ÖZELLİKLE yaz dönemlerinde sık karşılaşılan bir hastalık olan dış kulak yolu iltihabında, kulak temizliği ve kulağın dış etkenlerden korunması büyük önem taşıyor.

Kulak çubuğu, ataç, sıvı veya sprey maddeler veya parmağın kulak yoluna sokulmaması hastalıktan korunmada önemli iken, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak-Burun-Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Harun Soyılıç, özellikle yaz aylarında sıklığı artış gösteren dış kulak yolu iltihapları hakkında bilgiler verdi.
Dış kulak yolu iltihabının özellikle genç yetişkinlerde görüldüğünü belirten Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak-Burun-Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Harun Soyılıç, hastalığın tanımı, nedenleri, belirtileri ve tedavi yöntemlerine ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

AEÜ KBB DOKTORU.avi_snapshot_05.05_[2015.08.26_15.04.27] copy
“Dış kulak, kulak kepçesi ve kulak kanalından oluşmaktadır. Kemik ve kıkırdak bölümünden oluşmakta ve içerisinde kıl folikülleri, ter bezleri ve yağ bezleri bulunmaktadır. Ve ortalama uzunluğu dış kulak kanalının 25-30 milimetre kadardır. Dış kulak yolu hastalıkları içerisinde dış kulak iltihabından ayrı olarak dış kulak yolu içerisinde kulak kirinin bulunması, kalağa yabancı cisim kaçması, mantar enfeksiyonları, otit eksterna denilen hastalık tablosu ve dış kulak yolunda yerleşmiş iyi ve kötü huylu tümörleri sayabiliriz.
“Dış kulak yolu iltihabının en sık nedeni enfeksiyonlardır. Birinci sıklıkta bakteriyel enfeksiyonlar, ikinci sıklıkta da mantar enfeksiyonu gelmektedir. Özellikle genç yetişkinlerde görülür.
“Dış kulak yolu iltihabının nedenlerini de şöyle açıklayabiliriz. Dış kulak yolu kanalında serumen denilen bir salgı bulunmaktadır. Bu salgı dış kulak kanalını mikroplara karşı korur. Eğer dış kulak yolu kanalını temizleme çubukları, tığ, toka gibi yabancı cisimlerle karıştırılırsa bu kulak kanalı salgısı ortadan kalkar ve buraya bakterilerin ve diğer mikropların yerleşmesi kolaylaşır ve enfeksiyona neden olur. Diğer bir nedeni de orta kulak iltihabı ve geçirilmiş üst solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Sıcak ve nemli iklim, dış kulak yolunun nemli olması buraya bakterilerin ve mantarların yerleşmesini kolaylaştırarak enfeksiyona zemin hazırlar. Beraberinde kulak tıkacı olmadan yüzmek, sık kulaklık kullanmak, işitme cihazları yine dış kulak yolu iltihabına neden olabilmektedir. Kirli sularda yüzmek, özellikle alkali ve klor içeriği yüksek olan havuz sularında bilinçsizce atlayışlar yapmak veya yanlış yüzme teknikleri ve dalmalar, havuzlarda da kulak tıkacı kullanmamak dış kulak yolu iltihaplarına neden olabilmektedir. Yine egzamalar, kulak yıkamaları beraberinde dış kulak yolu iltihabına neden olabilmektedir.
“Dış kulak yolu iltihabındaki belirtiler, özellikle kulak kepçesini hareket ettirdiğimizde veya dışa doğru çektiğimizde kulakta ağrı olması bu hastalık için tipiktir. Beraberinde hastalarda yine kulakta tıkanma, dolgunluk, kaşıntı gibi belirtiler olabilmektedir.
“Tedavisindeki en önemli unsur kulak-burun-boğaz hekiminin dış kulak yolunu bir aspiratör yardımıyla temizlemesi ve beraberinde kulak kanalına damlatılan damlalardan oluşmaktadır. Bakteriyel enfeksiyonlarda antibiyotikli damlalar, asit ve alkol içeren solüsyonlar ve diğer antibiyotik tabletlerden oluşmaktadır. Özellikle yaşlı, bağışıklık sistemi zayıf olan hastalarda eğer tedaviye rağmen ateş devam ediyorsa, ağrı artıyorsa bu hastalarda özellikle otit eksterna denilen tablo gelişmiş olabileceğinden bu hastaların mutlaka hastanede yatarak tedavi olması gerekmektedir.”
DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
Dış kulak yolu iltihabından korunmak için dikkat edilmesi gereken hususlara ilişkin de bilgiler veren Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak-Burun-Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Harun Soyılıç, “Havuza girerken mutlaka kulak tıkacı kullanalım. Kirli, güvenilir olmayan yerlerde kesinlikle yüzmeyelim. Suyla temas ettikten sonra mutlaka kulaklarımızı kesinlikle ve kesinlikle pamuklu çubuklar ile karıştırmayalım. Bunun yerine düşük ayarlı saç kurutma makinelerini uzaktan tutarak kulaklarımızı kurutabiliriz. Ayrıca günlük hayatımızda da kaşıma veya temizleme amaçlı kesinlikle kulak temizleme çubuklarını, tığ, toka gibi yabancı maddeleri kulak kanalımızı karıştırma amaçlı kullanmayalım” şeklinde tavsiyelerde de bulundu.
DIŞ KULAK YOLU ENFEKSİYONLARI
Her mevsimde bazı hastalıklar ön plana çıkar. Yaza girerken ve özellikle havuz ve deniz sezonunun yoğun olduğu dönemlerde en yoğun karşılaşılan hastalık otit eksterna da denilen dış kulak yolu enfeksiyonudur.
Otitis externa, esas olarak auricula ve dış kulak yolunun enfeksiyon ve inflamasyonunu içerir. Dış kulak yolunu döşeyen derinin ve kulak zarının dış yüzeyinin iltihaplanmasıdır. Dış kulak yolu sıcak, karanlık ve nemli bir sahadır. Bu durum bakteri ve mantarların üremesini ve kolayca hastalık yapmasına sebep olabilir.

Dış kulak yolu yaklaşık olarak 2,5cm uzunluğundadır. Bu kanalın fonksiyonu, sesin orta kulağa iletimi ve orta ve iç kulak yapılarının yabancı nesne ve çevresel etkilerden korunmasıdır. 1/3 Lateral kısımda kıkırdak vardır ve aşağıda yukarıda ve arkada yer alır, oysa 2/3 medialde kemik kısım vardır ve aşağıda ve önde yer alır. Kemik ve kıkırdak birleşim yeri isthmus olarak adlandırılır ve dış kulak yolunun en dar segmentini oluşturur. Genellikle enfeksiyonun en sık başladığı yer de burasıdır. Kemik kanaldaki cilt kalınlığı 0,2mm dir ve bu kulak zarı epiteli ile devamlılık halindedir. Bu kısımdaki deri kıkırdak kısımdan oldukça incedir.

Serumen, dış kulak yolunda yapılan salgıdır. Bu kulak akıntısı asidik bir tabaka oluşturur ve dış kulak yolunun enfeksiyondan korunmasında yardımcı olur. Genetik ve ırksal özelliklerin farklılığı; serumenin görünüşü, kıvamı, immünglobulin ve lizozim içeriği gibi fiziksel karekteristiğinde değişikliklere neden olabilir. Üretilen serumen kademeli olarak dışa doğru göçer ve buradan dışarıya dökülür.
Normalde dış kulak yolu iyi korunaklıdır ve kendi kendini temizleme özelliği vardır. Fakat bazı faktörler tek tek veya kombine olarak otitis externa oluşumunu kolaylaştırırlar. Sık aralıklarla duş alımı veya havuzda yüzme sonucunda kulak yoluna fazla miktarda su girebilir. Su, kulak yolunun hemen girişindeki ter ve yağ bezlerinden salgılanan ve kulak kiri olarak bilinenen koruyucu mumu yok etmektedir. Böylelikle bakterilerin ve mantarların üremesi de kolaylaşmaktadır. Eğer, kulağınızı kulak yoluna parmak veya herhangi bir sert madde ile yaralarsanız kulak yolunun cildinde oluşacak çok küçük çatlaklardan mikroplar girer ve iltihap gelişebilir. Özellikle kulak temizlenmesi iki şekilde enfeksiyona yol açar: birincisi, cerumen alınmaya çalışılırken oldukça frajil olan dış kulak yolu derisi travmatize edilir ki bu enfeksiyona uygun zemin hazırlar.

İkincisi, cerumenin olmayışı, onun fiziksel koruması, antimikrobiyal etkisi, düşük pH'ı sağlaması gibi koruyucu etkilerinin de olmaması anlamına gelir. Cerumen fiziksel tahriş ve kaşıma nedeniyle itilerek artık şeklinde kalabilir ve dış kulak yolunun su teması ile yumuşayıp, derinin pH'sının artmasına yol açabilir. Yine dışa doğru olan epitel göçünün bazı kimselerde değişik ve tümüyle ters olup kulak zarına doğru olması aynı mekanizmayla enfeksiyonu kolaylaştırır. Ayrıca dış kulak yolunun dar, uzun ve kıvrıntılı yapısı özellikle banyo ve yüzmelerden sonra bir miktar suyun içerde kalmasına ve ıslaklık sonucu mikropların özellikle de mantarların yerleşmesine uygun ortam hazırlar.

AKUT OTİTİS EXTERNA
Dış kulak yolunun enfeksiyon ve inflamasyonudur. Ana belirtiler; kaşıntı, palpasyonla hassasiyet ve ağrıdır. Ayrıca işitme kaybı ve kulakta dolgunluk hisside olabilir. İnflamasyona sekonder gelişen ödem nedeniyle dış kulak yolu daralır ve sekresyon ve döküntülerin birikimi nedeniylede stenoz gelişebilir. Fizik muayenede en genel belirti dış kulak yolunda ödem ve eritem bulunmasıdır. Bu tragus ve konkaya da yayılabilir. Ayrıca dış kulak yolu derisinde sekresyon sızması, pürülan kulak akıntısı ve kabuklanmada görülebilir.

Hastalık başlangıç ve akut enfeksiyon dönemi olarak iki evrede izlenebilir. Enfeksiyon evre hafif, orta ve şiddetli olabilir. Başlangıç evre kaşıntı, ödem ve dolgunluk hissini içerir. Hafif enfeksiyon devre kaşıntı ve ağrının artmasıyla karakterizedir. Muayenede hafif ödem ve eritem mevcuttur ve dış kulak yolu açıktır. Derinin dökülmesi ile minimal miktarda beyaz ve hafif kirli sekresyon görülebilir. Orta faz sırasında kaşıntı, auriculada hassasiyet ve dışkulak yolunda ağrı şiddetini arttırır. Dış kulak yolu henüz açıktır fakat lümen, dış kulak yolu irritasyonu, sekresyonun yoğunluğunun artması ve ödeme bağlı daralmıştır. Sekresyon artık eksudatiftir.
Şiddetli enfeksiyon döneminde ağrı ayanılamayacak düzeydedir ve kulak etrafındaki yumuşak doku ve derinin hareketi ile çiğneme sırasında oluşabilmektedir. Dış kulak yolu lümeni ödem, eritem ve pürülan akıntının artmasına bağlı tıkanabilir. Bu evrede enfeksiyonun yaygınlığı sıklıkla kulağın dışına da ulaşır. Yumuşak dokuların ve bölgesel lenf nodlarının tutulumu eşlik eder. İnfeksiyonun parotis bezi ve çene eklemini etkilemesi bu dönemde sıkça olur. Bu değişiklikler ılık ıslak ortamlarda, yüzme ve banyo sonrası cerumenin yer değiştirmesiyle de değişir. Dış kulak yolu temizlenirken yapılan travma, keskin uçlu, yabancı nesnelerle kaşıma hatta kendi parmağı ile zorlama bile kanalda yırtılmalara yol açarak defekt oluşturur. Bu enfeksiyonda kültürlerde saptanan en sık patojen ajanlar: Psödomanas Auroginosa ve Stafilococcus Aureus'tur.
Otitis extermanın tedavisinde amaç; enfeksiyonu yok ederek dış kulak yolunun bütünlüğünün sağlanması ve orjinal sağlıklı durumuna getirilmesidir. Tedavide ilk ve en önemli basamak dış kulak yolunun travmatize edilmeden temizlenmesidir. Özellikle kalın, kabuklanmış, yapışmış dokular varsa bunların kanal derisinden ayrılmasında faydalıdır. Hastanın toleransı ve uyumu temizliğin yapılabilmesi için gereklidir. Ancak kısa sürede bile çok ağrılı olabilir. Bu durumda temizliğin etkili olması için analjezi gerekebilir. Kulak deliğine çeşitli kalınlıkta ilaçlı pamuklar koymak başlangıç tedavisidir. Bunlar çeşitli şekillerde bükülmüş pamuk veya bez parçalarıdır.
Bunlar hem ilacın daha uzun süre temasını sağlar, hem de dış kulak yolunun daha fazla daralmasını önlerler. Topikal damlalar günde 3-4 kez kullanılabilir. Temizliğin sıklığı kanal tarafından üretilen sekresyon veya dökülmelerin miktarıyla uyumlu olarak değişebilir. Gerekirse haftada bir ciddi şekilde temizlemek gerekebilir. Enfeksiyon ajanlarına karşı, kültür ve antibiyogram sonucunda en etkili ilaçların kullanılması gereklidir. Tedavide hasta hekim uyumu çok önemlidir.

Eksternal Otit Nasıl Önlenebilir?
Eksternal Otit'i (Dış Kulak Yolu İltihabı'nı) önlemenin en güvenli yolu, kulak yolunun savunma mekanizmalarının iyi çalışmasını sağlamaktır. Bazı ipuçları yardımcı olabilir. Kulak çubuğu, ataç, sıvı veya sprey maddeler veya parmağınızı kulak yoluna sokmayın. Bu işlem dış kulak yolu derisini zedeleyebilir. Kulak kirini (mumunu) çıkarmaya çalışmayın. Kulaklarınızı mümkün olduğu kadar kuru tutmaya çalışın. Yüzme veya duş almadan sonra kulaklarınızı havlu ile kurulayın. Başınızı ve kulak kepçelerinizi hareket ettirmeye çalışarak suyun dışarı akmasını sağlayın. Düşük derecede ayarlanmış, saç kurutma makinesi, kulak yolunu kurutmada yardımcı olabilir, ancak kulağınızdan 30 cm. uzakta tutun. Sık tekrarlayan dış kulak yolu iltihabınız oluyorsa yüzme sırasında ise başlık kullanarak suyun kulaklarınıza kaçmasını engelleyebilirsiniz.
Kulak tıkacı, kulaklarınızın iltihaplanmasına olanak sağlayabilir. Otitis Externa'dan en önemli tedavi basamağını korunma oluşturur. Otitis externa oluşturabilecek risk faktörleri hakkında hastaların eğitimi çok önemlidir. Nemli ve rutubetli iklimlerde yaşayanlar ile su sporuyla uğraşanlar daha çok risk altındadırlar. Bunlarda, dış kulak yolunda ıslak birikimler, deride yumuşama, pH değişikliği ve otitis externaya sık yakalanma eğilimi gelişir. Su geçirmeyen kulak tıpaları enfeksiyonu önemli oranda engellerken, suya maruz kaldıktan sonra kulak kanalının kurulanması da önemlidir. Bunun için kuru hava veya %70'lik etil alkol kullanılabilir. Belki de genel popülasyona yapılabilecek en önemli uyarı kulak ve kulak yolu derisine yönelik manipülasyonlardan kaçınmaları olacaktır.
Kulağın kuvvetle temizlenmesi ve kaşıma ile yapılan tahriş veya yabancı nesneler hatta kişinin kendi parmağıyla bile oluşan laserasyonlar mikroorganizmanın inokülasyonu için çok iyi bir zemin oluşturur ve enfeksiyon bariyerini ortadan kaldırır. Aşağıdaki öneriler tedaviye yardımcı olacaktır. 7-10 Gün için kulaklarınızı kesinlikle kuru tutmaya çalışın. Duş yapmak yerine banyo yapmayı tercih edin. Saçlarınızı yıkarken suyun kulaklarınıza kaçmasını pamuk tıkayarak engellemeye çalışın. Kulak tıpası kullanmayın. Banyoda kulağınızın ıslanması durumunda temiz kuru bir pamukla içine birşey sokmadan kurulayın. Enfeksiyon geçinceye kadar su sporlarından kaçının.