Sağlık sektörü son zamanlarda ilaç tedavisinden ziyade, termal kaplıcalarda ve doğal bitkilerde çare aramaya yöneldi. Esasında piyasada satılan hapların ve sivil ilaçların pek çoğu doğal yoldan bitki ve nebatlardan yapılıyor.

Sağlık sektörü son zamanlarda ilaç tedavisinden ziyade, termal kaplıcalarda ve doğal bitkilerde çare aramaya yöneldi. Esasında piyasada satılan hapların ve sivil ilaçların pek çoğu doğal yoldan bitki ve nebatlardan yapılıyor.
Kimyasal olarak laboratuvarlarda üretilen ilaçların büyük bir kısmı, hastaya hastalığından ziyade zarar verdiği, bazı doktorlar tarafından dile getiriliyor. Fiziksel ve termal terapide Kırşehir şanslı şehirlerden birisi.
Şehir sınırları içerisinde bulunan Terme kaplıcalarından yeterince istifade edilemiyor. Branşı olmayan değişik işletmecilere verilerek toplumun hizmetine sunulmaya çalışılsa da, yanlış dedikodulardan dolayı, Kırşehirli hemşerilerimiz fazla rağbet etmemektedir.
Bir de banyo paralarının çok pahalı olması, halkın yararlanamamasına başka bir sebep. Terme kaplıcalarında suyun tekrar belli bir seviyeye kadar ısıtılması, maliyeti yükselttiği söyleniyor. Alternatif olarak Karakurt kaplıcaları, yanlış işletme ve yanlış kimselere peşkeş çekilmesi dolayısıyla, tamamen atik ve viran durumda kaderine terk edilmiş durumda. Şehre de yakınlığı dolayısıyla (16 Km)ve doğayla baş başa olması, iyi bir işletme politikasıyla iyi bir gelir kaynağı olacağı kanaatindeyim. Karakurt kaplıcasının ısı değeri yüksek ve hem de minareller açısından çok zengin olduğu tespit edilmiş ve belgelenmiş. Avrupa’da insanlar Macaristan, Bulgaristan gibi ülkelere tedavi olmak için gidiyorlar. Her iki kaplıcada iyi bir tanıtım reklamı yapılırsa, turizm açısından da bir kazanım olur. Yalnız bu tesislerin iyi bir restorasyondan geçirilmesi ve iyi ve bilinçli bir şekilde işletilmesi gerekir.
Kırşehir’de sağlık sektöründe büyük bir boşluk var. Bunun yanında birde sistemde anlaşılmayan düzensizlik olunca, acil servislerinde ve hasta kabul salonlarında bir kargaşa ki sormayın gitsin. Hastane yerinin seçimi de yanlışların başka tarafı. Acilen ikinci bir hastaneye ihtiyaç var. Bu özelde olabilir, SSK katkısı veya direk onun kontrolünde çalıştırılabilir de olabilir. Eski SSK arsası, eğer hala talan edilmemişse iyi bir yerdir. Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, belediyenin katkısı ile veya tamamı belediyeye aitte olabilir ve kontrolü daha kolay ve garantili olur kanısındayım. Var olan sistem hastanın kamburunda beslenen parazitsi bir soygun sistemi.
Bilhassa sağlıklı genç neslin yetişmesi için sadece çocukların kabul edileceği bir kliniğe ihtiyaç var. Bu sadece Kırşehir için değil Türkiye genelinde uygulamaya geçirilmeli ve bir ihtiyaç. Sağlıklı ekonomi ve sağlıklı bir toplumun yetişmesinde rol alacak bir uygulamadır, sağlıklı genç neslin yetiştirilmesi. Fakat son zamanlarda sağlık sektörü tamamen ticarete dökülmüş, hastanın ömür boyu biriktirdiği son parasını da, hastanelere veya doktorlara yatıran hasta kefen parasını dahi kaptırdığı fani dünyada fakir geldiği gibi yine fakir olarak, âlemi cihana veda ediyor. Bazı hastaları tavuk gibi yolan doktor bozuntularını insafa davet etmek, acaba kimin görevi. Aile doktoru sistemi de tam olarak çalıştırılamadı veya halka tam ve doğru anlatılamadı. Her başı ağrıyanın acile koşması tıkanıklıklara sebep olduğu gibi hastanede görevini yapamaz duruma geliyor. Avrupa’da bilhassa Almanya’da aile doktoru sistemi tam rayına oturmuş, hastalık tespiti ve tedaviye eğer hastanede devam edilecekse ev doktoru karar verir ve havale edilecek hastaneyi o belirler. Böylelikle hastane hastalık tespit değil tedavi merkezi haline gelince, hem hastane personeli ve hem de hasta perişan olmaz.
Bu sistem nasıl çalışır? Aile doktoruna gitmeden hastaneye giden, aciliyet bir durum olmaz ise hasta kabul servisine alınmamalı. Acil kaza, doğum veya yaralanma gibi durumlar acil müdahale kapsamına alınmalı. Aile (veya ev doktoru da deniyor)tıbbi cihaz bakımından daha donanımlı bir hale getirilmeli. En basit bir röntgen veya tomografi için insanlar kapı kapı dolaştırılmalı. Tomografi deyince, halkımızın sanki bir çare olarak sınıflandırdığı bu uygulamanın insan sağlığı için ne kadar zararlı olduğunu hastaya anlatılmalı. Zaruri ihtiyaç olmadığı müddetçe, film ve MR çektirme vücuda radyoaktif yüklemek demektir.