Birinci Dünya Savaşı bitti. Ortadoğu’da cetvelle ülkelerin sınırları çizildi. Arap ailelerine krallık unvanları verildi. Krallar devlet sahibi oldu. Aradan yüz yıl geçti. Süper güçlerin yeni hedefler var. Bu hedeflerinin en başında BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ gelmektedir. Elli yıldan beri bu projelerini hayata geçirmek için çalışıyorlar. Irakta, Libya’da, Suriye’de, Mısır’da Filistin’de Ürdün’de kan gövdeyi götürüyor. İstedikleri tam gerçekleşmedi. Şimdi devreye Papa’yı soktular.
    Papa Irak’a geldi. Üç gün süre ile ziyaretlerde bunlundu. Görünürde gezi, alkışlar, ziyafetler, öpüşmeler, kucaklaşmalar koklaşmalar izledik. Bunlar ziyaretin görünen yüzü. Perdenin arkasında olanlardan, özellikle Türkiye açısından olacaklar hakkında bir bilinen var mı? Ben hariciyeci değilim. Ben sadece bir vatandaşım. Ülkem adına düşünen, ülkemin geleceğini karartan konular üzerinde düşündüklerimi söyleme sorumluluğu duyan birisiyim.
    Önce size bazı bilgiler anlatayım. Papa, Vatikan denilen bir devletin, hem başkanı, hem Katoliklerin genel başkanı, hem ülkesinde yasamanın, yürütmenin ve yargının başkanıdır. Yani Papa devletinin her şeyidir. 
    Aynı zamanda Papa’nın hizmetinde 200’den fazla günlük, haftalık, aylık gazetesi ve dergisi, 54’ten kadar radyosu, 49 kadar televizyonu olan bir kişiliktir. Ekonomik açıdan da olağanüstü güçlü bir kişiliktir. Gelirlerinde sınır yoktur. Kilise için vergiler alır. Aidatlar alır. Bağışlar kabul eder. Pek çok şirketin ortağıdır. Hisse senedi, tahvil, bono gelirleri vardır. Banka ortaklıkları, faiz gelirleri, hediyelik eşya satış gelirleri, gazete ve radyo ve televizyonlardan reklam gelirleri vardır. Şunu söylemek yanlış olmaz. Dünyada en zengin bir devlettir. Aynı zamanda dünyanın en küçük devletidir. Bu devletin bin kişi nüfusu vardır. Yüzölçümü 44 km’dir.
Geç de olsa, Türkiye Cumhuriyeti Orduları terörle mücadelede çok başarılı olmaya başladı. Bu başarı BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ hayali kuranlarda endişe yarattı. 
    İşte bu durumda Papa özellikle Irak’ta, kuklalarına mesaj vermeye geldi, “Korkmayın, terörden vazgeçmeyin! Ben tüm imkânlarımla size destek vereceğim. Elinde bir cetvel. İsrail’den başlayan, Suriye’den geçen, Kuzey Iraktan geçen ve Ermenistan’a uzanan alanda bir devlet kurduracağım!” diyor açıkça.
    Türkiye’nin Güneydoğusu içine alan, Sivas’a kadar uzanan topraklarımıza göz dikmişlerdir. Bakın çok olmadı daha dün gibi. “Ey Irak, Suriye, Mısır, Libya, Filistin, Ürdün size demokrasi getireceğim” dediler. 
    Petrol denizin üstünde yaşayan bu ülkeler, şimdi perişanlar mı? El ağzıyla yemek yemenin sonucu budur.
    Kadınları, kızları, gelinleri karınlarında pic taşıyor mu? Milyonlarcası sığınacak ülke arama peşindeler mi? Her gün onlarcası lastik botlar içinde denizlerde boğuluyorlar mı? PAPA bunları görmüyor mu? 
    Özellikle Papa’nın Allah’ı yok mu? Avrupa Birliği bunları görmüyor mu? NATO bunları görmüyor mu? İnsan Hakları Kuruluşları bunları görmüyor mu?
    PKK, PYD, YPG, İŞİT ve bunların siyasi uzantıları, gizli ya da açıktan destekçileri bunları görmüyorlar mı? 
    Bakın size söyleyeyim. Emperyalistlerin size sağladıkları olanaklara aldanmayın. Mümkün değil de diyelim ki başardınız. İlk haftası içinde hiç birinizi sağ bırakmazlar. Kafa tutanlarınızı iğdiş ederler. Kalanlarınız da eyvah derler. Ama iş işten geçmiş olacaktır.
    Ey ana muhalefet ne zaman gözünüzün önüne bakacaksınız? Papa size de mi mama verdi? Türkiye Cumhuriyeti geleneğinde dış meseleler gündeme geldiğinde birlikte hareket etmek yok mu? Sen suçlusun demek ile sorumluluktan kurtulamazsınız. Tekrar söylüyorum. Sorumluluktan kurtulamazsınız.
    Şunu da söyleyeyim. Barzani’yi ve de El Sadr’ı babasının hayrına ziyaret etmedi.