KIRŞEHİR İl Sağlık Müdürlüğü 3-9 Eylül tarihleri arasında etkinliklerle kutlanan Halk Sağlığı Haftası nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. 
Kırşehir İl Sağlık Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada; "Çocuk sağlığına yönelik programların temel hedefi artık yalnızca çocuk yaşatma olmaktan çıkıp, sağlık sorunlarının yarattığı diğer olumsuzlukları önlemek ve gidermek olmaktadır" ifadelerine yer verildi. 
Kırşehir İl Sağlık Müdürlüğü resmi internet sayfası aracılığıyla yaptığı bilgilendirmede şu detaylar aktarıldı: 
"Çocuklar, bir ülkenin geleceği ve umudu olmalarının yanı sıra, toplumun en kırılgan grubunu da oluşturmaktadırlar. Bu nedenle en iyi koşullarda dünyaya gelmelerinin sağlanması, büyümeleri ve gelişmeleri için en uygun ortamın hazırlanması, geleceğe dönük fiziksel, ruhsal ve zihinsel donanımlarının en üst düzeyde oluşturulması ülkenin geleceği açısından yaşamsal önem taşımaktadır. Bu görevler, ayrıca anayasa ve yasalarla da ilgili kişi ve kurumlara yüklenmiştir. Günümüzde çocuk sağlığına yönelik programların temel hedefi artık yalnızca çocuk yaşatma olmaktan çıkıp, sağlık sorunlarının yarattığı diğer olumsuzlukları önlemek ve gidermek olmaktadır. Bu amaçla sağlık hizmet sunumuna eskiye oranla daha farklı bir bakışla ve kapsamlı olarak yaklaşmak gerekmektedir. Çocukların sağlık ve gelişimini izlemeyi, desteklemeyi ve sorunları sağaltmayı amaçlayan programlar iki nedenle önemlidir: Sağlık ve gelişimi izlemek, desteklemek çocukların yaşam kalitesini iyileştirir ve bebek ve çocuk yaşatmaya yönelik programları önemli ölçüde güçlendirir, bebek ve çocuk ölümlülüğünün oranını düşürmeye yardımcı olurlar. İnsana yapılan yatırımın geri dönüşü ile ilgili yaptığı hesaplamalarda, en yüksek getirili yatırımın, erken yıllardaki beyin gelişimine yapılan yatırım olduğu gösterilmiştir. Biyolojik, psikososyal ve gelişimsel problemlerin tanı, tedavi ve rehabilitasyonuna yönelik önemli hizmetler sunan tek sistem, sağlık sistemidir. Bu amaçla yürütülen çalışmalardan birisi de çocuk izlemleridir. Çocuk izlemlerinde temel öngörü, hastalık ortaya çıktıktan sonra iyileştirmek için uğraşmak yerine, hastalığa zemin hazırlayan koşulların önceden tespit edilerek önlenmesidir. Bu hem daha sağlıklı, hem de daha ekonomik bir yaklaşımdır. Çocuk izlemi, birinci basamak çocuk sağlığı ve hastalıkları hizmetlerinin temelini oluşturmaktadır. Tüm çocukların büyüme ve gelişmelerinin izlendiği, sağlıklı olup olmadığının değerlendirildiği, aşı ve sağlık eğitimi gibi koruyucu hekimlik uygulamalarının sunulduğu bir sağlık hizmetidir. Hekimler, çocuk sağlığı hizmetlerinin köşe taşını oluşturan ön bilgilendirme ve koruyucu hekimlik uygulama olanağını en çok rutin sağlam çocuk kontrolleri sırasında bulurlar. Bu hizmetten yararlanmak her çocuğun en doğal hakkıdır. Sağlam çocuk izleminde amaç; sağlıklılığı sürdürmek, bebek ve çocuk ölümlerini, hastalık, sakatlıkları azaltmak ve önlemektir. Daha geniş anlamda, sağlığın geliştirilmesi ve desteklenmesini sağlamaktır. Ülkemizde doğan her çocuk; doğumdan sonra ilk yıl içinde 9, 6 yaşına dek 17 defa ve bundan sonrada okul çağı boyunca yılda bir kez izlenmektedir. Büyüme ve gelişmenin özellikle hızlı olduğu erken çocukluk (0-3 yaş) ve ergenlik (10-19 yaş) gibi dönemlerde izlemlerin sıklığı ve içeriği farklılaşmaktadır.
    “Toplumun ve onu oluşturan bireylerin, sağlıklı ve güçlü olarak yaşamasında ekonomik ve sosyal yönden gelişmesinde, refah düzeyinin artmasında, mutlu, huzurlu ve güvence altında varlığını sürdürebilmesinde taramalar çok önemli yer tutar. Taramalar, hastalıkların belirti ve bulgu vermeden belirlenmesini amaçlar. Çocukluk çağı taramaları bu kapsamda sunulan en temel koruyucu sağlık hizmetleridir ve yenidoğan döneminden başlayarak çocuk izlemleri içerisinde ücretsiz sunulmaktadır. Topuk Kanı Taraması-YenidoğanMetabolik ve Endokrin Hastalık Taraması: Doğan her bebeğin Fenilketonüri, KonjenitalHipotiroidi, KistikFibrozis ve Biyotinidaz Eksikliği yönünden taranması önemlidir. Çünkü bu taramalar sayesinde, bu hastalıklar nedeniyle oluşabilecek, geri dönüşümü olmayan hasarlar engellenebilmekte veya etkileri azaltılabilmektedir. Bebeğinizde bu hastalıkların olup olmadığının araştırılması için topuk kanı örneğinin alınması gerekmektedir. Topuk kanı taraması sayesinde her yıl 5000’in üzerinde bebeğimiz hastalık belirtileri ortaya çıkmadan saptanmaktadır. Bu bebeklerin 3 binden fazlası hipotiroidi, yaklaşık 2000’i biyotinidaz eksikliği, 200 kadarı fenilketonüri ve 150 kadarı kistikfibrozis hastalığına sahiptir. Tarama sayesinde erken saptanıp tedavi edilerek yaşıtlarıyla aynı şansa sahip olmaları sağlanabilmektedir. Bakanlığımız, topuk kanı taramasına eklenebilecek ve çocuklarımızın hayatını olumlu yönde etkileyecek başka hastalıkların tarama programına dahil edilmesi için bilim kurulları ile çalışmalar yürütmektedir. Sadece topuğundan alınacak birkaç damla kan ile çocuklarımızın hayata sağlıklı başlamasını sağlayabiliriz.Anılan tüm bu hizmetler, çocuğunuzun sağlıklı bir geleceğe sahip olabilmesi yönünden son derece önemli olup içinde bulunduğumuz COVİD-19 pandemisi sürecinde de hassasiyetle üstünde durulmalıdır."(Haber: SEDA BAYSAL)