KIRŞEHİRSPOR’UN eski başkanlarından İbrahim Kaya, yaşadıkları yılları ve sorunları anlatarak Kırşehirspor’un amatör kümeye kadar düşmesinin nedenlerini değerlendirdi.
26 Haziran 2007 tarihinde Kırşehirspor Kulübü Başkanlığı görevine geldiğini ve hızlı bir şekilde hareket ederek liglerin başlamasına az bir süre olmasına rağmen takımı oluşturduklarını ve engel borçların kaldırılması ile lige çıktıklarını belirten İbrahim Kaya şunları söyledi:
“İlk sezonumda iyi bir takım yapıp başarılı olmaya çalışırken geçmiş dönemlerin futbolculara ve piyasaya olan ve bana bilgisi verilmeyen borçlarla uğraştım. İlk yılımı akıl almaz borç işlerini düzelmekle geçti ve sezon sonuna geldik Allah’a şükür alnımızın akıyla çıkmıştık işin içinden. Lig biter bitmez ben ve yönetim kurulum hemen istifa etti yeni bir yönetim oluşturulması ve takıma sahip çıkılmasını istedik. 2008 de olağan kongre yapıldı ve kimse aday olmadı. Kırşehir’in o zamanki Valisi Sayın M. Lütfullah Bilgin beni çağırdı şehir dışında olmama rağmen davetini kabul edip tekrar Kırşehir’e geldim. Yaptığımız değerlendirmede kulüple ilgili tüm detay bilgileri verdim ve aday olmadığımı kongre salonuna dahi gitmeyeceğimi söyledim.
“Vali M. Lütfullah Bilgin başkanlığında bir heyet oluşturuldu. Bu heyette Belediye Başkanı Halim Çakır, Ticaret Odası Başkanı Mehmet Çopuroğlu, Esnaf Odaları Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk, Mali Müşavirler Oda Başkanı Mustafa İzzet Doğan ve ben yer aldık. Bir hafta içinde defalarca toplantı yaptık yeni yönetim oluşturması için Belediye Başkanı ve Oda Başkanlarına görev verildi. Onlar yönetim oluşturamadılar. Makamında babacan Valimiz M. Lütfullah Bilgin “adam burada kimse karnından konuşmasın yönetim oluşturamıyorsunuz adam genel kurul salonuna dahi gelmeyeceğim diyor… ‘’ diyerek tepkisini dile getirdi. Bir müddet soluklanıp düşündü ve bir komuta edasıyla elini makam masasına vurarak ‘’ İbrahim bey kulüp başkanı olacak sizlerde sporla ilgisi olan yöneticiler vereceksiniz bizler de maddi manevi destek olacağız zira tablo ortada” diyerek toplantıyı sonlandırdı ve bizleri yemeğe götürdü.
“Yeni yönetimde Valilik Mali Müşavirler Odası Başkanı Sayın Mustafa İzzet Doğan’ı, Esnaf Odaları Birlik Başkanı yardımcısı Mustafa Genç’i,Ticaret Odasından ise Meclis Üyesi Erol Yıldırım da olmak üzere yeni kurulu oluşturduk. Sayın Valimiz M. Lütfullah Bilgin dışında kimse sözünü tutmadı. Bu yalnızlık içinde hem sağlığımdan hem paramdan oldum. Geceli gündüzlü çalışmamın karşılığı bunlar oldu. Zorla göreve getirildim karşılığı tutulmayan bir sürü söz.
EVRAK KAÇAKÇISI SUÇU BİR KABUS GİBİ ÇÖKTÜ ÜSTÜMÜZE
Ticaret yapanların, mali müşavirlerin, finans kuruluşlarının özellikle vergi dairelerinin akli selim idarecilerin bu emeğe nasıl saygı duyulacağını bilmemeleri mümkün mü ? Peki geliri gideri, borçları, icraları kayıt altında olan, şeffaf olan bu yönetim mi? Yoksa ne yaptığı belli olmayan, gelirini giderini bilmeyen, laf olsun diye idarecilik yapan,günü kurtarıp kaçan, dönüp arkasına dahi bakmayan, anlatılmadığı ve açıklanmadığı için bu yanları bilinmeyen kişilerle mi? Yoksa dürüst, gelin hesap sorun diyen hiçbir şeyden kaçmayan delikanlıca dik duran kişilere bunlar yaramaz insanlar diyenlerle mi? Geleceğe örnek olacağız. Menfaat gütmeden parasını, sağlığını, mal varlığını bu uğurda harcayan insanlara ne yaftası vuracaksınız. Gelin bir misal verelim…
Kırşehirspor’u temize çıkarmak için hep savundum icrada, adliyede hukukun geçtiği her yerde, futbol kamuoyunda en iyi şekilde temsil etmeye itina gösterdim. Hiçbir eski yöneticiyi kanunlar önünde suçlamadım. Geçmişi suçlamak gibi bir yola gitmedim. Birlikten beraberlikten yana tavır koydum ama bakalım 2004-2005 yılına süreci görelim. Kulüp Başkanı Berat B. Varolsun hayal bir kadro kurar iddialıdır iyi de para harcar nitekim dönemin Belediye Başkan Yardımcısı sezonu bitirir ve görevi Belediye Başkanı Özel Kalem Müdürü Ekrem Ö.’yü yetkililer Başkanlığa getirir ancak Başkanlık kısa sürer niye mi? Evrakları ister ama gelmez. Hemen yan odada olan Berat B. Evrakları teslim etmez. O da gider noterden maddeler halinde yazarak istifa eder. Bir önceki dönemin araştırılması için suç duyurusunda bulunur. Bu evrakın bir nüshasını Valiliğe bir nüshasını Cumhuriyet Başsavcılığına bir nüshasını da kulübe gönderir. Hikaye bu ya Başsavcılık incelemeye alır bilirkişi tayin eder. Özel bir mali müşavir ve hatırı sayılır biridir. Evrakların toplanıp savcılığa getirilmesi için Emniyet Müdürlüğüne yazı yazılır. Kulüp binasını Emniyet Müdürlüğü görevlileri gelip dönem Remzi Ç. ( N.Yüksel Ç.) dönemi. Kulüp müdürü malul Gazi Mehmet Tavus belgeleri Emniyet Müdürlüğüne imzayla teslim eder. Tarihe dikkat edelim 18 Ocak 2007 Savcılık belgeleri inceler ve vergi dairesine denetmenler tarafından incelenmesi için gönderir. Buraya kadar güzel Ekrem Ö. Vatandaşlık görevini yapmış ama sonucunu bence düşünmemiş…
Vergi denetmenleri geçmiş yılları tamamen inceler ve işi budur zaten. Eksik evrakların tamamlanması için yazılar yazılır. Evraklar eksiktir, giderler belgelenemez, bulunup teslim edilemez. Vergi kanununa göre maliye evrak yetersizliğinden Kırşehirspor’u 3.400.000 yani 3 trilyon 400 milyar gibi inanılmaz bir rakam cezaya çarptırır ve yazısını savcılığa yazar cezaya muhatap o kadar çok bilinen isimler vardır ki o yazıda bütün ticari anlamda önde gelen kişiler. Onlar bu cezaya uğrarlarsa ki hepsi bilir vergi cezası paraya çevrilemez en az üç yıldan başlar af yok, gelecekte ihaleye giremez, memursa görevine son verilir ticaret yapamaz gibi şeyler. Geçen uzun süre sonunda takipsizlik kararı çıkar herkes derin bir ohhh çeker. Ne var bunda değimli? Devamında Kırşehirspor’a kesilen para cezası faizleri ile beraber kulübe tebliğ edilir. Sezon 2008-2009 Kırşehirspor şampiyonluk hedefi ile takım kurmuş şok olduk bu cezaya hemen Ankara’ya gidip Milletvekilimiz Mikail Aslan Vekilimize anlattım. Çünkü savunmamız için 1 ay süre verilmişti. Mikail Bey beni de yanına alarak Maliye Bakanından randevu aldı Müsteşar Sayın Hasan Basri beyede durumu anlattık. Vergi kanununa baktı ve ‘’ üzgünüm isnat edilen suç doğrudur kaçakçılıktır affı yok , indirimi yok tek çare iyi bir savunma ile Kayseri vergi mahkemesine itiraz etmek ‘’ dedi. Sorunları aşıyoruz derken döndük başa. Sayın Mikail Aslan Miraç Aşık Beyle görüştü bende onun Ankara’da ofisine gittim zaman daraldı 1 ay geçti ve dosya kapsamlı. Yönetici arkadaşlarımdan Mustafa İzzet Doğan ve Mehmet Çolak’ta gayretle çalıştılar, bu işin mimandarları bulundu ve tüm masraflar tarafımdan yatırılarak savunma yazıldı. Ceza ağır olmuştur kararı çıktı ve indirime gidildi. Kaçakçılıkta kalmak koşulu ile anapara x 1 katı da ceza uygulansın kararı çıkar. Vergi dairesi itiraz eder kurumdur ve bunu yapmak zorundadır sonuçta. Kırşehirspor bu mücadeleyi Danıştay’a götürür ‘’ efendim biz bir spor kulübüyüz evet ihmal edilmiştir belki ama bizim etimiz ne budumuz ne insanlar Kırşehirspor’a insanlar hizmet ederler kaçakçılık yoktur dedim. 8 ayrı davadan birkaçı lehimize sonuçlandı bir bölümü devam eder.
MAHKEMEYE AYAK ATMAMIŞ ADAMKEN ORALARDAN ÇIKAMAZ OLDUM”
“Kaçakçılık yüz kızartıcıdır. 1964 doğumluyum hiçbir suç yüzünden adliyeye gitmedim ama Kırşehirspor’un menfaatleri için yıllardır icralarda adliyelerde dolaşıyorum şahsımla ilgili kulüp başkanlığım esnasında defalarca dava açıldı. Hepsinden Allah’a şükür beraat ettim çünkü hepsi asılsızdı. Adalet şaşmadı bu isnatsız suçlamalar karşısında. Kırşehirspor’u yüzüstü bırakıp kaçmayı kendime yediremedim. Ya vicdanları sağır olanlar olağan üstü genel kurullarda Kırşehirspor’un borçları bunlardır diye doğruyu evraklara yazdığımızda bu ne bu kadar vergi borcumu olur? Diyenler , Kırşehir'in, Kırşehirlinin,Kırşehirspor’un menfaatlerini savunmayı kendine ideal edinen şahsımı ve arkadaşlarımı idealist diye sudan bahanelerle vicdanlarında mahkum edenler. Protokol toplantılarında seçilirsem söz şunu vereceğim, yok genel başkanım seçilirse şunu vereceğim diyen seçilince unutanlar Kırşehir’li ile Kırşehirspor ile dalga geçen Sayın Bahamettin ö. Kırşehir’in Ahisi esnafın babası ya bu sözleri söylediği makamında duyanlar, sözde spor yazarı basın mensubu duyduğunu da yazamıyorsun ama iş hakikate,kanuna,kurala gelince kendi mantığını anlatıp insanları yanlış yönlendirmeyi biliyorsun üstelik isminde kaçakçılık davasında üstelik devlet memurusun yok mu ahde vefan !!! Ya sen gibi susanlar bu kulübü babasının çiftliği gibi yönetenler onlarda konuşmuyorlar. Valimizin, Belediye Başkanımızın çok özel davetine gelip yardım sözü veren ama tutmayan Kırşehir’in en sağlam ödemesi olan üniversite inşaatı yapan ismi milletvekili listelerinde geçen genç arkadaşım sen, senin bahanen neydi ? Allah C.C. daha çok versin size malınızda gözümüz yok. Ama sözünüzde var. Söz ağızdan çıkana kadar sahibine aittir çıktıktan sonra sahibinin değildir. Hatırlatmak istedim.
İŞ BİLMEZLERİN KULUBU DEFALARCA ZARARA UĞRATMASI”
“Sözlerimin değişik bölümlerinde de değindim Kırşehirspor’un gelirlerini ispat edemeyen oyuncu ve teknik heyetlere ödeme yapıp bunun belgelemeyen,ödenen senetleri futbolculardan almayarak veya şerh düşmeyip,maç başı alacakları karşılığında kulüp senedi verip,hem avukatlara hem T.F.F’ye 2 defa 3 defa mükerrer ödeme yapmaya Kırşehirspor kulübünü mahkum edenler. Futbolcuyla ibralaşarak gönderip senedi iade almayan ibranameye de senedi işletmeyenler. Yol yordam, yönetim, kural, kanun bilmeden bu nadide kulübü batıranlar. Aldığı maaşla veya babasının harçlıkları ile trilyonlar harcayarak kulüp yönetenler bir o kadar da hata yapıp evrak üzerinde Kırşehirspor’u batıranlar. Belediye Meclis üyesi iken Kırşehirspor’un yöneticisi olan geçen dönem proje zengini (şimdi de has ortağı çiziyor ) senin ne alacağın vardı da Kırşehir icra dairesinden kulübe haciz koydurup para aldın. Ankara’dan bir tanıdığına faizleri ile beraber senet verip iki senet karşılığında kulüpten 270.000 TL. ödeme yaptım sana bu adalet mi ? 4 yıldır kulüp yönetiyorum kaç kuruş yardım ettin. Koydurduğun icraların esas ve karar sayılarını da isminle yayınlayayım mı? Bu mu Kırşehirliliğin bumu Kırşehir sevgin. Hepiniz bir şeyi unuttunuz siz kurumsal değildiniz ama ilgili kurumlar kurumsal. Kim nereden, nasıl, ne almış kendi adına, hapsi belgeli. Halen aşçı olarak çalışan bayanın kolundan altınlarını aldın geri vermedin eşi dertten vefat etti vicdanın rahat mı? Vicdanında şeffaflığı, hesap verirliği, güvenilirliği seçtiğim için beni mahkum edenler kanunlar hepimize eşit.
TARAFTARLARIMIZA
Kırşehirspor kulüp başkanı da olsam nihayetinde bende bir taraftarım, tarafım Kırşehirspor’dan yana. Yoksa alırmıydım bu takımı, ne alırdım nede bu çileyi çekerdim. Kulüp başkanlığım süresince meramımı anlatamayarak üzdüğüm taraftarımdan özür dilerim. Ama hanginiz bir Başkanla arkadaş oldunuz geçmişte, ben hepinizle arkadaş oldum,sizlerle sevindim sizlerle üzüldüm. Her gün odama geldiğinizde sizi ne zaman ağırlamadım, dinlemedim? Hangi dönemde binlerce forma ,şapka,kaşkol v.b. size dağıtıldı ? Ne zaman iplerin koptuğu yerde size abi olmadım cebimdekini bölüşmedim ? işte ben sizlerden biriyim hayatı zor kazanmış biriyim. Kazancımı Kırşehirspor’a harcadığım için mi çıktığınız yoldan döndünüz ? Yaptırmadığım halde protestoları benim yaptırdığımı söylediniz. Başkalarına kızdınız bana hakaret ettiniz. Ben bunlara inanmıyorum, sizler yalan söylerken yüzleriniz kızarır siz yalan söyleyemezsiniz. Birileri sizleri kandırdı. 5000 imzayı İbrahim Başkan bizi bırakma diye sizler sokaklara stantlar kurarak toplamadınız mı? Tesislere bile girmeniz önceden yasaktı ben kapıları açmadım mı size ? Davul istediniz aldım ama tokmağı sahaya atın mı dedim. Dışarıda yakılması serbest saha da yakılması yasak olan meşale ve sis bombasını yakın sahaya mı atın dedim. Kırşehirspor’u kurtarmak için maçlara davet ettiğim insanlara sövün mü,kovun mu dedim ? Abi kardeş olduysak siz sağda solda kavga edin, huzursuzluk yapın mı dedim. Kanunları çiğneyin mi dedim? Size bunları demedim,dedirtmedim. Yine de size sadece size hakkım varsa helal ediyorum. Çünkü siz Kırşehir’de kazanılması gereken iş verilmesi gereken birer değer birer şahsiyetsiniz. Kırşehirspor’u siz kadar seven olmadığı için Kırşehirspor’un kimsenin malı olmadığını kabul ettiğiniz için siz tribünde takımı desteklerseniz kazanılmayacak maçın olmadığını bildiğim için. Anlatacak o kadar mesele varki şimdilik bu kadar.
“Zamanım olsaydı bunları daha önce yazardım. Gecemi gündüzümü Kırşehirspor’a harcadığım için zaman bulamadım. İstanbul’da sahipleri Kırşehir’li olan Gaziosmanpaşa Hastanesinde ameliyat olduğum gün duygusal bir anımda bunları yazdım. Yazdıklarımı yayınlayacak gazeteci de yürek var mı bilmiyorum.
“Hikaye değildi bunlar, ben değil belge konuşur. Ayrımcılık, zümrecilik, bölgecilik yapmayın
Çözüm ne onu söyleyin?”
*HAFTAYA, OĞLUM MUSTAFA KAYA, HOCALAR NEDEN GİTTİ?, ALTYAPI DA NE OLDU?, ESNAFIN ALACAĞI NE KADAR?, TİCARET BORSASININ SÖZÜ NEYDİ?
(Haber-Fotoğraflar: Salih HANÇER)
Muhabir: TE Bilişim

