Türk siyasetinin duayeni, Anadolu’nun yeleli aslanı, ünlü siyasetçi Kırşehirli hemşehrimiz Osman Bölükbaşı ölümünün 19. Yılında mezarı başında anıldı.
Renkli kişiliği ve hazırcevaplığı ile bilinen, 6 Şubat 2002 tarihinde aramızdan ayrılan Bölükbaşı’nın kabrinin bulunduğu Ankara Cebeci Asri Mezarlığı’nda dualarla anıldı.
“Kırşehir Çiğdem” olarak Osman Bölükbaşı’ya Allah’tan rahmet diliyoruz. Ruhu şad, mekanı cennet olsun. 
OSMAN BÖLÜKBAŞI KİMDİR?
Siyasete ilk adımını 1946'da Demokrat Parti (DP) ile atan Bölükbaşı 1950, 1954, 1957, 1961, 1965 ve 1969 genel seçimlerinde milletvekili olarak TBMM'ye girdi.
Kırşehir'de 1913 yılında dünyaya gelen Osman Bölükbaşı, orta öğrenimini İstanbul Erkek Lisesi'nde tamamladı, yükseköğrenimini Fransa'daki Nancy Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü'nde yaptı. 1938'de Türkiye'ye dönerek Kandilli Rasathanesi'nde asistan olarak çalışmaya başlayan Bölükbaşı, 1940 yılında Haydarpaşa Lisesi'nde öğretmenlik yaptı.
Siyasete ilk adımını 1946'da DP ile atan Bölükbaşı, Genel Müfettişliğe kadar yükseldiği DP'den 1947'de ayrıldı. Daha sonra Millet Partisinin (MP) kurucuları arasında yer alan Bölükbaşı, 1949'da İsmet İnönü ve Celal Bayar'a komplo düzenlediği iddiasıyla tutuklandı ancak kısa bir süre sonra iddiaların asılsız olması üzerine serbest bırakıldı.
Halk arasında "Anadolu fırtınası" lakabıyla tanınan ve 1950 Genel Seçimlerinde MP'nin tek milletvekili olarak Kırşehir'den TBMM'ye giren Bölükbaşı, Millet Partisi'nin laikliğe aykırı politika ürettiği gerekçesiyle 1953'te kapatılması üzerine, 1954'te bir grup eski MP üyesiyle Cumhuriyetçi Millet Partisini (CMP) kurdu. Bu partinin Genel Başkanlığına getirilen Bölükbaşı, 1954 Genel Seçimlerinde Kırşehir'in neredeyse bütün oylarını alarak yeniden milletvekili seçildi.
Bunun ardından DP hükümetince Kırşehir, ilçe yapılarak Nevşehir'e bağlandı. Bölükbaşı'nın, bu kararın ardından Adnan Menderes'e yönelik "Vilayeti kaldırdınız, bizi de kaldırın da zulmünüz tamam olsun" sözleri, siyasette çok tartışıldı.
Hükümete ağır eleştiriler yönelten Bölükbaşı'nın dokunulmazlığı, Meclis kürsüsünden yaptığı bir konuşmada TBMM'ye açıkça hakaret ettiği gerekçesiyle önce kaldırıldı, ardından da Bölükbaşı Meclis'in manevi şahsiyetini tahkir ettiği gerekçesiyle tutuklandı.
Kırşehir, Haziran 1957'de yeniden il durumuna getirildi ancak Osman Bölükbaşı'nın doğduğu Hasanlar Köyü ise Kırşehir'e değil, Nevşehir'e bağlandı.
İKİNCİ KEZ MP'Yİ KURDU
1957 Genel Seçimlerinde Cumhuriyetçi Millet Partisinden yeniden milletvekili seçilen Bölükbaşı, o sırada cezaevinde olduğu için milletvekili yeminini burada mahkumların önünde yaptı.
Bölükbaşı, DP'ye karşı güç birliği oluşturmak amacıyla 1958'de CMP'nin Türkiye Köylü Partisi ile birleşmesiyle kurulan Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'nin (CKMP) Genel Başkanlığı'na getirildi.
27 Mayıs Darbesi'nin ardından 1961 genel seçimlerinden sonra CKMP'nin İsmet İnönü'nün kurduğu 2'nci koalisyona katılması üzerine 28 milletvekiliyle partiden ayrılarak ikinci kez MP'yi kurdu ve partinin Genel Başkanı oldu.
UNUTULMAZ SÖZLERİ
Türk siyasi tarihinin en iyi kürsü hatiplerinden biri olarak kabul gören Bölükbaşı'nın siyasetteki hazırcevaplığı ise uzun yıllar unutulmayan diyaloglar yaşanmasına neden oldu.
27 yıllık siyasi mücadelesinde coşkulu mitingleriyle dikkati çeken Bölükbaşı, Düzce'de yaptığı ve 8 saat 35 dakika süren mitingi ile rekor kırarak Türk siyasi tarihinin en uzun mitingini gerçekleştirdi. Bu mitingde DP iktidarına yönelik eleştiriler yönelten Bölükbaşı, "İktidar konuşmayı yasakladı, bakışmayı da yasaklamadan önce birbirimizi doya doya süzelim." diyerek kendisini izlemeye gelen kalabalıkla uzun bir süre bakıştı.
"Siyasi hayatımda beni en çok üzen, ne zaman konuşmaya başlasam İsmet Paşa'nın kulaklığını çıkarıp masaya koymasıydı." diyen Bölükbaşı'nın, bir uçak yolculuğu sırasında İsmet İnönü'nün torununun "Dede, aşağıya ekmek atsam insanlar mutlu olur mu?" sorusuna verdiği "Dedeni atsan çok daha mutlu olurlar" yanıtı, onun hazırcevaplığına örnek olarak siyaset tarihinde yerini aldı.
Bölükbaşı'nın iş adamlarına yönelik "Ah benim aslan görünüşlü, tavşan yürekli büyük sermayem..." hitabı da unutulmadı. (HABER: BEYHAN BALLI)