1982-1983 sezonunda o zaman ki adıyla Türkiye İkinci Ligi’nde oynayan Kırşehirspor kadrosu: Soldan sağa ayaktakiler: Muzaffer, Mehmet Koçak, Erdoğan (vefat etti) Mahir, kaleci Mehmet Kulaksızoğlu, Abdurrahman Cem (Kaptan) Oturanlar: Faysal, Suat, Sebahattin, Nihat, Reşit.

Kırşehirspor 1981-1982 yılında terfi liginde şampiyon olarak o zaman ki adıyla Türkiye İkinci Ligine yükselmişti. 1982-1983 sezonunda İkinci Ligde mücadele edecek olan Kırşehirspor’un teknik direktörü takımı terfi liginde şampiyon yaparak İkinci Lige çıkartan ve Kırşehirspor amatör genç takımında benimde hocam olan Celal Genç’ti.

1982-1983 sezonunda mücadele edecek Kırşehirspor’da yapılan transferlerin büyük çoğunluğu İkinci Lig için yeterli değildi, kim istedi, kimler transfer etti anlaşılır gibi değildi. İlk üç maçını 2-1’lik skorlarla kaybeden Kırşehirspor dördüncü hafta da Kırşehir’de oynanan maçta Ankara Demirspor’u 90’ncı dakika da Mahir’in mucizevi şekilde orta sahadan aşırtma vuruşuyla kalecinin üzerinden giden top gol olmuş ve ilk galibiyetini almıştı.

Bir hafta sonra 5’inci hafta da yine Kırşehir’de oynanan maçta Kütahyaspor’a 2-0 yenilen Kırşehirspor ligin dibine demir atmıştı.

Ne olduysa bu maçtan sonra oldu ve Teknik Direktör Celal Genç’in görevine son verildi çok sayıda futbolcuyla yollar ayrıldı ve ara transferde Gençlerbirliği’nden, Ankara Demirspor’dan ve Petrolofisi’nden kiralık olarak kaleci Mehmet Kulaksızoğlu, Mehmet Koçak, Erdoğan, Faysal, Suat ve Reşit transfer edilmişti. Teknik Direktörlüğe Tuncer Özbilgin ve yardımcılığına soyadını hatırlamadığım ama futbolcular arasında Tiko Mehmet olarak söylenen Mehmet hoca getirilmişti.

Ara transfer döneminde yapılan futbolcu ve teknik direktör değişiklikleri katkısını hemen göstermiş ve deplasmanda Ankara Şekersporla 0-0 beraber kalınmış, ardından Kırşehir’de önce Eskişehir Demirspor’u sonra da Sitespor’u 1-0’lık sonuçlarla yenerek tırmanışa geçmiştir. Sitespor Kırşehir’e hiç yenilmeden gelmiş ve ilk yenilgisini Kırşehir’den almıştı.

Kırşehirspor ne kadar kendisini toparlasa da sezonun ilk haftalarında kayıp ettiği puanlar nedeniyle bir türlü düşme potasından kurtulamıyordu. Öyle ki 16 takımlı grupta son beş takım küme düşecek ve Kırşehirspor’da halen düşme potasının içerisindeydi.

Sezonun ikinci devresine yine teknik direktör değişikliği yaparak giren Kırşehirspor Teknik Direktörlüğe Kırşehirspor’ un kurulduğu 1969 sezonun da ilk Teknik Direktörü olan, başarılarıyla adından sürekli söz edilen ve dört sene Kırşehirspor’u çalıştıran Beşiktaş’ın eski futbolcularından olan Mühittin Kıpçak getirilmişti. Tabi ben de genç takımda olduğum için benimde hocam olan Mühittin hocayı kendisini yakından tanıyan rahmetli Büyük Yaşar ve Abdurrahman Cem hocamıza sorduğumuzda disiplini, sertliği, futbol bilgisiyle ve başarılarıyla anlatmışlardı bizlere.

Sezonun ikinci devresi başladıktan sonra Kırşehirspor evinde ve deplasmanda maçlar kazanarak üst sıralara tırmanmış ve sezonun ilk haftalarında kesinlikle “küme düşer” denilen Kırşehirspor yapılan takviyelerle ve teknik direktör değişiklikleriyle sezonun son maçında Petrol Ofisi’ni 1-0 yenerek ligi 6 sırada tamamlamış ve o sezan İlhan Cavcav’ın başkanlığını yaptığı, Kadri Aytaç’ın çalıştırdığı Gençlerbirliği şampiyon olmuş, Karabükspor, Ankara Demirspor, Konya Ereğlispor, Amasyaspor ve Eskişehir Demirspor küme düşmüşlerdi.

O zaman imkansızlıklarla, toprak sahada, yazın tozda, kışın çamurda mükemmel futbol oynayarak yense de, yenilse de rakiplere sahayı dar eden bu kadro şu an olsa bu günkü imkanlarla şimdi ki adıyla birinci ligde kesin şampiyonluğa oynardı.

Bu sezon için benim hem okuldan hem Kırşehirspor’dan hocam olan Abdurrahman Cem bana bir anısını anlatmıştı. Ben de bu anıyı yeri gelmişken burada sizlerle paylaşayım:

“Eskişehir Demirspor maçı. Deplasmanda oynuyoruz. İki takımda düşme hattında. Çok iyi oynuyoruz. Ben de çok iyi oynuyorum. Orta sahada rakibe bir top kaptırdım. Adam 35 metreden vurdu kaleci Mehmet top tıngır mıngır gelirken bize “ileri gidin” diye işaret ediyordu. Orta sahaya yürüdüm, döndüm. Top filelerimizde. Mehmet yumurtlamıştı. Bu golden sonra seyircimiz bana küfürler etti. Soyunma odasına girdik, rahmetli hocamız Muhittin Kıpçak genel bir eleştiri sonrası takımın en iyisi olduğum halde bana yüklenmişti. Çok şaşırmıştım. Ayakkabılarımı çıkardım. Hoca bana ‘benim olduğum yerde izinsiz kimse ayakkabılarını çıkaramaz’ dedi. Ben de alttan almadım ve formamı çıkartarak üstüne attım ve ‘İyi oynayan oyuncularımızı oynatın’ dedim, duşa girdim. Kaleci Mehmet beni duştan zorla çıkardı. Yalvarıyor, ‘hata benim, bize söyleyemedi, seni fırçaladı’ diyerek sahaya çıkmamı istedi ve herkes sahaya çıkmıştı. Kaleci Mehmet bana ıslak ıslak formamı giydirdi ve soyunma odasından çıkarken Muhittin Hoca omzumdan yakaladı, ‘Ne yapıyorsun sen, kasıtlı yüklendim sana. Diğerleri ders alsınlar. Çık topunu oyna’ dedi. İkinci yarının ortaları muhteşem bir gol attım. Bu golden sonra seyirci beni istedi ve ‘Büyük kaptan buraya’ diye bağırdılar ama elimin tersiyle iterek cevap verdim onlara. Maçın sonları sağ taraftan serbest vuruş kazandık. Arka direkteki Suat’a adrese teslim bir top attım. Suat kafayı uzattı, dokundu gol oldu. Bu golden sonra da seyirci yine beni istedi ama ben gitmedim, çünkü ben bu maçta oynadığım futbolla küfürü hak etmemiştim. Zorlu maçı 2-1 kazandık. Bu sonuçla Muhittin Hocamın bana yüklenmesinin ne kadar yanlış ve haksız olduğunu kanıtlamıştım. Maçtan sonra yolda otobüslerimizi durduran seyirciler yine beni istediler, özür dilediler ve barıştık. Sonuçta hepimiz Kırşehirsporluyduk.”

 Ben de Kırşehir’in siyasi, tarihi, kültürel ve sportif geçmişini araştıran, inceleyen, merakı olan ve Kırşehirspor’da amatör olarak futbol oymamış birisi olarak bu kadroyu ve 1982-1983 sezonun sizlerle paylaşmak istedim.

Tabi ben bu kadroda yer alan Abdurrahman Cem hocamla, Muzaffer Atabay ağabeyimle Kırşehir’ de sürekli görüşüyorum. Abdurrahman Cem hocam beni alt yapıya aldığında 11 yaşındaydın kendisini yıllardır tanırım. Hocam olması yanında sevdiğim bir ağabeyim, dertleştiğim dert ortağımdır.

Nihat Ceylan ile telefonda, Sebahattin Çakılcıoğlu ve Faysal Ünsal’la sosyal medya da görüşüyorum. Erdoğan’ın vefat ettiğini öğrendim. Yine aldığım duyumlar doğruysa Kaleci Mehmet Kulaksızoğlu’nun kemoterapi tedavisi aldığını öğrendim. Kendisine acil şifalar diliyorum. Diğer futbolcular neredeler bilmiyorum.

Burada kaleci Mehmet Kulaksızoğlu’na ayrı bir parantez açmak istiyorum. Kendisi futbolu bıraktıktan sonra yıllardır Şenol Güneş’le birlikte çalışmış ve 2002’de Milli takımımızın dünya üçüncüsü olduğu zaman Mehmet Kulaksızoğlu kaleci hocası olarak Şenol Güneş’in yardımcısıydı. Beşiktaş’ta da birlikte çalışmışlardı.

Kırşehirspor’a geçmişten günümüze kadar hizmet etmiş ama vefat etmiş futbolcularımıza ve hocalarımıza Allah’tan rahmet, hayatta olanlara sağlık, huzur ve mutluluklar diliyorum. OSMAN İLHAN