Beklenen gürüz nihayet patladı, Bülent beyin iğneli konuşmalarını ne kadar sevmemekte yabana atılmayacak çok doğru yanlarının olması herkes tarafında bilinen bir gerçek. Patentleri cebinde olan ve nerde ne zaman nasıl kayacağı belli olmayan Melih Beyle de yol arkadaşlığı yapmak, siyasetin en zor safhasının da zorluğunun başka gerçeği.

Beklenen gürüz nihayet patladı, Bülent beyin iğneli konuşmalarını ne kadar sevmemekte yabana atılmayacak çok doğru yanlarının olması herkes tarafında bilinen bir gerçek.
Patentleri cebinde olan ve nerde ne zaman nasıl kayacağı belli olmayan Melih Beyle de yol arkadaşlığı yapmak, siyasetin en zor safhasının da zorluğunun başka gerçeği. Tweetle Bülent Bey’i gıdıklaması sayın eski Bakanı hayli sinirlendirmişe benziyor. Acaba eski bir anlaşmazlığın rövanşımı alınmak isteniyor, bu konu referandumdan sonra konuşulacak en baştan gelen konu olacak galiba.
Başkentin belediye başkanının hitabesi biraz terbiye sınırını aşsa da tweetde ne yazıldığını kendisi okumuş olmalı ki cevabının dozunu ona göre ayarlamış.
Tweet bir karmaşık gürültü anlamına, yani cıvıltıda diyebileceğimiz anlamsız bir sözcük. Başka tarifi de bence, arkadaşına madik atmak aracıda denebilir. Birbirini tanıyanların yüz yüze gelip söylemekten utandıkları sözleri tweetleyerek boşalma vasıtası gibi kullanıyorlar bana göre.
Melih bey show adamıdır, medyatiktir, hatalarını Bülent Bey gibi ağlayarak affettirmez. Ne yapar yapar bir yolunu bulur bir yerlere yaslanır. Bu çıkışının arkasından başka hesaplar var gibi geliyor.
Bülent Bey’in, Ankara’da yapılan yolsuzlukların ve vurgunun ipuçlarını vermesi kendi açısından da suça ortak olduğunun bir itirafı. Siyasetin sonuna geldiğine ve siyasi hayatını bitirdiğine göre onun için bir puan kaybı söz konusu değil. Hele Melih Bey’in, paralel yapıyla içli-dışlı olduğu imajını veren ifadesi de, samimiyetsizliğin ifadesi gibi geldi bana. Tabi o yapı içerisinde olanlar birbirlerini iyi tanır. Vatandaşın karanlığa bakma alışkanlığı olmadığı için, olup bitenleri gün ışığında seyrediyoruz. Yine halkı cambaza bak taktiğimi uygulanıyor.
Bülent Bey tam bir hizmet adamı ve arkadaşlığına güvenilir ve nerde ne zaman ne söyleneceğini iyi bilen bir siyasetçidir. Zaten böyle olduğunu iyi bilen arkadaşları onu “15 Temmuz olaylarında eğer başarılı olsalardı başbakan yapacaklardı bunu” diyen payitahtın değişmez şehremini İ.M. Gökçek. “Böyle bir bilgiyi nerden elde ettin?” diye birileri herhalde sorarlar.
Fakat Melih Bey yol arkadaşlarını zamanında iyi seçemediğinin her zaman pişmanlığını hissettirmiştir bazı çıkışlarıyla. Haberlerde yaptığı basın açıklamasında nezaket sınırlarını aştığı açıkça görüldü. Onun bu kadar sinirlenmesinin daha önceki birikimlerden kaynaklandığı belli. Belki de kendisi iktidar partisinin dört ayağında biri ve bu partinin baş kurucularından biri olan bir kimseye alenen dalmasının perde arkasında nasıl bir art fikir ve geri düşünce var zaman gösterecek.
Neden Ankara’nın kaderini 25 senedir nasıl bir kimse olduğunu bildiği bir şahsa, zamanında Bülent Arınç Melih beye teslim etti. Bazı yolsuzlukları bildiğini ve seçimden sonra bunları açıklayacağını söyledi, bu eksi hanesine yazılan bir ifade. Kendisine güvenenleri hayal kırıklığına uğrattığını herhalde kendisinin düşünmüş olması lazım.
Artık her neyse kılıçların çekildiği ve hangi kellelere ineceği şimdilik gizemliliğini korusa da, referandumdan sonra siyasetin hayli şenleneceğini göreceğiz.
Yaz sezonu gölgelerde otururken, maratoncu siyasilerin ve seçilemeyen veya var olduğu söylenen listelerde adı geçen küskünlerin de şok edici açıklamalar yapacağını duyacağımız kesin.
Sinirleri zayıf ve tansiyonluların kendilerine hâkim olmasını tavsiye ederim.
AKP´nin kozmik odalarında, şişede saklanan cinler eğer ortalığa saçılırsa, bunda partiyle beraber Türkiye’nin zararlarını ve çıkarlarını iyi düşünmek lazım.
Düşünülür mü göreceğiz.
Şimdilik öncü depremlerin tesiri düşük görünüyor gibi olsa da referandum sonrası çok büyük, öncü ve artçı depremlere şahit olacağız.