DEVA Partisi Kırşehir İl Başkanı Metin Atabey, gölün kurumasının etkilerini ve kurtarılması önerilerini açıkladı:

“SEYFE GÖLÜ’NÜ YAŞATALIM”

DEVA Partisi Kırşehir İl Başkanı Metin Atabey Kırşehir’in Mucur ilçesinde bulunan ve İç Anadolu Bölgesi’nin önemli su kaynaklarından biri olan Seyfe Gölü’nün kurumasını değerlendirdi. 
Seyfe Gölü’nün Ramsar Sözleşmesi ile korunması için gerekli çalışmaların yapılmayıp hatalara göz yumulması ile kuruma ile karşı karşıya kaldığını öne süren Başkan Metin Atabey, Seyfe Gölünün kurtarılması, doğal döngüsüne dönmesi için yapılması gereken çözüm önerilerini bir basın açıklaması ile dile getirdi.
DEVA Partisi Kırşehir İl Başkanı Metin Atabey, Seyfe Gölü ile ilgili yaptığı basın açıklamasında şunları ifade etti:
“Seyfe, Kırşehir’in kuzey doğusundaki tektonik kökenli bir çukurda hafif tuzlu bir göldür. Ankara’ya 220 km, Kırşehir’e ise 30 km mesafede olan Seyfe Gölü, Mucur İlçesi’nin 25 km kuzeyinde Malya Çölü olarak bilinen çorak düzlüklerin en çukur yerinde yer alıyor. Göl çevresinde Seyfe, Gümüşkümbet, Yazıkınık, Budak, Kızıldağ ve Eskidoğanlı olmak üzere toplam altı köy bulunmaktadır. 
“Tomografik olarak düşük meyilde olması nedeniyle, yağışlara ve mevsimlere bağlı olarak göl alanı, büyük değişiklikler göstermektedir. Yüksek su seviyesindeki göl alanı (kış ve ilkbahar aylarında) 7.800 km2 ’ye ulaşmaktadır. Yaz mevsiminde yağışın azalması, derelerin kuruması, pınar sularının tamamının sulamada kullanılması ve aşırı buharlaşma nedeniyle gölün su seviyesi 60 – 70 cm’ye kadar düşmektedir. Bu nedenle gölün doğusundaki yaklaşık 4.900 hektarlık alandaki sular tamamen çekilmekte ve geniş çamur düzlükleri ortaya çıkmaktadır. Kısaca Seyfe Gölü, yaz aylarında 1.560 km2 büyüklüğünde tuzlu bir bataklığa dönüşmektedir.
Seyfe Gölünün beslenimi, gölün kuzey ve kuzeybatısındaki pınarlar, dip kaynakları, drenaj alanındaki yüzeysel akış ve göl alanına düşen yağışlarla olmaktadır. Alanda önemli bir akarsu kaynağı yoktur. Gölü besleyen en önemli pınarlar Seyfe, Horla ve Yenidoğanlı pınarlarıdır. Kapalı havza niteliğinde olduğundan gölün boşalımı yoktur. Ancak, DSİ tarafından inşa edilen drenaj kanalları vasıtasıyla göl suni olarak drene edilmektedir. Son yıllarda gölü besleyen Seyfe Pınarı, Mucur İlçesine içme suyu olarak ve Gümüşkümbet köyüne de hiçbir kurum ve kuruluştan izin alınmadan sulama suyu olarak tahsis edilmiştir. Yöre halkı gölü besleyen yeraltı sularını da evsel ve tarımsal amaçla kullanmaktadır. 
“Ramsar sınırları içerisindeki alanın tamamı devlet mülkiyetindedir. 1989 yılında alanın 23,585 hektarlık kısmı I. derece doğal sit alanı olarak ilan edilmiştir. Alan, 1990 yılında tabiatı koruma alanı statüsü ’ne ve 1994 yılında Ramsar Sözleşmesi listesine dâhil edilen koruma statülerine sahip Seyfe gölü; İlgili Belediyenin kontrolsüz olarak içme suyu ihtiyacının karşılanması, izinsiz yapılan kaçak keson kuyuları ve DSİ tarafından oluşturulan drenaj kanalı ve TİGEM- Malya işletmesinin tarım alanlarının sulanması için pervasızca kullanılan Seyfe Gölü susuzlukla karşı karşıyadır.
“Göl çevresindeki bozkırlarda nesli dünya ölçeğinde tehlike altında olan Centaurea pergamacea ve Lepidium caespitosum türleri vardır. Gölün kuzey kesimlerinde yarı çalı formunda olan Lycium depressum türüne ait topluluklar görülmekte ve Ziyaret edilecek yerler arasında doğa koruma alanları, tarihi binalar, müzeler, bahçeler ve çocuk aktivite merkezleri bulunmaktadır.0 bin 700 hektarlık alana sahip, 27'si nesli tükenme tehlikesinde bulunan 187 kuş türüne ev sahipliği yapmasıyla Türkiye'nin önemli 13 sulak alanlarından biri olan Seyfe Gölü, maalesef görülmektedir ki 1994 yılında imzaladığımız Ramsar Sözleşmesine göre korunmamış ve korunmamaktadır. 
“Seyfe Gölü ile ilgili yetkili olan Ramsar alanı ve tabiat koruma alanı olması sebebiyle Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Orman ve Su İşleri, 9. Bölge Müdürlüğü, Kırşehir İl Şube Müdürlüğü’dür.
“Ramsar sözleşmesi ile korunması için gerekli çalışmaların yapılmayıp hatalara göz yumulması ile kuruma ile karşı karşıya gelen Seyfe Gölünün kurtarılması, doğal döngüsüne dönmesi için yapılması gereken çözüm önerilerimiz aşağıdaki gibidir:
“-İlgili belediye vatandaşlarının su ihtiyaçlarını karşılaması için gerekli olan içme suyu depolarının oluşturulması ve Seyfe gölünü besleyen akarsular yerine bölgedeki diğer kaynaklardan su toplaması yapmalıdır.
“- Ruhsatsız ve ruhsatlı koruma statüsünde kalan keson kuyuları acilen kapatılmalıdır.
“-DSİ tarafından oluşturulan 30 kilometrelik drenaj kanalı kapatılmalıdır.
“-Bölgedeki zaten mevcutta %90 ı kuru olarak yapılan tarım faaliyetlerinin tamamı kuru tarıma çevrilmelidir.
“-Yeraltı sularının tamamı Seyfe Gölüne yönlendirilmelidir.
“-Kalaba- Seyfe Pompaj sulama projesi hızlandırılarak Seyfe Gölü civarına su verilmelidir.
“-Acil olarak kuraklık yaşandığı dönemlerde havza dışından veya Kızılırmak’tan göle su takviyesi yapılmalıdır.
“Daha az su sarfiyatı ve daha fazla verim için vahşi sulama sisteminin yasaklanıp, damlama sulama sistemi zorunlu olmalıdır. Göle su girişi sağlayan devlete ait kılçık kanallar üzerindeki tehditler engellenmelidir. 
“Bu şekilde doğal döngüsüne geri döndürebileceğimiz Seyfe Gölü, tabi ki sadece geri dönüştürme çözümleriyle değil sürdürülebilir bir Ramsar Alanı oluşturulmasıyla devamını sağlayabilir. Bu kapsamda iyileştirmesi sağlanan Seyfe Gölünün devamlılığının sağlanması için önerilerimizde şunlardır;
“-Endüstriyel ve evsel atık deşarjlarının göle ulaşmasının engellenmesi, 
“-Gölü çevreleyen tarımsal alanlarda kimyasal ilaç, gübre kullanımının azaltılması/denetlenmesi, 
“-Gölden sulama amaçlı su çekiminin azaltılması/sınırlandırılması,
“-Gölün taşkın alanı içerisinde sulak alan ekosistemine etki edebilecek tarımsal faaliyetlerin denetlenmesi,
“-Tür aşılaması yapılarak göl ekolojisine müdahale edilmesinin önüne geçilmesi gerekmektedir.
“-Merkezi yönetimlerin direktifiyle gerçekleştirilen çevre yönetimi anlayışından bağımsız olarak çevrenin bütün olarak korunması konusunda net bir tavır sergilemelidir.
“-Tarımsal faaliyetlerle ilgili doğal yaşam ve çevre koruma planı oluşturulmalıdır.
“Çözüm önerilerimizle gerek iyileştirilmesi gerekse sürdürülebilirliği sağlanana bilecek Seyfe Gölü ve çevresi hem yöresel halkı çaresiz bırakmayıp hem de yöresel ve kent içerisinde yaşayan bireylerin ekonomik olarak kalkınmasına destek olmak için yapılacak çok fazla unsur vardır. Bunlar da şu şekildedir:
“-Rekreasyonel etkinlikler ile eko- turizm için uygun hale getirilebilir.
“-Sulak alan eğitim merkezi ağının bu bölge de izleme ve eğitim yapması için bölgeler oluşturulabilir ve gelecek eğitmen ve öğrencilerin konaklayabileceği alanlar oluşturarak yerel halka ekonomik destek sağlanabilir.
“-Su kuşları izleme bölgeleri yapılarak açık hava müzesine dönüştürülebilir ve kent genelinde ekonomiye katkı sağlanabilir.
“-Ziyaret edilecek yerler arasında doğa koruma alanları, tarihi binalar, müzeler, bahçeler ve çocuk aktivite merkezleri oluşturulabilir.
“-Yürüyüş ve bisiklet sürme gibi etkinlikler için parkurlar oluşturularak açık hava etkinlikleri desteklenebilir.
“-Ziyaretçi bireylerin yeme içme gibi zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabileceği işletmeler açılabilir.
“Tabi ki bunlar koruma alanı sınırında yapılması önem arz ettiği gibi alan içerisinde yapılacak SWOT çalışması gerçekleştirilerek doğaya uyumlu ve zarar vermeden gerçekleştirilmelidir.
Biz Kırşehir’imiz için önemli olan ve hepimizin geleceğini etkileyen maalesef niceleri gibi bu kötü durumda da çözüm önerilerimizi, projelerimizi her daim paylaşacağız. Kırşehir’in DEVA’sı hazır…” (HABER: BEYHAN BALLI)