Osmanlı İmparatorluğunun kuruluş kararının alındığı toplantının yapıldığı il olan Alperenler diyarı Kırşehir’e hoş geldiniz.
Hak ile sabır dileyip,
Bize gelen bizdendir.
Akıl, ahlak ile çalışıp,
Bizi geçen bizdendir.
diyen esnafların piri, Ahilik teşkilatının kurucusu Ahi Evran’ın memleketi Kırşehir’e hoş geldiniz.
Türk diline kimse bakmaz idi,
Türklere her giz gönül akmaz idi.
Türk dahi bilmez idi el dilleri,
İnce yolu ol ulu menzilleri.
diyen Türk Dilinin ve Türkçe’nin öncüsü, Türkçe yazılan ilk eserlerden olan “GARİPNAME” nin yazarı Aşık Paşa’nın memleketi Kırşehir’e hoş geldiniz.
Şerefle bitirilmesi gereken en ağır görev “HAYATTIR.”
Bu nedenle; bir lokma ekmek için şerefini ayaklar altına almaya,
Bir anlık zevk için namusunu lekelemeye,
Bir zamanlık makam için el, ayak öpmeye,
Günlük çıkarlar için faziletini karartmaya “DEĞMEZ”
diyen Osmanlı beyliğinin kurucusu Osman Gazi’nin kayınbabası Şeyh Edebali’nin memleketi Kırşehir’e hoş geldiniz…
Osmanlı beyliğinin kuruluşuna tanıklık eden Şeyh Edebalı'nın büyük amcasının torunu ve damadı, Osman Gazi’nin bacanağı Dursun Fakıh’ın memleketi Kırşehir’e hoş geldiniz.
Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil
diyen gönül, sevgi ve hoş görü insanı Yunus Emre’nin memleketi Kırşehir’e hoş geldiniz.
Hararet nardadır, sacda değildir,
Keramet sendedir, tacda değildir.
Her ne arar isen, kendinde ara,
Kudüs’te, Mekke’de, Hac’da değildir.
diyen Allah aşığı, gönül insanı Hacı Bektaş-i Veli’nin memleketi Kırşehir’e hoş geldiniz.
1272 yılında Kırşehir’de şehrin tam ortasına yaptırdığı Medresede astronomi çalışmaları yapan Cacabey’in memleketi Kırşehir’e hoş geldiniz.
Türkçe’nin öncülerinden, Türkçe yazılan “MANTIKU’T TAYR’I” gibi şaheseri Türk Kültürüne ve Türk Edebiyatına kazandıran Ahmedi Gülşehri’nin memleketi Kırşehir’e hoş geldiniz.
Kırşehir'de bir feyiz kaynağı olan, Hazreti Mevlana Celaleddini Rumi'nin nurundan ışık alan, Aşık Paşa’nın hocası Süleyman Türkmani’nin memleketi Kırşehir’e hoş geldiniz.
Aşık Paşa’nın dedesi Baba İlyas‘ın, Aşık paşa’nın babası Muhlis Paşa’nın, Kaya Şeyhi’nin, Melik Muzafferüddin Behram Şah’ın, Kalender Babanın, Fatma Hatun’un, ve Muhterem Hatun gibi Alperenlerin, İslam alimlerinin, evliyaların memleketi Kırşehir’e hoş geldiniz.
Baş olanlar övünmesin,
Ne gelirse başa gelir,
Diz toprağa yaslanırda,
Baş düşerse taşa gelir.
diyen Türk siyasetinin duayeni Osman Bölükbaşı’nın memleketi Kırşehir’e hoş geldiniz.
Ana vatanımsın baba yurdumsun
Ozanlar diyarı şirin Kırşehir
Uzak kaldım gurbet elde derdimsin
Hasretin bağrımda derin Kırşehir.
diyen ozanların piri Neşet ERTAŞ’IN memleketi Kırşehir’e hoş geldiniz.
Hacı Bektaş, Ahi Evran Sultanı
Aşık Paşa, Kaya Şeyhi cananı
İmarette neslim Şeyh Süleyman'ı
Aşk ile bağrıma sarmak istiyom.
diyen Kırşehir aşığı Şemsi Yastıman’ın memleketi Kırşehir’e hoş geldiniz.
Muharrem Ertaş, Çekiç Ali, Dadaloğlu, Aşık Said, Hacı Taşan, Hacer Buluş gibi bozlakları ile Türkiye’yi ağlatan, türküleri ile Türkiye’yi oynatan ozanların memleketi Kırşehir’e hoş geldiniz.
Sayın Valim, Kırşehir yüz otuz bir bin nüfusuyla kendisi küçük derdi büyük bir il olup, bir zamanlar aldı ceza, vilayetken oldu kaza.
Kırşehir 1954 yılında iktidar partisine oy vermediği için cezalandırılarak ilçe yapılmış, ilçeleri diğer illere verilmiş, kolu, kanadı kırıldıktan sonra 1957 yılında tekrar il yapılmış ama ondan sonra iktidara kim geldiyse Kırşehir’e yan gözle bakmış, üvey evlat muamelesi yapmış, uzun yıllar devletten yatırım alamamıştır.
Eski hizmet binalarının ve okulların yıkılarak yenilerinin yapılmasını hizmetten sayarsanız başka yatırım ve hizmet alamamış, kendi içerisinden çıkardığı siyasetçilerden ve hükümetlerden darbe üzerine darbe yemiştir.
Gelen hükümetler geçmişte yapılan ihtilallerden, 28 şubatlardan, Ergenekonlardan, balyozlardan hesap sormuşlar lakin akıllarına Kırşehir gelmemiş, iadeyi itibarı verilmemiş, özür dilenmemiş, ilçe yapanlardan hesap sorulmayarak elinden alınan ilçeleri ve köyleri geri verilmemiştir.
Ne gariptir ki Kırşehir'le özdeşleşen Osman Bölükbaşı’nın doğup büyüdüğü Hasanlar Köyü büyük bir tezatlıkla Hacı Bektaş ilçesine, Hacı Bektaş ilçesi de Nevşehir’e bağlıdır.
Maşallah hükümetler yaşadıkları dönemlerde birbirlerinden hiç ayrılmayan Ahi Evran ile Hacı Bektaş’ı ayırarak hiç bir vicdanla bağdaşmayan fahiş bir hata yapmışlar, suç işlemişlerdir.
Özet olarak Kırşehir’in elinden alınan ilçelerinin tekrar verilmesi, itibarının iade edilmesi Ahi Evran ile Hacı Bektaş’ı yeniden kavuşturmak, kucaklaştırmak için cesur yürekler aranıyor, babayiğitler aranıyor, delikanlılar aranıyor ama maalesef şu ana kadar bulamadık, bulunacağa da benzemiyoruz. Halimiz harap.
Kırşehir boynu bükük, yetim ve sahipsiz bir ilimizdir. Eğer Kırşehir yüz otuz bir bine yaklaşan nüfusuyla, kaliteli eğitimiyle, modern hastanesi ve sağlık hizmetiyle şu an küçük çaplı bir şeylere sahip olduysa oda Kırşehir’i terk etmeyerek kalanların uğraşları, mücadelesi sonucunda olmuştur.
Sayın Valim, Kırşehir sanayi kenti olmadığından işsiz sayısı çok olup, Kırşehirliler iş için başka illere gittiğinden nüfusu azalmaktadır. Nüfus azalınca milletvekili sayısı da azalmakta ve siyasi güç kaybetmektedir. Siyasi olarak güçsüz olunca da yatırım ve hizmet gelmemektedir.
Organize Sanayi Bölgemiz bir türlü cazip hale getirilemediğinden iş adamları yatırım yapmamakta, yatırım yapanlara da verilen sözler yerine getirilmediğinden, gerekli kolaylıklar sağlanmadığından bir müddet sonra fabrikalarını başka illere taşımaktadırlar. Geçmiş yıllarda Organize Sanayi Bölgesine yatırım yapmak isteyenler çeşitli engellemelerle karşılaşmışlardır. Acı bir gerçeği belirtmek isterim ki o dönemler görev yapan valilerimiz yatırımcılara gerekli ilgi ve alakayı göstermediklerinden, “Siz mi devletsiniz, biz mi devletiz. Siz bizlerden daha mı iyi biliyorsunuz ” dedikleri için yatırımcılar yatırım yapmaktan vazgeçmiş yapanlarda fabrikalarını taşıyarak Aksaray, Kırıkkale ve Kayseri’ye götürmüşlerdir.
Sonuçta o valiler başka memleketlere tayin olmuşlar, maaşlarını almaya devam etmişler ama kaybeden Kırşehir olmuştur.
Kırşehir’de ilk yapılması gereken iş damlarının önünü açarak yatırım yapmalarını sağlamak, Organize Sanayi Bölgemizin sorunları çözmek olmalı ve Organize Sanayi Bölgesini cadde kenarına, Petlas yakınlarına çekilmesi Kırşehir’e yapılacak en büyük iyiliktir.
Şu anda yaklaşık üç bin beş yüz çalışanıyla Kırşehir ve Türkiye ekonomisine büyük katkılarda bulunan Kırşehir’in göz bebeği Petlas Lastik Fabrikasına sahip çıkılmalı, yapmak istedikleri ek yatırımlarda ve fabrikalarda kolaylık sağlanmalı, önündeki engeller kaldırılmalı ve Petlas’la, Kırşehir birbirleriyle yakınlaşmalı adeta et tırnak olmalıdır.
Eğer bu gün Petlas olmasaydı Kırşehir küçük bir kasaba görünümünde olurdu.
Kırşehir’den göçü durdurmak, işsizliği azaltmak için bunlar ve bunlara benzer gereken adımlar atılmalıdır.
Hastanemiz Avrupa standartlarının üzerinde bir hastane olup yatak kapasitesi yetersiz gelmektedir.
Kırşehir besicilik alanında bir hayli gelişme göstererek bölgemizde ve ülkemizde önemli bir merkez haline gelmiştir. Besiciliğin daha çok geliştirilmeli, Kırşehir’e et ve et ürünleri ile süt ve süt ürünleri üretimi alanında hizmet verecek tesisler kurulmalı, şehir merkezlerinde bulunan mandıralarda bir bölgede toplanarak canlı hayvan özel bölgeleri oluşturulmalı, Faaliyetteki tüm mandıraların Kırşehir Çiçekdağı yolu üzerinde bulunan alana taşınarak bu bölgenin besicilik bölgesi olması sağlanmalıdır.
Sayın Valim, Kırşehir Valiliği görevinize atanmanızdan dolayı sizi tebrik eder, görevinizin size ve Kırşehir’e hayırlara vesile olmasını temenni eder, Türkçe’nin ilk üç eserinin yazıldığı Türk Dilinin ve Ahiliğin başkenti, evliyalar diyarı, ilim, irfan ve kültür şehri Kırşehir’e hoş geldiniz.