Deva Partisi Kırşehir İl Başkanı Metin Atabey:

“Söz milletin, söz sandığın olacak”

DEVA Partisi Kırşehir İl Başkanı Metin Atabey, son günlerde art arda yaşanan zamların halkın belini iyice büktüğünü söyledi.

Ard arda gelen büyük orandaki zamların sanayicisinden küçük esnafına, öğrencisinden öğretmenine, işçisinden memuruna emeklisine kadar her kesimi derinden etkilediğini, hayat pahalılığın gün geçtikçe artması psikolojik sorunları da beraberinde getirdiğini belirten Başkan Metin Atabey, zamların aile yaşantılarını ve ilişkilerini ciddi şekilde etkilediğine dikkat çekti.

Başkan Atabey yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:

“Evet, zor günlerden geçiyoruz halkımız bu günleri de atlatacak biliyoruz, ama; anlamsız fiyat artışlarının sorumlusunu da unutmayacaktır. Sebebi ise tek adam yönetimidir. Buradan İktidar yetkililerine seslenmek istiyorum, elinizi vicdanınıza koyun bu millet sizi 20 size iktidarda tuttu, iyisi ile kötüsü ile bu devir kapanıyor. Doğruları söylemekten de kaçınmayın. İktidarlar gelip geçicidir. Devlette süreklilik hakim olmalıdır.

“Zamların suçlusu kendileri değilmiş gibi esnafımız ile vatandaşı karşı karşıya bırakıyorlar. Bu, dürüst bir devlet yönetimi değil. Siz neyin baskınını ne yapıyorsun ya? Hangi fiyat denetiminden bahsediyorsun? Kendi öz denetimini yapsana. Piyasada sizin gibi 4 buçuk, 5 buçuk kat fiyat arttıran başka birisi var mı? Elektrik ve doğal gazın fiyatını belirleyen Cumhurbaşkanı. Dün geceki zamlarla elektrik 4,5 kat, doğalgaz fiyatı 5,5 kat artmış.”

“Cumhurbaşkanı ‘Fahiş fiyatlarla mücadele edeceğiz’ diyor. Yahu fiyatları fahiş bir şekilde artıran sizsiniz. Siz elektrik fiyatlarını artırdığında, doğalgaz fiyatlarını artırdığında, A’dan Z’ye her şeye zam geleceğini bilmiyor musunuz? Bu zamların en az yarısının sebebi sizsiniz. Hesap ortada! Dolar iki katına çıkmasaydı, bugün sanayicinin elektriği 288 kuruş değil, 140 kuruşun altında olacaktı. Dolar iki katına çıkmasaydı, bugün sanayicinin doğalgazı 10 lira 40 kuruş değil, 5 liranın altında olacaktı. İki dolar katına çıkmasaydı, bugün benzin, mazot 24 lira, 25 lira değil, 10 lira civarında olacaktı. Bir de Sayın Cumhurbaşkanı ne dedi ? ‘Vatandaşın ekmeğiyle, doğalgazı, elektriğiyle dertleniyoruz’ demiş. Belli, çok belli. Her dertlendiğinizde zam geliyor. Her dertlendiğinizde üstümüzdeki yük katmerleniyor.”

“Sayın Cumhurbaşkanı ‘Bu ülkenin en garip insanının da karnının tok, üstünün pek, gönlünün huzurlu olduğunu görmeden bize rahat uyku uyumak haramdır’ diyor. Uykusuz geceler bekliyor. Üç gün önce ‘Memlekette açlık yok’ diyordu. Sayın Cumhurbaşkanı; bu sözlerinizde samimiyseniz bundan sonra size 5 dakikalık uyku bile yok. Ama ilk seçimde sandıkla biz geleceğiz. İşte o günden itibaren çok rahat uyuyabilirsiniz, biz evelallah yine ülkemizi düzlüğe çıkaracağız.”

“Gazetecileri susturmak için Basın Kanunu’nu düzenlemek istiyor. İnternet sitelerini susturmak için internet sitelerini yıldırmak istiyor. Milletin sesini susturmak için de sosyal medyada ifade hürriyetini çiğnemek istiyor. Tek dertleri Türkiye’yi baskı ülkesine çevirmek. Kamu gücünü millete karşı kullanmayı marifet sanıyor. Ne diyor? ‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak suçtur’ diye yasa çıkarmaya çalışıyorlar. Yeni bir suç uyduruyorlar. Halka yanıltıcı bilgi verenleri arıyorsanız Beştepe’ye bakın. Örneğin ‘Türkiye’de açlık yoktur’ demek halkı yanıltmaktır. Çünkü yatağa aç giren çocuklar vardır. ‘Ekonomik krizin sebebi dış güçlerdir’ demek halkı yanıltmaktır. Çünkü krizin tek sebebi Beştepe’dir. El yapımı, ev yapımı, yerli ve millî krizdir. Sayın Cumhurbaşkanının ‘Ben faizle mücadele ediyorum’ sözleri de halkı yanıltmaktır. Gelmiş geçmiş en yüksek faiz ödemelerini yapan kendisidir.”

‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu’ diye bir şey çıkartıp 3 yıla kadar da hapis cezası öngörüyor. Seçim yolunda kendisinin sözlerini tekrar etmeyen herkesi cezalandırmayı hedefliyor. Bu gidişle söz söylemeyi yasaklayacak, işi bitirecek. Aklı sıra ağzımızı bantlayacak, ancak öyle huzur bulacak.

“Sayın Cumhurbaşkanının yapmaya çalıştığı bu kampanyanın 3 unsuru vardır.

“İnternet sitelerini sustur. Gazetecileri sustur. Milletin Sesini sustur. Söz milletin. Söz sandığın olacak…” (HABER MERKEZİ)