cisimleşip markalaşan bu gazete; benim ve birçok eski gazeteci yazarın ve hatta bizim ve bizden önceki kuşağın adeta “Gazetecilik Yazarlık Okulu” oldu.
“Kırşehir Çiğdem Gazetesi”nin köklü gelenekçi birikimini, sadece yarım asrın birikimi değil; öncesinde, rahmetli cumhuriyet aydınlatmacısı Cevat Hakkı Tarım’dan duayenimiz Dursun Yastıman’a ve bu geleneği, içinde bir “alaylı” olarak filizlendirip bugünlere taşıyan sevgili Şevket-Salih Güner kardeşlerin birikimleriyle de bütünlüklü olarak düşünmek gerekir.
Şunu itiraf edeyim ki; gazeteciliğin “siyasal yandaşlık, basın-ticaret” ekseninde bu denli raydan çıktığı, halkın ve ulusun “tarafsız haber alma hakkı”nın, “rant karşılıkları”yla “takas” edildiği bir süreçte, tüm bu kirlenmişliklerden uzak kalmayı başarabilen bir “ad”, bir “sıfat” bırakan sevgili Şevket ve Salih Güner’ler kendilerinden sonraki gazeteci meslektaşlarının önünde büyük ve güzel bir örnek teşkil ettiler ve etmeye devam ediyorlar.
Şahsen benim de yazdığım kitapların, önemli makalelerimin, sunduğum bildirilerin, alt yapısında “Kırşehir Çiğdem”in mutfağında geçirdiğim süreçler de var.
Doğum günün, doğum yılın kutlu olsun “Kırşehir Çiğdem”…
Ahilik Eğitim ve Araştırma Vakfı Başkanı değerli hemşehrimiz, Kırşehir sevdalısı, genç, dürüst, çalışkan, yatırımcı, gerçek bir Ahi esnafı olan kardeşim Süleyman Demir de “Kurban olduğum Şevket ağbiciğim ellerinden öperim. Türk basınının ve Kırşehir basınının Ahilik ilkeleri doğrultusunda, tarafsız ve dürüst gazetecilik anlayışıyla 44 yıldır memleketimize hizmet etmiş, mümtaz şahsiyet Şevket Güner beyefendiyi ben de tebrik ediyor, nice güzel meslek yılları diliyorum” diyerek ortak olmuş bu günümüze.
Evet, 44 yıl önce kurarak bugünlere getirdiğimiz gazetemiz “Kırşehir Çiğdem”in bu mutlu gününü paylaşan herkese teşekkür ediyorum.
44 yıldır Kırşehir’e hizmet yolunda nice engelleri aştık, bugünlere geldik. “Kırşehir Çiğdem” 44 yıldır Kırşehir basınının değişmez lideri olarak hep Kırşehir’e hizmeti ön plânda tuttu.
28 Mart 1977’de “Kırşehir Çiğdem”i yayınlamaya başlarken söz verdiğimiz gibi Kırşehir’in sorunlarını gündeme getirerek çözmenin çabası içinde olduk. Her türlü sıkıntılara göğüs gererek bugünlere geldik.
Her şeye rağmen 44 yıldır hiçbir kişi ve kuruluşla kavgası olmayan, sadece Kırşehir ve Kırşehirlilere hizmet etmek olan “Kırşehir Çiğdem” bugün 44. yılını kutlarken, gazetecilik çizgisinden ve dürüstlükten sapmadan; seviyeli, Kırşehir’e hizmet edenlerin yanında oldu, bundan sonra da Kırşehir’in çıkarlarını tercih edenlerin yine yanında ve destekçisi olacaktır.
Büyük Atatürk’ün ilkelerinden ayrılmadan, mesleğini ayağa düşürmeden 44 yıldır Kırşehir’e hizmet ederken, bu yolda bizlere maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen kişi ve kuruluşlara, ilimiz yöneticilerine, hemşehrilerimize ve okurlarımıza bir kez daha teşekkür ediyor, onların güven ve desteğiyle nice yıllar birlikte olmak dileğiyle saygılarımı sunuyorum.
İyi ki varsınız değerli hemşehrilerim ve saygıdeğer okurlarım…