1899 tarihli Angora Vilayeti Haritası, Kırşehir’in Osmanlı’daki idari ve kültürel önemini açık biçimde ortaya koyuyor. Haritada Kırşehir, Angora Vilayeti’nin sancaklarından biri olarak gösteriliyor.
Kazaları ve nahiyeleriyle birlikte bölgesel bir merkez olarak konumlandırılan şehir, çevresindeki illerle güçlü bir idari ve ticari bağ kurmuş durumda. Bu belge, Kırşehir’in yalnızca bir yerleşim değil, aynı zamanda bir yönetim ve kültür odağı olduğunu gösteriyor.
Osmanlı döneminde Kırşehir; Ahilik teşkilatının kurucusu Ahi Evran, astronomi ve eğitim öncüsü Cacabey, edebiyat ve tasavvuf ustası Âşık Paşa gibi isimlerle Anadolu’nun manevi ve bilimsel merkezlerinden biri haline geldi. Şeyh Edebali geleneğini yaşatan şehir, yerli Türk kültürünün kalbi olarak kabul edildi. Tarım ve hayvancılıkta öne çıkan Kırşehir, ticaret yollarının kesişiminde yer alarak bölgesel ekonomide de önemli bir rol üstlendi.
Cumhuriyet döneminde ise Kırşehir’in bu merkezi rolü zayıfladı. 1954’te siyasi tercihler nedeniyle ilçe yapıldı, birçok ilçesi çevre illere bağlandı. 1957’de yeniden il statüsü kazansa da, kaybedilen ilçeler geri verilmedi. Sanayi yatırımlarının başka illere yönelmesi, demiryolu ağlarının dışında bırakılması ve yoğun göç gibi etkenler Kırşehir’in ekonomik ve demografik yapısını olumsuz etkiledi. Ahi Evran geleneği, Cacabey Medresesi ve Bektaşi kültürü gibi tarihî değerler uzun süre geri planda kaldı.
Bugün elimizdeki bu 1899 tarihli harita, Kırşehir’in geçmişteki ağırlığını ve bölgesel rolünü belgeleyen önemli bir kaynak. Bu mirasın yeniden hatırlanması, şehrin geleceğini şekillendirmek için güçlü bir başlangıç olabilir.
