Anadolu’nun beşiği, Türklüğün ve İslamiyet’in yayılmasında önemli yeri ve katkıları olan Türk Kültürünün ve Türk Dilinin Başkenti Kırşehir geçmişten günümüze Türkiye’ye ve dünyaya mal olmuş Şeyh Edebalı, Dursun Fakih, Yunus Emre, H. Bektaşi Veli, Ahi Evran, Aşıkpaşa, Cacabey, Süleyman Türkmani, Ahmedi Gülşehri ve Kaya Şeyhi gibi çok sayıda ilim, irfan ve İslam alimlerini, Osman Bölükbaşı gibi siyasetçileri, Cevat Hakkı Tarım, Burhan Ulutan gibi ilim adamlarını, yıllardır söylenen bozlak ve türküleri Türk Müziğine, Türk Kültürüne kazandıran Muharrem Ertaş, Neşet Ertaş, Çekiç Ali v.

Anadolu’nun beşiği, Türklüğün ve İslamiyet’in yayılmasında önemli yeri ve katkıları olan Türk Kültürünün ve Türk Dilinin Başkenti Kırşehir geçmişten günümüze Türkiye’ye ve dünyaya mal olmuş Şeyh Edebalı, Dursun Fakih, Yunus Emre, H. Bektaşi Veli, Ahi Evran, Aşıkpaşa, Cacabey, Süleyman Türkmani, Ahmedi Gülşehri ve Kaya Şeyhi gibi çok sayıda ilim, irfan ve İslam alimlerini, Osman Bölükbaşı gibi siyasetçileri, Cevat Hakkı Tarım, Burhan Ulutan gibi ilim adamlarını, yıllardır söylenen bozlak ve türküleri Türk Müziğine, Türk Kültürüne kazandıran Muharrem Ertaş, Neşet Ertaş, Çekiç Ali v.s. gibi daha nice ozanları, değerleri bağrından çıkarmıştır.
Kırşehir’in bağrından çıkan değerlerden birisi de Prof. Dr. İlhan Kılıçözlü’dür. Prof. Dr. İlhan Kılıçözlü Kırşehir eski belediye başkanlarından ve Türkçe öğretmeni Ziya Kılıçözlü’nün oğludur. (Bu durumu telefonda kendisinden öğrendim.)
Cumartesi akşam evdeyken telefonum çaldı. Cevap verdiğimde karşımdaki “ Osman İlhan beyle görüşmek istiyorum” dedi. “Buyurun” benim dediğimde kendisini tanıtarak Prof. Dr. İlhan Kılıçözlü olduğunu söyleyince çok şaşırdım.
Prof. Dr. İlhan Kılıçözlü’yü kendi adına yaptırdığı Kırşehir Fen Lisesi’ndeki adından, eşi Dr. Meral Kılıçözlü adına yaptırdığı ana okuldan ve babası adına yaptırdığı Ziya Kılıçözlü İlkokulundan, yaptırmış olduğu Defne Kılıçözlü anaokulundan tanıyorum ama telefon ettiği ana kadar ne sesi duymuştum, ne de kendisini gördüm.
Telefonla konuştuğumuz Prof. Dr. İlhan Kılıçözlü anladığım kadarıyla gerçek bir Kırşehir sevdalısıydı. Aslında bunu söylemeye de gerek yok. Kırşehir merkezine yaptırdığı dört okul, Çiçekdağı ilçesine yaptırdığı bir okul Kırşehir sevdalısı olduğunu açıkça gösteriyordu.
Telefonda önce birbirimiz tanıdık. Bana Meral Kılıçözlü Anaokulunun bir problemiyle ilgilendiğimi öğrendiğini meselenin ne olduğunu sordu ve duyarlı davranışımdan dolayı teşekkür etti.
Prof. Dr. İlhan hocam Kırşehir’in Kayabaşı Mahallesi’nde doğduğunu, babası Ziya Kılıçözlü’nün öğretmen olması nedeniyle tayinden dolayı sürekli şehir değiştirdiklerini, 1952 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdiğini, Askerlik görevini yaptıktan sonra ihtisas yapmak üzere ABD’ye gittiğini ve değişik hastanelerde radyoloji ihtisası yaptığını Amerika’da New York ve Pensilvania eyaletlerinin lisans imtihanlarını, Radiology Board imtihanlarını vererek Amerikan Collego Of Fakültesi Radyoloji Anabilimi dalına öğretim üyesi olarak atandığını, 1979 yılında doçent, 1984 yılında Profesör olduğunu, 1995 yılında yaş haddinden emekli olduktan sonra İstanbul’ a yerleştiğini anlatarak kendi uzmanlık konusunda yirmi adet bilimsel yayını bulunduğunu söyledi.
Prof. Dr. İlhan Kılıçözlü hocam aldığı eğitim, bilgisi ve kültürü, yayınladığı kitaplar da gösteriyor ki kendisi gerçekten Kırşehir için önemli bir değer, önemli bir kazançtır.
İlhan hocam babasının memuriyetinden, üniversite ve çalışma hayatından dolayı erken yaşlarda Kırşehir’den ayrılmasına, üniversite hayatına ve Amerika’daki çalışma hayatına rağmen Kırşehir’i bir türlü unutamadığını doğup, büyüdüğü kayabaşı mahallesinin tek katlı bahçeli müstakil evlerden oluşan yeşil bir mahalle olduğunu ve çocukluk günlerindeki Kırşehir’ çok özlediğini, çok sevdiğini bundan dolayı da Amerika elde etmiş olduğu maddi kazanımları Kırşehir’e toplamda beş okul yaptırarak harcadığını, Kırşehir’in ve yaptırdığı okulların eğitimdeki başarısından dolayı gururlanıp, duygulandığını belirterek, ilerleyen yaşına rağmen fırsat buldukça Kırşehir’e gelip hasret giderdiğini yaptırdığı okulları gezdiğini, okulların ihtiyaçlarını sorduğunu söyledi.
Gerçekten de Prof. Dr. İlhan Kılıçözlü hocamın anlattıklarından, Kırşehir’e yaptırdığı okullardan hem Kırşehir sevdalısı, hem de hayır sever bir insan olduğunu anlamamak mümkün değil.
Günümüzde menfaat için naylon faturalarla, hayali ihracatlarla devleti dolandıranlar, rüşvetçiler, kapkaççılar, vergi kaçıran sözde iş adamları, kazanımlarını tefecilikte kullananlar, bankalara yatıranlar, dolar ve euroya çevirenler, altın alarak yastık altında biriktirenlerin, kul hakkı yiyenlerin veya cimriliğinden para harcamamak için bir bardak çayı, bir tabak yemeği başkasının sırtından yiyerek geçinen asalakların defalarca hacca gidenlerin olduğu bir dönemde birisi fen lisesi olmak üzere toplamda beş okulu memleketi Kırşehir’e kazandırarak T.C. Devletine faydalı nesiller yetişmesine vesile olmak her baba yiğidin de haddi olmasa gerek.
İlhan Hocam Amerika’da elde ettiği kazanımları eğitim camiasına kazandırmak yerine kolay yolu seçerek servetini dövize bağlayarak, bankalara faize yatırarak servetine servet katardı, defalarca Hacca giderdi. Bir eli yağda bir eli balda yaşardı. Ama kendisi elindeki servetini, kazanımlarını eğitme harcayarak sadece emekli maaşına kaldı.
Evet, Prof. Dr. İlhan hocam kazanımlarıyla Kırşehir’e okul yaptırmanın onurunu, gururunu ve sadece emekli maaşıyla geçinmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi.
Konuştukça İlhan hocam bana biraz da içini döktü. Yaşımı sorduktan sonra sen benim evladımsın diyerek bana “ Evladım Kırşehir’e beş okul kazandırdım bu okulda çocuklarımız okuyorlar, eğitim görüyorlar, başarı elde ediyorlar, üniversite sınavlarında çok iyi üniversiteleri kazanıyorlar bunları duyunca çok mutlu oluyorum, seviniyorum ancak Kırşehir’de yapımına sebep olduğum okulların müdürleri, milli eğitim müdürü veya Kırşehir Valisi okulların açılmasında, kapanmasına, üniversite sınavlarının sonuçlarının belli olmasında veya diğer günlerde zaman, zaman arayarak halimi hatırımı sormazlar, ben onlardan ekmek, aş, para istemiyorum sadece bir vefa bekliyorum diyerek siteminin de bildirdi.
Bu konu da İlhan hocam aslında insan olarak ne kadar vefasız, hayırsız ve bencil ve menfaat kâr olduğumuzun altını çiziyordu. İşimizin düştüğü insana merhaba diyor, işimiz bittiğinde merhabayı kesiyor selam dahi vermiyoruz. Bu sinsilik içimize işlemiş bir hastalık olmuş.
Acaba hangi iş adamı, hangi servet sahibi zengin memleketine beş tane okul yaptırıyor. Kırşehir’ de zenginim, iş adamıyım diyerek protokol masalarında, sofralarda boy gösteren sözde iş adamı geçinen kişiler var ki bırakın Kırşehir’e bir okul yaptırmayı çivi çakmadılar. Hatta bazıları verme ağacının altında değil, alma ağacının altında büyüklerini utanmadan söylüyorlar.
Hal böyle olunca en azından Prof. Dr. İlhan Kılıçözlü hocamın yaptırdığı okulların müdürleri, milli eğitim müdürümüz okulların açıldığında, kapandığında, üniversite sınav sonuçlarının açıklandığında ve özel günlerde zaman, zaman kendini arayarak sohbet etseler, hal hatır sorsalar, onure etseler ne kaybederler. Hiç bir şey kaybetmezler, başta kaybolan insanlığımız olmak üzere çok şey kazanırlar. Kimse telefonunu bilmiyoruz demesin İlhan hocamın telefonunu benden öğrenebilirler.