PAPAZ MİLADI


Türkiye bir milat atladı, papazdan önce ve papazdan sonraki devir.
Restleşmenin ve gizli tanık uygulaması, Türkiye’nin kırılgan ekonomisine ne kadar zarar verdiği, kapatılan işletmelerin sayısına bakarak hesaplamak mümkün değil.
Ekonominin hallaç pamuğu gibi atılmasına sebep olan (yetkililer öyle söylüyor) masum papaz, memleketine varışında ilk fırsat olarak ABD Başkanına özel ayin yaparak, sadakatini gösterip başkanını günahlardan temizleyip arındırırken Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da teşekkürlerini unutmayarak Türkiye serüvenini kapattı.
Bu fırsatı iyi değerlendiren, piyasanın vurguncu balıkçıları ipin ucunu iyice kaçırdı. Sabah işletmenin başına gelen sayın ipçi ilk iş olarak zam yapacağını hesaplarken, iktidar yetkilileri piyasa kontrolünü göstermelik olarak bu işin hiç eğitimini almayan gariban zabıtalara bırakarak, polisiye tedbirlerle piyasada fiyatları sabit tutmaya çalışırken, atı alan çoktan köşeyi dönmüş oldu.
İktidar her ne kadar bağırarak, “piyasayı ben belirlerim, buranın ağası benim ve zam mı ancak ben yaparım” dese de, pek sallayanın olmadığını halk görmüş oldu.
Dövize endeksli olarak fiyatların arttığını söyleyen esnafımsı güruhların koyduğu narh, döviz artışında iki adım önde maratona devam etti. Yetkililer enflasyonun ve yok dedikleri krizin getirdiği zamları, doların düştüğünü ve makul bir seviyeye ineceğini söylerken, daha önce artan fiyatların nasıl geri çekileceğinin bir formülünü bir türlü açıklayamıyor.
Zamcılarla pazarlığa oturan sevgili bakan yüzde 10 indirim kararında mutabık kalırken, yüzde 100 yapılan zamların yüzde 90’nının kalacağını resmen açıklamış oldu. “Yılbaşına kadar da zam falan yok!” diye yüreklerimize su serpti.
Su serpti de yarın başında olan asgari ücretli ve emeklilerin, ömrünün sonuna geldiğini düşünmüş olacak ki onlara sadece gülücük göndermekle yetinirken, enflasyonu düşük göstererek verilecek zamdan kırpılan gelirle bütçe açığını kapatma gayretinde.
Kırşehir’de görüştüğüm pek çok çalışan ve emekli maaşların çoktan eridiğini ve iğden ipliğe gelen zamlarla ezildiklerini, hatta geçiremediklerini söyleye dursunlar, yaklaşan kışla birlikte ısınma bedelleri karşısında daha da büyük sıkıntıya girecekleri ortada.
Emeklilerin ve asgari ücretlilerin işi yine Allah’a havale edilmişe benziyor. Haydi, hayırlısı bakalım, taşlı köye az kaldı sabredelim.