Sermayen adamlıksa her zaman başarılı olursun

Buradan başlayarak Kırşehir’imizin, insanımızın, yatırımcının, müteşebbisin en çok sıkıntısı insan kaynağının, bu bölgede çok sıkıntılı olduğu yönünde olunca insan ister istemez etkileniyor.

İlimizin  sorunlarını dillendirmek istiyorsunuz. Bu il kalkınacak, bu il de yaşamanın kurumlarda çalışmanın bir ayrıcalığı var. Tarih ve kültür kokan bu ilde her yaşayan, görev yapan her kesim bir bedel ödemek durumundadır. Bu bedel ilk önce ADAMLIK, İNSANLIKTIR.  Daha sonra görev sorumluluğu, ardından yaptığın hizmetlerle anılmaktır.

Devletimiz illerin kalkınması için onlarca teşvik kapsamında projeler açıklıyor, kimisine il olarak biz dışarıda kalıyoruz, kimisinde de hazırlanan projeler kabul görmüyor, takip müessesesi, kiminde “şahsi rant var” diyebiliyor, kimisinde siyasi ağırlık istiyor…

Ne garip değil mi?

İnsanlar insanlara muhtaç olsun düşüncesi ile işler yapılıyor. Devlet otoritesi birilerinin elinde oyuncak olmuş,  istediği yere sündürüp çekiyor. Kanunlar, teşvikler siyasi ağırlıklara göre yol alıyor.

Halbuki hak eden herkes bu haklardan yararlanabilmeli. Hatta öyle bir açıklama yerel yönetimce yapılmalı ki ilimizin  kalkınması için, ilimizin menfaatine olan projeler yarıştırılmalı, dereceye giren projeler teşvik kapsamına aldırılmalı, projeyi hazırlayan kurumlar kuruluşlar insanımız ödüle layık görülüp ödüllendirilmeli.

Yeter ki isteyelim, yeter ki yetenekli işinin ehli olanlara yol verelim. Engel olmak yerine engelsiz hayat sunmak için çaba sarf edip insanımızı teşvik edelim.

Kalkınmanın en önemli temeli insan olduğunu bilmek gerekiyor “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” sözünün ne kadar önemli olduğunu anlamamak için herhalde aptal olmak gerekiyor.

Nasıl insan dersek  başta ahlâklı olmak ardından, dürüst, liyakat sahibi olmak,  sadakatli olmak, ardından ADAM  olmak. Dünya menfaatine işini, eşini, arkadaşını, ülkesini vs satmamak… Azıcık zoru gördüğün zaman “ben oynamıyorum!” deyip ortadan kaybolmamak; doğruları konuşup, doğru hareket etmek ilken bu olursa sen satılsan da, yerden, yere vurulsan da senin gibi düşünenler seni o mezbelelikten çeker alır. Aynı üzeri küllenen kömür gibi külü üflenince nasıl kor ateşe dönüyorsa, bu insanlarda kor ateş olur, liyakati ile kor ateş olur.

Kırşehirimde o kadar çok insanlar var ki ya atıl vaziyete getirilip kaderine küstürülen… Bunlar devletin her kademesinin her yerinde, üniversitemizin içinde, sivil toplum kuruluşlarının içinde, hangisini dile getirsek neyi anlatsak onların tek sermayesi adamlık. Bu insanları atıl vaziyete getirilmesi ya siyasi, ya da rant. Bunun başka ifadesi olamaz.

Kırşehir’de her kurum, kuruluş kendi içinde hem kurumuna, hem de Kırşehir’e fayda sağlayacak projeler hazırlamalı ve bunları kamu oyuna açıklamalı. Takibi Valilikçe yapılıp  bunların hayata geçirilmesi için caba sarf edilmeli, yapılmalı. Şehrimde yaşayan herkes geliştirilen bu projelerden faydalanmalı. Şehrin kurumları, kuruluşları hizmet için yarıştırılmalı. Bizim il olarak bütün bulara ihtiyacımız var.

AHİLİK ilimizin olmazsa olmazı. Onun  kardeşlik anlamı hayatımızın içinde olmalı ki başarıdan başarıya koşalım. Az çalışıp çok para kazanma derdinde olmayalım.

İşte geleneksel Ahilik Kültürü Haftası ve Esnaf Bayramı kutlamalarımız bugün başlıyor. Kutlamaların başarılı geçmesini ve hayırlara vesile olmasını dilerim.

AKIL, AHLÂK, BİLİM bizim şiarımız olmalı. Bu şehrin mahkemeleri dava olmadığından çalışmamalı. Ahlâksızlığı kendine yol edinenler bu şehirde barınmamalı, barınamamalı. Çalıştığı işte sebat eden, çalıştığı işin karşılığında çoluğuna çocuğuna ekmek götüren insanımız ihanetle değil, çalışmanın hakkını vererek, yaptığı işini severek alın terinin her damlası gibi helal kazanç kapısını aralamalı…

İşte o zaman bu il her güzelliği yaşar ve yaşatır. Bütün bu yazdıklarımızı görmek dileğimdir.

SERMAYESİ adamlık olan bütün dostlara selam olsun…