DEVA Partisi Kırşehir İl Başkanı Metin Atabey’den 
Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Karakaya’ya tepki:

“İKTİDAR PARTİSİ NÜFUZUNU VE 
GÜCÜNÜ ÜNİVERSİTELERDEN ÇEKSİN!”

DEVA Partisi Kırşehir İl Başkanı Metin Atabey, AK Parti Kırşehir İl Başkanlığı’nın düzenlediği eğitim programının birkaç iktidar milletvekilinin katılımı ile Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi’nde gerçekleştirilmesini değerlendirdi.
İktidar partisinin teşkilat eğitimini parti bayraklarıyla Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi’nde yapamayacağını ve siyaseti üniversiteye kimsenin alet etmelerine müsaade etmeyeceklerini belirten Başkan Metin Atabey, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada şunları ifade etti:
"Siyasal parti sisteminin gereği gibi işlemediği, kurumsallaşmadığı yapılarda ‘demokrasi, hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlükler, iyi yönetim’ gibi değerlerin yaşam gerçeğine dönüşmeleri imkânsızdır. 
“Nihayet insan aklının, giderek uygarlığın ürünü olan herhangi bir sistemin veya siyasal partiler sisteminin ‘işlerliği/kurumsallaşması’ sorunu, yalnızca siyaset kurumunun sorunu değildir. Bilakis bu sorunlar, ‘toplumun, bireyin’ ve daha fazlası ‘yargı’nın ortak sorunudur. Bozulmaya ve yozlaşmaya karşı ‘toplumsal refleksler’in harekete geçmediği ve hukukun tanımladığı ‘yaptırımlar’ın esirgendiği bir yapıda ‘erdem ve gelişme’, hayallerin dahi gündemine giremez.
“İl Başkanı olarak göreve geldiğimiz günden itibaren her gün sahada olduğumuz gibi değerli esnafımızın, öğrencilerimizin, çiftçilerimizin, STK’ların vd. sorunlarını dile getirmek ve çeşitli kurum, kuruluşlardan partimizi ve il başkanlığımızı tanıtmak ortak istişarenin önemini dile getirmek için randevu talebinde bulunduk. Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Rektörü de randevu talebinde bulunduğumuz kurum yetkililerindendir fakat; bir buçuk yıldır randevu talebimize herhangi bir cevap verilmemiştir.
“Buna rağmen geçtiğimiz günlerde iktidar partisi Kırşehir İl Başkanlığı teşkilat eğitim programını birkaç iktidar milletvekilinin katılımı ve genel başkan yardımcıları ile beraber Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi’nde gerçekleştirmiştir. İktidar partisinin teşkilat eğitimi parti bayrakları, amblemleri, rozetleri vb. şekilde bizim üniversitemizde yapılamaz. Gücünüzü özerk yapılarda kullanmanıza müsaade etmeyeceğiz.
“13 Haziran 2020’de resmi gazetede yayımlanan 31154 sayılı Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Konseyleri Ve Yükseköğretim Kurumları Ulusal Öğrenci Konseyi Yönetmeliği öğrenci temsilci adaylarında aranacak niteliklerde madde 6’nın b fıkrasında siyasi parti organlarında üye veya görevli olmaması yer almaktadır.
“Ayrıca; Yüksek Öğretim Kanunun n) (Ek:15/4/2020-7243/7 md.) Görev yeri sınırları içerisinde herhangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak, bu yeri kullanmak veya kullandırmak.
“Siyasi partilere üye olan öğretim elemanları ve öğrenciler, yükseköğretim kurumları içinde parti faaliyetinde bulunamaz ve parti propagandası yapamazlar.
“Öğrenci ve akademisyenler bile üniversite için siyasi faaliyette bulunamıyorsa kurum mensubu olmayan kişilerin hiç siyasi faaliyet gösteremeyeceği kabul edilebilir. Üniversite yönetiminin ilgili maddeler uyarınca bu hususa riayet etmesi beklenir.
“Dünya hızla teknoloji, dijital ve girişimcilik temelli yeni ekonomiye ve beraberinde şekillendirdiği sosyo-kültürel hayata doğru ilerlerken, ülkemizin bu yarışta başarılı olması için yükseköğretim sistemimizin kurumsal özerklik, akademik özgürlük ve performansa dayalı ilkeler temelinde yeniden tasarlanması gerekmektedir.
“Bugüne kadar birçok tarihsel gelişme neticesinde kuvözde tutulan üniversitelerin, bugünden sonra kendi dinamikleriyle bilime, ekonomiye, kültüre, sanata ve insanlığa katkı verecek mekanizmaları ve insan kaynaklarını geliştirmeleri amacımız olmalıdır. Paydaşları öğrenciler, mezunlar, akademisyenler, toplum, kamu, devlet ve özel sektör olan üniversitelerimizde, doğru ve kapsayıcı kadroların göreve gelmesini ve görevde kalmasını sağlayacak dengeli bir sistemi tartışmalı, hatalardan ve yanlış örneklerden korkmadan ilerlemeyi benimsemeliyiz.
“Üniversiteler, çevik karar alabilen, dijital yetkinlikleri artmış, yaşam boyu hizmet veren, zamanın gerçeklerine ve geleceğin beklentilerine cevap veren bir yapıya dönüşmelidirler. Bu minvalde üniversitelerin ihtisaslaşması önemlidir; araştırma üniversitesi, tematik üniversite, yerel üniversite, yetkinlik kazandıran üniversite gibi yeni kategoriler düşünülmelidir.
“Üniversitelerde rektörün belirlenmesi, kurulacak Mütevelli Heyetlerine bırakılmalıdır. Mütevelli Heyeti, arama komiteleri gibi yöntemleri kullanarak kendi sürecini ve üniversite geleneğini oluşturmalıdır. Rektörlük görevinde zaman tahdidi, yaş haddi gibi yapay kriterler kalkmalıdır. Önemli olan üniversitenin stratejik planı ve misyonuna en uygun rektörü istihdam etmeyi başarmaktır.
“Bilinmelidir ki üniversiteler bilimin yuvası, Milletimizin umudu olan gençliğimizin ufkunu geliştirmek için dünya ilmi ile yarışacağımız eğitimi vermemiz gereken yerlerdir. Biz deva partisi olarak üniversitelerin bağımsızlığını sağlamak ve yönetimlerinin ise atama ile değil içlerinden seçilmesi gerektiği için İktidar olduğumuz ilk gün vesayet sistemi ile gelen YÖK’ü kapatacağız. Gençlerin hayallerini dar kalıplara sokmayacağız.” (HABER: BEYHAN BALLI)