Bu günlerde sıkça seçim tartışmaları yaşanmaktadır. 
Seçim erken mi, zamanında mı yapılacak?
Partiler ayrı ayrı mı seçime girecek, yoksa ittifak halinde mi gidilecek gibi net olmayan düşünceler mevcut.
Şimdilerde hükümet partisi her ne kadar “seçim zamanında yapılacak” dese de sanki sandık her an gelebilirmiş gibi hazırlık içinde oldukları da muhakkak. Zira yapılan mitinglere bakılırsa sanki halkın görüşüne sunulacak olan sandık tarihi yakın gibi. 
AK Parti Genel Başkanının alanlara hızlı giriş yapması, açılışlar, mitingler, il başkanları toplantıları, Diyarbakır mitingi v.s bakılırsa 2023 yılından önceye alınan bir seçimin planlandığı siyasi kulislerde sıkça dillendirilmeye şimdiden başlanıldı.
AK Parti Genel Başkanı, her ne kadar anket sonuçlarına göre oy oranlarının düşük çıktığını görse de, geçmiş siyasi tecrübelerine dayanarak durumu toparlayacağını, seçimde yine bir zafer kazanacağı düşüncesiyle il örgütlerine, partili belediye başkanlarına çalışma talimatlarını ivedilikle vermektedir.
Bunun yanı sıra AK Parti içerisinde her an her şeyin olabileceği bazı isimlerin buradan ayrılma sinyallerinin olduğu hesabı elbette ki yapılmaktadır. Ancak Cumhur İttifakı’nın alacağı toplam oy seçimi kazanmaya yetip yetmeyeceği şu an için net olarak görülmemektedir. Bilinen bir gerçek var ki, AK Parti teşkilatlarının seçim hazırlıklarına başladığı net görülebilmektedir.
20 yıllık iktidarı boyunca AK Parti, tüm sorunların üstesinden gelerek sorunsuz bir dış politika, uygulanabilir Milli Eğitim politikası, sürdürülebilir ekonomi politikası, üretime dayalı tarım politikası, refah içinde yaşayan emekli ve çalışan, mağdur olmayan yaşlı, dul, yetim ve ayrıca işsizlikte önlenebilmiş, vermiş olduğu 3600 sözünü yerine getirmiş ve EYT’lileri mağdur etmemişse iktidarını sürdürebilir. Yok, tüm bu sorunların çözümü yerine bunların bir parçası haline gelmiş ve sorunların altında kalmışsa artık iktidarını sürdürebilme imkân ve ihtimali ortadan kalkmış demektir.
Burada vaziyet böyle ama seçime girecek olan diğer partilerde durum nasıl?
Türkiye Değişim Hareketi varlık gösteremiyor. Memleket Partisi, Deva, Gelecek Partilerinin henüz ayrı veya ittifakla mı seçime gidecekleri netlik kazanmış değil. Millet İttifakı içinde Saadet Partisi’nin tavrı ve oy oranı belli. 
İyi Parti ise köy, kasaba, il, ilçe gezerek millete dokunuyor ve oy oranında bir artışın olduğu da muhakkak. Burada asıl ana gövdeyi oluşturan parti CHP, koymuş olduğu halktan yana tavır ise takdire şayan. Tüm milletin sorunlarını bir bir ortaya koyarak çözümünü de sunuyor.
CHP’nin Genel Başkanı, “EYT’lilerin sorunları çözülecek, 3600 ek gösterge kesinlikle verilecek, planlı ve üretime dayalı tarım, barıştan yana sorunsuz dış politika, önlenebilen işsizlik, doğru bilimsel eşitlikçi eğitim, her insana doğru sağlık, sanayileşme ve en önemlisi de verimli ekonomi güçlü devlet zengin millet” diyor. 
Daha ne desin…
CHP Genel Merkezinin bu uygulanabilir politikası seçmen tabanında kabul görüyor. CHP’li belediyelerin tüm illerde göstermiş oldukları yüksek performans ise CHP’nin oy oranında ciddi yükselmenin olduğunu da işaret ediyor. 
CHP geçmişten gelen siyasi birikimi ve üretici kadroları ile her zaman seçime hazır olduğunu zaten hep göstermişti, şu an itibariyle de öyle olduğu görülüyor.
Ülke genelinde olduğu gibi Kırşehir’de Merkez Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu’nun başarılı çalışmaları, Akpınar İlçe Belediye Başkanı Şükrü Turgut ve Boztepe İlçe Belediye Başkanı Hüseyin Takan’ın şu ana kadar ki göstermiş oldukları dürüst ve başarılı çalışmaları halkın takdirine şayan olmakta ve gönüllerde yer bulmaktadır.
Görülüyor ki siyaset merkez de yapıldığı gibi, yerel de de halkla birlikte bir ve beraber olarak yapılabilmektedir. Burada asıl olan köylerde, kasabalarda, ilçelerde, illerde insana dokunarak gönüllere girmektir. Yapılması gereken şeffaf, hoşgörü temeline dayalı, saygın, geleceğin öncüleri şiarıyla yapıcı, incinse de incitmeden, kırmadan dökmeden birlik içinde halka güven vererek gönüllere girmeli ki iktidarın kapısını aralayabilsin.
İllerde Danışma Kurulları toplantıları yapılarak doğru kararlar almak ve bu kararları uygulayabilir olmak asıl olandır. Siyasi partiler Danışma Kurulları toplantısı yapıyor da burada didişmelerden, birbirlerini eleştirmekten doğru kararları alamıyorlarsa asıl sorun burada var diye düşünmek gerekir. 
Ülke yönetilemez hale gelmişse, millet gelecekten umudunu kesmişse, iktidarın alternatifi olan muhalefet çaresiz insanlara umut olmalıdır. Millet zaten bunu istiyor ve bekliyor da…