CHP Kırşehir Milletvekili Metin İlhan, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un son süreçte telafi eğitimine yönelik yaptığı açıklamalar üzerine hazırlık ve çalışmalara dair programların düzenlenmesi durumlarının ne aşamada olduğunu sorarak konuyu gündeme getirdi.
Milletvekili Metin İlhan, Milli Eğitim Bakanı’nın telafi eğitiminin Haziran ayı itibariyle başlayacağını ifade ettiğini ve yüz yüze olmasını istediğini hatırlatarak Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un kendi sözlerini şöyle aktardı: 
“Burada çocukların akademik eğitimlerinin telafisinden çok, onların psikolojik, fiziksel telafileri önemlidir ve akranlarıyla oynamayan, evlere kapanan çocukların özgüven açısından ruhsal olarak geliştirilmesi gerekir.”
“GÖNÜLLÜLÜĞÜN ESAS ALINDIĞI DERS SÜRECİNDE ÖĞRETMENLER MAĞDUR EDİLMEMELİ!”
CHP Milletvekili İlhan, Bakanın öğretmenler açısından da bu programın gönüllülük esaslı ve de ek ders karşılığında yapılacağını da belirttiğine değinerek pandeminin başından beri yaşanan tüm süreç düşünüldüğünde öğretmenlerin artık mağdur edilmemesi gerektiği vurgusu yaparak Bakana sırasıyla şu soruları yöneltti:
“Telafi eğitiminin haziran ayı itibariyle başlanacağını Sayın Bakan 2 gün önce dile getirmiştir. Ancak bu konuda tarafımıza okullardan gelen şikayetler herhangi bir ön hazırlık yapılmadığı noktasındadır. Bakanlıkça telafi eğitimi programı ile ilgili bu kısa sürede ne gibi hazırlıklar ve planlamalar yapılmıştır?
“Daha önce Sayın Bakan tarafından temmuz ayında yapılacağı duyurulan telafi eğitimi neden haziran ayına alınmıştır?
“Telafi eğitimi yapacak öğretmenlerimize ek ders ödeneceği hususu da Sayın Selçuk tarafından açıklandı. Öğretmenlerimizin mağduriyetinin giderilmesi için gerçekleştirilecek telafi programlarını DYK üzerinden yapmayı Bakanlıkça planlamakta mısınız?
“24/10/2020 tarihli ve 83203306-10.04-E.15488921 sayılı Makam Oluru ile MEB Destekleme ve Yetiştirme Kursları Yönergesi'nde değişikliğe giderek 5.,6.,9. ve 10. sınıfları kapsam dışına almıştı. Bu karar alınırken eğitim paydaşlarının ve eğitim uzmanlarının görüşüne başvurulmuş mudur? Yoksa kamu idarelerindeki birçok usulsüzlükleri görmezden gelip söz konusu eğitim olunca ivedilikle rapor tutup DYK kurslarının devletin sırtına çok büyük ekonomik yük getirdiğini belirten Sayıştay'ın görüşlerine göre mi hareket edilmiştir?” (HABER MERKEZİ)