Kırşehir’de gerçekleşen “Battal Macar ile Anadolu'dan Türküler Korosu Konseri”nde sahne alan Türk Sanat Müziği Ses Sanatçısı Kırşehirli Ayşegül Saatçi ile Kırşehir Çiğdem Gazetesi olarak röportaj gerçekleştirdik.
Kırşehir’in Mucur ilçesinde 1965 yılında dünyaya gelen Ayşegül Saatçi, 2004 yılından beri Türk Sanat Müziği içinde olduğunu belirtti. Kırşehir’de “Anadolu'dan Türküler Korosu Konseri”nde hem sahne alan hem de sunuculuğunu gerçekleştiren Ayşegül Saatçi, lise eğitimine kadar Mucur’da bulundu. Ayşegül Saatçi, “Bizim dönemimizde Kırşehir yapısal olarak dış görünüş olarak daha farklılıklar vardı ama çok güzel bir yerde yetiştik. Gerçekten kaliteli şekilde yetiştirildik ailelerimizle olsun öğretmenlerimiz tarafından olsun. Zaten Kırşehir gerçeği eğitim olarak hala öyle” diye konuştu.
SAATÇİ: “ANA VATANIMSIN BABA YURDUMSUN OZANLAR DİYARI ŞİRİN KIRŞEHİR”
1990 yılında PETLAS’ta işe başladığını ifade eden Ayşegül Saatçi, PETLAS’ın 1997 yılında özelleştirilmesiyle birlikte 3 senelik işsizlik dönemi yaşadı. İşten çıkarılma döneminde babasını kaybettiğini söyleyen Ayşegül Saatçi Kırşehir’den ayrıldığının üzüntüsünü ise “Ana vatanımsın baba yurdumsun Ozanlar diyarı Şirin Kırşehir” diye ifade etti. Kırşehir’in annesini ve babasını kaybetmesiyle özelliğini yitirmeye başladığını ifade eden Ayşegül Saatçi, “Annem babam olmayınca özelliğini yitirmeye başladı. O yüzden ana vatanımsın baba yurdumsun Ozanlar Diyarı Şirin Kırşehir. Beni çok üzer o gün ben konserde de söyledim. Her Kırşehir’e gelişimde gerçekten gözlerim dolu dolu girerim memleketime daha sonra işte 3 yıl bir işsizlik dönemi oldu o sırada devlet memurluk sınavına girdim onu kazandım fakat bir türlü çağrılmadı açıktan atama yoluyla Petlas çıkarılan işçiler Devlet Demiryolları, Şeker Fabrikaları ve Tekel’e yerleştirildi. Ben 4 yıl Balıkesir Susurluk'ta kaldım. Sonra Ankara'ya tayin istedik Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü çalıştım ve emekli oldum.” dedi.
Türk Halk Müziğine nasıl başladığını sorduğumuz Türk Halk Müziği Ses Sanatçısı Kırşehirli Ayşegül Saatçi, “Küçükten beri çok severim zaten şiir ve müziği çok severim yazı yazmayı çok severim, kitap okumayı, tiyatroyu çok severim. 2004 yılından itibaren Türk Sanat Müziği korosuna başladım. Vedat Kaptan Yurdakul hoca ile uzun yıllar bu devam etti. Tabii bir Kırşehir damarı olduğu için türküsüz olmaz dedik. 2-2,5 yıl önce Türk Halk Müziğine başladım, devam ediyorum. Korolar ve bu tür topluluklarla devam ediyorum. Benim birkaç tane korom var. 2 tane Türk Sanat Müziği korom var. Bir de oldukça profesyonel olan bir halk müziği hocam var Yavuz Şanlı TRT'den ayrılma. Gerçekten çok güçlü çok değerli bir hoca prensipli onunla da çalışıyoruz. Ama o topluluk ve koro olarak oldukça 60-70 kişilik bir topluluk. Haftada bir çalışmalarımız oluyor.” diye cevap verdi.
Türk Halk Müziği Ses Sanatçısı ve Kırşehirli olan Battal Macar ile nasıl tanıştığını sorduğumuz Türk Sanat Müziği Ses Sanatçısı Ayşegül Saatçi, “Battal böyle tesadüfi tanışma oldu. Hemşehri çıktık. Ondan sonra önerdiğim arkadaşlar oldu. Battal Macar’ın televizyon programı var. Televizyon programında da oldukça başarılı bir insan. Organik doğallığını bozmamış bir insan ama gerçekten hiç kafaya bir şey koyunca 24 saat uyumayan bir insan. Sesi de çok güzel kulağı da çok iyi kulağı çok iyi.” ifadelerini kullandı.
SAATÇİ: “KOSKOCAMAN BİR ŞEHRE GİTSEK BİZ O KADAR MUTLU OLMAZDIK”
Pekmez Festivali’nde gerçekleştirilen konsere ilişkin Saatçi, “500-600 kişi vardı neredeyse orada onlar da bizi çok sevdiler çok güzel ağırladılar. Pekmezci Köyü muhtarı Halis Utku ileri görüşlü bir adam. Tekrar davet etti bu sene tekrar 30 Ağustos 2025 tarihinde büyük olasılıkla oraya gideceğiz. Pekmezci Köyü’nün lezzeti tadı gerçekten hepimiz için farklıydı. Koskocaman bir şehre gitsek biz o kadar mutlu olmazdık çok mutlu döndük. Birlikte oynadık birlikte halay çektik.” şeklinde konuştu.
Ayşegül Saatçi Kırşehir’de 23 Şubat 2025 tarihinde gerçekleşen konser için “Kırşehir’de de o gün çok soğuk olmasına rağmen çok mutlu döndük. Buradan da çok mutlu döndük soğuk olmasına rağmen gerçekten içimiz sıcacık sevgilerle doldu. Kırşehir Belediye başkanımıza ve bütün Kırşehirlilere teşekkür ediyorum.” dedi.
SAATÇİ: “UNVANININ HAKKININ VERİLDİĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM”
Kırşehir’in UNESCO Müzik Şehri olmasını ve Kırşehir’de yapılan etkinliklerin bu kimliği yansıtıp yansıtmadığını sorduğumuz Saatçi, “Unvanının hakkının verildiğini düşünmüyorum. Çünkü akşam ben kısacık da bahsettim konser akşamı iyi bir kaynaktan almıştım şimdi hem bozkırın tezenesi fahri doktora unvanını alan Neşet Ertaş, ayrıca yaşayan insan hazinesi olarak kabul edilen kişidir. Kırşehir tek müzik alanında UNESCO tarafından bu birlikteliği taşıyan hizmeti taşıyan tek il olarak seçildi. Ama ona rağmen çok büyük şeyler yapılmadığını düşünüyorum çok eksik bence.” ifadelerini kullandı.
SAATÇİ: “ÇOK GÜZEL YAPILAR YAPILMIŞ FAKAT…”
Ayşegül Saatçi, “Neşet Usta'dan bahsederken de konserde de söyledim o kendisinin değerinin farkında olmadan o kadar işte mütevazi kimliğiyle yaşadı ve gitti. Kırşehir’in öyle olmasını istemiyorum. Başka bir yerde en ufacık şeylere festivaller yapıyorlar. Tamam çok güzel yapılar yapılmış. Ben salona bayıldım. Fakat sadece yapılarla değil asıl böyle Çağdaş güzel düşüncelerle programlar yapılmalı diye düşünüyorum. Bu bizim programımızın farklı şeyi farklı bir konsepte yapılabilir başka yerlerden gelmek isteyen yerler olursa onlarda gelmeli.” diye konuştu.
Kültür Bakanlığı’ndan destek alınabileceğini belirten Ayşegül Saatçi, “Maddi olarak birtakım sorunlar vardı. Kültür Bakanlığı’ndan öyle bir para alınabilir. Ben yıllar önce Neşet Ertaş'ın büyüdüğü eve geldiğimde 2016 yılında birkaç kişi gitmiştik. Her tarafta kırık cam parçaları vardı. Biraz ihmal ediliyor, çıkıp konuşmak kolay ama bunun hakkını vermek lazım diye düşünüyorum.” ifadelerine yer verdi.
