Ülkemizde her gün nahoş olaylar, patlamalar, terör saldırıları, şehitlerimiz, gazilerimiz… Kırşehir’deki insanlarımız da bu olaylardan rahatsız, huzursuz. Kırşehir de bu olaylardan şehit veriyor, gazi veriyor.

Ülkemizde her gün nahoş olaylar, patlamalar, terör saldırıları, şehitlerimiz, gazilerimiz…
Kırşehir’deki insanlarımız da bu olaylardan rahatsız, huzursuz.
Kırşehir de bu olaylardan şehit veriyor, gazi veriyor. Geride gözü yaşlı analar, bacılar, evlatlar kalıyor.
Önceki gün Kırşehirli bir evladımız da şehitlik mertebesine ulaştı. Ailesine ve Türk Milleti’ne başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
İnsanlar vardır şafak vakti doğar akşam ezanı ile ölürler. Bu tip insanlarda yalakalıkta sınır yoktur tıpkı açık büfe menü sunan işletmeler gibi onun derdi sıkıntısı makam mevki elinden alınmasın yeter.
Onursuz şerefsizce yaşamak onun ilkesi olmuş gerisi teferruat şerefsizler kadar şerefliler de cesur yürekli olsalar ÜLKEM de o kadar güzellikler yaşanır ki bunu anlatmaya ne kalem ne mürekkep yeter!..
Adam diye hitap etmem gerekmiyor, gene de ben adam diyeyim, oturduğu makamı kendi işletmesi gibi kullanan, vatandaşa hizmeti kendisine zulüm gören, yapacağı işin kendisinin asli görevi olduğunu unutan, arkasını kendince kuvveti olan dayısına dayadığını zanneden, zübük kılıklı devletin ekmeğini yeyip suyunu içen, lüks yaşantısının devletin kendine sunduğu imkândan kaynaklandığını unutan, yaptığı işi kendisine satsan almayacak kadar uyanık olan, aldığı maaşın yarısını bile hak etmeyen, devletin kurumunu işgal eden, denetlenmeyen, sicili tutulamayan, adam kılığında olan, adamlıkla alakası olmayan, devletimin makamını işgal edenler elbette bir gün Köroğlu gibi beyine hesap soracak birileri çıkar.
İşte siz o zaman tavuğun cücüğünü sayarsınız DEVLETİN MALI KUTSALDIR dokunanı yakar VATAN savunması için BAYRAĞIMIZIN şehit kanları ile sulanan topraklarımız vatanımız üzerinde dalgalanması için milyonlarca şehit vermiş bir milletin çocuklarıyız. Onlar şehit olurken namus şeref dediler, vatan dediler, ölümü vuslat gördüler.
Şimdiki müsrif neslin, onların kanı canı ile var ettikleri bu kutsal toprakları böyle hoyratça nesillerin eline kalacağını bilselerdi belki de şehit olmayı bir daha düşünebilirlerdi diyeceğim, dilim varmıyor bunu söylemeye.
Şehitlik her kula nasip olmaz. Şehitlere ölü denmeyeceğini söylüyor benim dinim. Şehitlerimize olan bir borcumuzun olduğunu unutan, zavallı kılıklılar, şimdi sizler müstakil kendinize bir işyeri açsanız, inanının açlıktan iş yapamamaktan kafayı bozarsınız. Öyle sabahın seher vaktinde kalkacaksın, akşamın alaca karanlığına kadar çalışacak, mesai mefhumu nedir bilmeyecek, cumartesi pazarın hatta paralı izine çıkıp tatil beldelerinde tatil nedir bilmeden çalışamazsınız hayatınızda görmüş olduğunuz lüks yaşantıyı rüyanızda bile göremezsiniz.
Çok değil babası annesi devlet memurluğundan emekli olan, yaşı altmış yaşın üzerinde, ebeveynlerinize sorun, ne zaman ev sahibi, ne zaman araba sahibi olabilmişler. Bizim söylemek, yazmak istediğimiz yanlış anlaşılmasın. Kimsenin malında mülkünde gözümüz yok. ALLAH daha çok versin. Bizim yazmak istediğimiz devletin makamında oturup vatandaşa karşı yapması gereken hizmetleri yaparken zorlanarak zorluklar göstererek değil, çözüm bularak, yardımcı olarak vatandaşı potansiyel suçlu görerek dakikada bitirilecek işi, saatlerce oyalayarak zorluklar çıkartarak vatandaşın zora sokulmaması, devletimin makamını kendi malı gibi işletmesi gibi gören zavallılara, tabi bizlerin söyledikleri birilerini harekete geçirirse onu da kutlamak gerek.
Neden diye soracak olursanız siyasetin girmediği, çalmadığı bir kapı kalmadı. Siyasi irade benim adamım olsun ne olursa olsun mantığından kurtulmadıkça, ekmeği ekmekçiye vermedikçe, vasıflı karakterli bulunduğu makamı görevi kutsal sayan vatandaşına hizmeti severek yapan insanlara görev vermedikçe, bizler bu serzenişten kurtulamayız. Şunu da ifade edeyim aldığı her kuruşu sonuna kadar hak eden, yazdığım ifadelerden uzak kalan bütün kamu görevlilerini de sonuna kadar kutlarım. Yetişen nesil milli dini duygulardan uzak, parayla uğraşan ihaleler kabuller yapan kurumlardan pis kokular yükseliyor.
Mesleğinde, sanatında bir numara olmuş insanlar potansiyel suçlu diyerek mesleğinden uzaklaştırılıp sırtına bir yafta yapıştırılıp kazanılmak yerine kaybetmek tercihinde bulunuluyorsa Anadolu’nun sahipsiz, kimsesiz çocukları yine kimsesiz sahipsiz bırakılarak birilerine minnet etmesinin zemini hazırlanıyorsa benim VATANIM sahipsiz kalmış dememek için bir neden bulamıyorum.
Ekonomimiz dış güçlerin istediği şekilde şekilleniyorsa, Dolar’a Euro’ya her şeyimizi bağlamış, ekonomimiz tabanlarda sürünürken devlet kademelerinde savurganlık tavan yapmışsa, ÜLKEM yanıyor desem yeridir.
KAHPELİK BU KADAR MODA İKEN, ADAMLIK MÜCADELESİ VEREN HERKESE SELAM OLSUN.