Kırşehirli Gazeteci-Yazar Adnan Yılmaz, Sağlık Bakanı Koca'ya mektubu yazdı
“SAĞLIKTA İÇ BARIŞI SAĞLAMAK İÇİN
ASLAN PAYINI HAKETMEYENE VERMEYİN "

Kırşehir’de özellikle Ahi Evran Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan doktorların döner sermayede paylarının sürekli düşmelerini gerekçe göstererek Kırşehir’den ayrılmaları hastanede doktor sorununu arttırırken, Kırşehir’deki hastaların da doktor yetersizliği nedeniyle tedavilerini başka illere giderek yaptırdıklarını tespit eden Kırşehirli Gazeteci-Yazar Adnan Yılmaz, Sağlık Bakanı Koca'ya bir mektup yazarak, bu sorunun ivedilikle çözülmesini talep etti.
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’ya iletilmek üzere Kırşehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde iç barışı bozan tüm sahadaki sağlıkçılar yönüyle büyük bir haksızlığa yol açan bir yanlış bir uygulamayı, gerek PTT posta gerekse [email protected] üzerinden bir mektupla şikayet eden gazeteci-yazar Adnan Yılmaz’ın mektubunu kamuoyuna deklere etti.
Yılmaz, “Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Rektörü’nden başlayarak doktor ve sağlık elamanı olmayan, Tıp Fakültesi mezunu olmayan, dolayısıyla hastanede sahada olmayan Temel Tıp Bilimlerinin elamanların en yüksek yaklaşık 20 bin liradan başlayarak aşağıya doğru her ay hastane döner sermayesinden ‘aslan payı’nı alması, gerçek anlamda hastanede büyük salgın koşullarda özveriyle çalışan sağlık emekçilerinin ürettiği katma değerin üzerine konmasını hiç bir vicdan kabul edemez” diyerek 20 Mart 2020 tarihinde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya gönderdiği mektup şöyle:
“Sayın Bakan;
“Öncelikle; Dünyada eş zamanlı olarak çok yaygın bir şekilde çok fazla sayıda insanı tehdit eden, tüm kıtalara yayılan, binlerce can kaybı yaşatan corona virüsü (covid-19) ile ülke olarak girdiğimiz büyük mücadelede, başında bulunduğunuz bakanlığımıza ve sahsınıza başarılar diliyoruz.
“22 Ocak'ta topladığınız ilk Bilim Kurulu ve takip eden zamanlarda, hem ulusal hem de uluslararası anlamda yaptığınız ve yapıyor olduğunuz hazırlıklar ve uygulamaları, içtenlikle gözlemlediğimiz cansiperane çabalarınız takdirle izliyor teşekkür ediyoruz.
“Sayın Bakan;
“Okullar, ibadethaneler, birçok işyerlerinin kapalı olduğu, insanlarımızın evlere çekildiği bugünlerde Sağlıkçılarımız yine görevlerinin başında. Herkesin kaçındığı anda bizleri korumak için en ön cephede savaşıyor olan Doktorlarımıza, hemşirelerimize sağlık personelinize saygı ve sevgimiz ülke olarak ifade edilmesinin maddi iyileştirme gibi önermelerinden çok uzak olarak, Şehrimizde, Kırşehir’in de hastanemiz sağlık çalışanlarının tümünü ilgilendiren ve kamuoyunun adalet terazini örseleyen bir ciddi duruma dikkat çekmek üzere, bu mektubu, sizlere iletmeyi sadece bir gazeteci-yazar olarak değil bir vatandaşlık sorumluluğu olarak ta düşündüm.
“Sayın Bakan;
“Kırşehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan uzman doktorlarımızdan birçoğu kendilerinin “sağlık Ocakları”nda çalışan doktor meslektaşlarından bir hayli düşük aylık alıyor olmalarından dolayı kendilerinin “sağlık Ocakları”na atanmasını bile ister hale gelmişlerdir.
“Bu duruma yol açan hastane “döner sermaye pay dağılımı”nda aslan payının; hastanemizde doktor ve sağlık çalışanı olmayan, dola isiyle hastanede sahada bulunmayanlara veriliyor olmasından kaynaklı “hak kaybı” ve “adil olmayan” durumdur.
“Esasen, Kırşehir kamuoyu bu adaletsizliği; hastanemizde yıllarca “genel cerrah”, “Başhekimlik” Kamu Hastaneleri Birliği döneminde “Tıbbi Hizmetler Daire Başkanlığı” yapan ve sevilen bir uzman doktorumuzun Genel Cerrah Mehmet Yetkiner’in kendi isteğiyle, Kırşehir’in en kıyı ve 70 km uzaklıktaki bir ilçesine Çiçekdağı’na aile hekimi olarak günlük gidiş geliş yapmak suretiyle göreve başladığı günlerde kalp krizi sonucu aramızdan ayrılmış olması gibi bir dramatik durumun duyulmasıyla öğrendi.
“Sayın Bakanım;
“Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri kadrosunda “tıp doktoru” olmayan, “tıp fakültesi mezunu olmayan”, fizikçi, kimyacı, biyoloğ,vs bir hayli insanın hastane döner sermayesinden pay alan kadroların, hastanede hiç çalışmadan, gerçek sağlık elamanları doktorlar ve hemşirelerin döner sermaye payına ortak olmalarının huzursuzluğu bütün şehre yayılmıştır.
“Tıp Fakültesi mezunu olmayan, ama “hastanede görev yapmadığı halde döner sermayesinden pay” alıp, gerçek sağlık elamanları doktorlar ve hemşirelerin “döner sermaye” payından bölüşen hocalarımızın ve de bu paya ortalama aylık 20 bin TL ile sahip olan sayın rektörümüzün, bilinen bu durumdan çok da vicdanı rahatlık içinde oldukları da sanırız düşünülemez. Ama takdirde edersiniz ki bu durum, keyfi bir uygulama olarak değil, sonuçta sanırız yeniden gözden geçirilmesi gereken ilgili yasa ve yönetmeliklerle mümkün olabilmektedir.
“Diğer yandan; Hastanede çalışan bir sağlık elemanı izne ayrıldığında, “döner sermaye ye katkısı olmadı” diye alacağı döner sermaye payı kesilirken, mesleği ve mezuniyeti ne olursa olsun hastane döner sermayesine hiç bir katkı sağlamayan ve hastanede bulunmayan üniversite elamanlarının döner sermayeden pay almaları uygulamanın tezatlığını bir farklı açıdan sergilemektedir.
“Tıp fakültesi için öğretim üyesi bulundurabilmenin yolu onlara Kırşehir'de kalmaya ikna edecek ücret vermekse bunun yolu; Hastanede çalışan doktor ve diğer sağlık elamanlarının hak ettikleri değeri, ücreti ve özlük halklarından vermek olmasa gerek. Bunun için mevzuatın yeniden gözden geçirilmesi ve hem tıp fakültesi çalışanlarına hem de sağlık çalışanlarına hak ettikleri değerin ve ücretin verilmesidir doğru olan…
“Sayın Bakanım;
“Yine bu yüzdendir ki; ilimiz vekilleri ve siyasileri, akademik kariyer için geçiş noktası kullanılan ve de sık sık uzman doktorlar yönüyle boşalan hastanemize “doktor transferi” yapmak için bakanlığınızın kapısını sürekli çalar durumdadırlar.
“Sayın rektörden başlayarak doktor ve sağlık elamanı olmayan, tıp fakültesi mezunu olmayan, dola isiyle hastanede sahada olmayan Temel Tıp Bilimlerinin elamanların en yüksek yaklaşık 20 bin liradan başlayarak aşağıya doğru her ay hastane döner sermayesinden “aslan payı”nı alması, gerçek anlamda hastanede büyük salgın koşullarda özveriyle çalışan sağlık emekçilerinin ürettiği katma değerin üzerine konulmasını hiç bir vicdan kabul edemez.
“Nitekim bu durum; Hastanede doktorlarımızın sık sık başka yerlere kaçmasının ve kadro boşaltmasının en büyük nedenlerinden birini teşkil etmekle kalmıyor, aleni bir adaletsizlik olarak ta görülmektedir
“İl Sağlık Müdürlüğü kadrolarının bile hastanede huzursuzluk yaratan ,uygun gördüğüne inanmadıklarını düşündüğümüz bu adil olmayan durumun incelemeye alınarak uygun çözümlemelere gidileceğine olan inancımız ile ve saygılarımızla…” (HABER: BEYHAN BALLI)