Önemli kültür ve medeniyet kuran şehirlerin bir inşa edici gücü/ ruhu vardır ki, bu Kırşehir’de Türk-İslâm medeniyetinin de mayası olan Ahilik ve Ahi Evran Veli’dir.
Kırşehir” Medeniyetimizin tohum şehridir; o dönem Kırşehri’ni/ Gülşehri’ni anlamadan Türk-İslâm medeniyetini anlamak mümkün değildir.” Düşününüz ki, Medeniyetimizi mayalayan Ahi Evran Veli, Anadolu’da Türk dili ile yazılan ilk eserolan Garipnâme yazarı Âşık Paşa, Osmanlı Devleti’nin mânevi kurucusu Şeyh Edebalı ve Türkçeyi en muhteşem sevgi diliyle kullanan Yunus Emre aynı dönemlerde Kırşehir’de yaşamışlardır.
Ahiliği sembolize eden, o ruhu yaşatan bir külliyenin/ müzenin olmaması büyük bir eksiklikti. Bu eksiklik 30 yıldır Kırşehir’de bir ilim, istişare, dostluk ve irfan ocağı olarak devam eden Ahi Meclisi’de fark edilmiş ve sık sık- Konya’daki Mevlâna Müzesi de örnek gösterilerek- tartışılmıştı.
Şehir tarihi açısından önemli olan bu müstesna yapının yapılış serüvenini ayrı bir makale olarak yazmamız gerektiğine inanıyorum. Özetle belirtmem gerekirse; Külliye fikrinin hayata geçmesi, bize Rektör Prof. Dr. Kudret Saylam hoca tarafından Ahilik Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü teklif edilmesi ile başladı.( Haziran-2011). Görevi kabul etmem için Külliye yapımını şart koştum. O da haklı olarak konuyu Belediye Başkanı Sn. Yaşar Bahçeci ile görüşmem gerektiğini söyledi. Başkan’a dedim ki, “ Eğer bu projeyi hayata geçirirseniz Kırşehir’in gelecek 1000 yılına damganızı vurursunuz. Sevabı herkese yeter.” Sağ olsun, Başkan ve ekibi kabul etti. Sonra birlikte -proje ekibini de alarak-İstanbul ve Edirne’deki tarihi mekânları inceledik.
Sonunda Selçuklu-Osmanlı-Cumhuriyet mimarisini sentezleyen mevcut projeye karar verildi.
Projenin mali kaynağını sağlamak için Gümrük Ticaret Bakanı’na, TOBB, TESK, TES-KOM başkanlarına gidildi ve en büyük desteği TOBB başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu sağladı. Mali destek sağlanması hususunda Kırşehir millet vekillerinin özellikle Abdullah Çalışkan’ın gayretlerini belirtmem gerekir.
Külliyenin/ Müzenin fonksiyonel olması için 40 kişilik akademisyen ve uzman ekiple bir çalıştay düzenlendi. Bütünüyle bu emekler ve gayretler sonunda Cumhuriyet tarihinin en büyük külliyesi Kırşehir’de vücut buldu.
Sonunda biraz gecikmeli de olsa Vali Yardımcısı İsmail Çetinkaya’nın da gayretleri ile müze açıldı. Girişteki Ahi Evran kaidesine tarafımdan esnaflar için yazılan Ahilik yemini konulmasına sevindim. Duam odur ki, yemine esnaflarımız hayat düsturu olarak bağlı kalırlar. Aldığım bilgiye göre geçen yıl 85.000 kişi ziyaret etmiş.
Şunu da belirteyim ki, külliyede dünyaya örnek olacak bir esnaf yapılanması ve müzecilik anlayışı sergilenecek; alanında Türkiye’nin en iyi ustaları istihdam edilecek ve Ahilik kurallarına göre çalıştırılacaktı…
Türkiye’nin temel meseleleri olan eğitim, ahlâk ve kalite probleminin çözümü Ahiliktedir…
Yoksa pabucunuzu dama atarlar.
Kainat’ın ve hayatın kaynağı, bize sonsuz nimetler veren ve güzel hizmetlere vesile kılan yüce Allah’a hamd ederiz.