Eskiler bir işin kontrolden çıktığını anlayınca, işin şirazeden çıktığını söylerlerdi. 
Son elli yılın değerlendirilmesini yüzeysel olarak gözden geçirdim ve arşivleri karıştırdım, bugünkü kadar ekonomik ve iç istikrarsızlık bir dönem olmadığını gördüm.
Evet kuyruklar gördük, yetmiş sente muhtaç olduğumuz günler yaşadık. Fakat bu günlerden yine de iyi idi gibi geliyor bana. Bilmiyorum yanılıyor muyum acaba?
Vatandaş olarak ben yabancılar gibi tatile çıkmak isterim. Ben de yabancı ülkelere gidip oralarda neler oluyor ve o ülkeler nasıl kalkınmış görmek isterim. Sınır girişlerinde ayakkabıların içine kadar bakılan don köynek aranmaktan utanıyorum. 
Yabancılar tarafından uyuşturucu satan veya organize edilen bir ülkenin vatandaşı olarak görülmeyi kim ister? Başkalarını bilmem ama beni rahatsız eder. 
Yasadışı örgütlerin ve uluslar arası kaçakçıların, Türkiye adeta bir dağıtım ve ana üs haline getirildiği iddiaları dillendiriliyor!
Bu iddialara bakarsanız devletin suç örgütleriyle iç içe ve bu örgütlere imtiyazlar tanıdığını, hatta daha da ileri giderek kendilerine koruma ve araç tahsis ettiğini adamın kendisi söylüyor!
Her ne kadar hükümet kanadı yalan, iftira, şantaj ve dış mihrak dese ve ciddiye daha almasa de, adam beraber yurt dışına gittiği polislerin isimlerini ve izin belgelerini gösteriyor. 
Bu nasıl bir iştir halk olarak ağzımız açık (ağzımız her zaman açık zaten hiç kapanmıyor, devlet baba havaya bir şeyler atacak da tutacağız diye gözlerimiz havz balığı gibi semada ağız açık bekliyoruz) açık şaşkın şaşkın türbinlerde kim kime gol atacak diye semata ederken, kendilerini milli amigo olarak gören bazı yalaka gazeteciler TV kanallarında güldürü skeçlerini aratmayan tiyatro oynuyorlar!
Ben de ülkemizin böyle mafya liderlerinin söylemlerini anılmasını istemim. Çünkü bu nemin ağrıma gidiyor. Eğer böyle bir şeyler varsa hemen hesap vermeli.
Şimdi herkes gibi ben de Türkiye Cumhuriyetini bu duruma düşürenlerden nasıl bir itiraz ve savunma gelecek merakla bekliyoruz. 
Hangi sorumluluktan bahsediyorsunuz diyenleri duyar gibiyim. 
İşte aylardır pandemiden dolayı evlerde kaldık, aşılamaya tam anlamıyla başaramadık. Binlerce insanımız hayatını kaybetti. Doktorlarımız, sağlıkçılarımız büyük özverilerde bulundu, birçoğu hayatını kaybetti, aylarca eşinden, çocuklarından, sevdiklerinden ayrı kaldı. Sonuç malum!
Bir açıldık, tam açıldık. Her gün vaka sayısı artıyor. Denetimler kalktı, hayat normalleşti, vaka sayıları yeniden artmaya başladı. Bunun sonu nereye gider, yeniden tam kapanma mı gelecek hep birlikte bekleyip göreceğiz.