14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlamayan

Kırşehir’deki doktorlar 3 gün çalışmayacaklar!

   

Türkiye'deki sağlık sorunlarına dikkat çekmek için Türkiye'nin pek çok ilinde ve Kırşehir’de kamuda çalışan doktorlar 14 Mart Tıp Bayramı ile beraber 3 gün boyunca iş bıraktı. Büyük grevde aciller dışında hizmet verilmeyecek.

Türkiye'deki doktor ve sağlık çalışanları meslek örgütleri;  meslek yasasındaki sorunlar, sağlıkta şiddet yasasına dair beklentiler ve maddi yetersizlikler sebebiyle 14, 15 ve 16 Mart günleri iş bırakma eylemi kararı almıştı.

Bbugün saat 12:00’de Ahi Evran Üniversitesi Kırşehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde bir açıklaması yapıldı.

Kırşehir Hekimsen EAH Temsilcisi Erol Erşekerci burada yaptığı basın açıklamasında 14-15 ve 16 Mart tarihlerinde hekimlerin neden iş bıraktıklarını dile getirirken, şunları ifade etti:

“Biz Hekimler; en zor sınavlarda üstün başarılar göstererek, gecesini gündüzüne katıp tıp ilmini öğrenmek için gençliğini feda etmiş, hastalara şifa vermek için uzun ve zorlu eğitimlerden geçerek mesleğini yapmaya hak kazanmış, ilmini ardından gelen tıbbiyelilere aktarmak için ölene kadar okumuş ve okutmuş, ülkenin en çalışkan çocuklarıyız!

“Biz Hekimler; ta lise yıllarından itibaren ana yuvasından, baba ocağından ayrılarak, ilim irfan için yatılı okulların soğuk yurtlarında büyüyenleriz!

“Biz Hekimler; kampüsü hastane olan üniversitelerde, 18 yaşında, dil-din-ırk-ideoloji fark etmeksizin, insanı; insan olduğu için korumaya, “önce zarar vermeyeceğim” diyerek ant içenleriz!

“Biz Hekimler; savaşta, salgında, depremde, selde, yangında “önce hastam” diyerek, hastasını; canı ve cananının önüne koyarak büyük fedakarlıklarla, hayatını bu mesleğe adayanlarız.

“Bizler;

“-Özlük hakları sürekli elinden alınan,

“-Her gün hakarete, şiddete, darba maruz kalan,

“-Dövülen, sövülen, canına kastedilen ve sonunda öldürülenleriz!

“Bizler;

“-Haksız malpraktis yasası yüzünden, “hata” ile “tıbbi komplikasyon” ayrımı yapılmadan, milyonlarca liralık tazminatların suçlamaları ile mesleğine küsen, küstürülenleriz.

“Bizler;

“-3-4 dakika arayla hasta baktırılmaya zorlanan, dünya tıp nosyonunun gerektirdiği kalitede hastalarını göremeyen, duyamayan, dinleyemeyen, hastalarına dokunamayan, hastalarını muayene edecek zamanı dahi verilmeyen hekimleriz.

“Bizler;

“Hekimliğin onurlu duruşunu, bu mesleğin manevi saygınlığını ve itibarını artık hissedemeyenleriz.

“Bizler;

“Sağlık sistemindeki problemleri anlatmak için defalarca konuşan, bağıran fakat nihayetinde, doğruları söylediğimiz için, dokuz köyden kovulur gibi, kapı dışarı edilenleriz!

“Biz Hekimler;

“14 Mart Tıp Bayramı’nı ilk kez ne zaman kutladık bilir misiniz?

“3. Sınıf tıp öğrencisi Hikmet’in hikâyesini bilir misiniz?

“İstanbul, İngiliz işgali altında iken Mekteb-i Tıbbıye-i Şahane’nin iki kulesi arasına çekilen Türk bayrağı ile vatanını savunan, Tıp Bayramı’nı ilk kez bayram gibi kutlayan o hekimin, savaşta henüz öğrenci iken yüzlerce yaralı askerin tedavisine koştuğunu, ilk tifüs aşı denemesini kendisine yaptırdığını, 44 yaşında şark hizmetine gönüllü giderek Sarıkamış’ta karlar arasından Mehmetçikleri kurtarmak için zatürre olup, 44 yaşında bir tıp şehidi olarak öldüğünü, bilir misiniz?

“İşte biz hekimler, böylesi şerefli bir mesleğin bugünkü temsilcileri olarak, canımız pahasına, hastanın olduğu her cephede, salgında, savaşta en ön safhada bir asker gibi çalışanlarız.

Ancak; biz hekimler, bugün 14 Mart’ta bayram yapmıyor, yas tutuyoruz!

Bizler artık kendimizi öksüz-yetim, dışlanmış, ezilmiş ve hakarete uğramış görmek istemiyoruz. Fakat bütün bunlar olurken, biz yine de hiçbir yere gitmiyoruz.

Anamızdan- babamızdan, eşimizden-çocuğumuzdan ayrı kalırken,

“Bizler, “giderlerse gitsinler!” denmeyi hak edecek ne yaptık?

“Her şeyden öte; yaşanan tüm bu problemlerin çözümlerini yetkililerden bekler iken; biz hekimlerin tek derdi ücret imiş gibi bahsi geçen söylemler, bizleri derinden yaralamıştır.

“-Aldığımız uzun ve zorlu eğitim ve verdiğimiz emekler karşısında biz hekimler olarak aldığımız ücretin zaten yetersiz olduğuna değinme gereği bile duymuyoruz.

*Bizler işimizi canla başla yapar iken hakarete uğramayı, darp edilmeyi, şiddeti kabul etmiyoruz!

“Bizler can kurtarırken öldürülmeye razı gelmiyoruz!

“Bizler hak ettiğimiz hekimlik onuruna yakışır muamele görmeyi istiyoruz.

“Bizler devletimiz memurları olarak ötekileştirilmeyi kabul etmiyoruz!

“Biz Hekimler;

“Sağlık ocağında kafasından silahla vurulup öldürülen Dr. Hüseyin Ağır,

Hastanede defalarca bıçaklanarak öldürülen Dr. Ersin Arslan,

“Hamile olduğunu söylemesine rağmen darp edilen Dr. Türkan Akın,

“Kafasına mermerle vurulan Dr. Sadık Oluk’uz

“Bizler; her gün sayısız sözel şiddete, hakarete, tehdite maruz kalan hekimleriz.

“Fakat Biz Hekimler;

“Mücadeleden hiçbir zaman kaçmadık, gördüğümüz eziyete ve itibarsızlaştırılma çabasına rağmen bugüne kadar gitmedik, görevlerimizi hakkıyla yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz!

“Bizler; bu ülkenin çocukları, gençleri, yaşlıları, bizler bu ülkenin hekimleriyiz!

“Ve Bizler;

“Bugün, 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlamıyor, ülke genelinde hekimler adına 3 günlük yas ilan ediyoruz!

“14 Mart Tıp Bayramı’nı bayram gibi kutlayacağımız günlerin bir an evvel gelmesini ise büyük bir hasret ve umutla bekliyoruz!” 

Bu arada CHP Kırşehir Milletvekili Metin İlhan, Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, CHP İl Başkanı Baran Genç ve İYİ Parti İl Başkanı Müfit Göçen 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giderek doktorlar ve tüm sağlık çalışanlarının gününü kutlayarak, kırmızı karanfil verdiler.

(HABER: BEYHAN BALLI)