Bütün yurtta gitmek bilmeyen kış havası inatla devam ederken, gelmesi hayli özlenen baharlı yazda bir türlü gelemedi. Yavaş yavaş Türkiye’nin iklimi de, İskandinav ülkelerinin iklimine benzemeye başladı.

Bütün yurtta gitmek bilmeyen kış havası inatla devam ederken, gelmesi hayli özlenen baharlı yazda bir türlü gelemedi. Yavaş yavaş Türkiye’nin iklimi de, İskandinav ülkelerinin iklimine benzemeye başladı.
Havalarda artık çoklu mevsimden vazgeçip iki mevsimli yıllara mı dönüyor, bu gidiş onu gösteriyor. Küresel ısınmanın önüne geçilemediği müddetçe doğanın alacağı acı intikama razı olmak gerekir.
Kırşehir’de meyvelere fazla dokunmayan don, hemşerilerimizin bu sene kayısı ve eriğe doymasına müsaade edecek. Ancak şunu da belirtmekte fayda var, Kırşehir’in bazı mahallerinde de ağaçları soğuk almış durumda. Yine ilçelerimizde de durum aynı. Kırşehir’deki soğuktan ceviz de nasibini almış durumda.
Memleketimizde tarıma vurulan kösteğe rağmen, tekrar köylere dönüşe geçen hemşerilerimiz en azından kendi yiyeceği sebzeleri yetiştirmeye başladı. Hayvancılıkta hazırcılığa alışan besici sektörü, eti yiyicilerine taşırken, geride kalan kokusunu ve sineğini köylülere bedava vererek hayırlı dualarını alıyorlar. Kırşehir merkezi köstebek yuvasına dönerken, ara caddeleri taşlarla donatarak yaşayanlara çimento tozunu yutturmaya devam ederken, şehir görüntüsünü bir sene belki iki sene beklemek mecburiyetinde kalacaklar.
Ortadoğu dadılığından bir türlü kurtulamayan Türkiye’nin kucağına bezsiz bir kundak daha kondu. Irak’ın bölgesel Kürt lideri kaypak Barzani referandum kararı almış. Bu kararı alacağı yıllardır beklenen bir gelişme, fakat nedense bizim siyasilerimiz ne kadarda çok şaşırmış demeçlerinde bunu gösteriyor.
Irak’ın var olmayan toprak bütünlüğünün bozulmamasını istiyorlar, geçmiş olsun. Kerkük ve Musul, Türk ve Türkmen kökenli insanlardan temizlenirken bir şey yapamayan siyasilerin, Barzani dayatmasından sonra ne yapacakları merak konusu.
Rakka operasyonunda avuta atılan Türkiye, artık gelişmeleri uzaktan seyretmek mecburiyetinde bırakıldı. İnada binen Suriye diyaloğu, bir sonuç getirmediğine göre acaba tekrar Suriye ile aynı masaya oturma arayışı Türkiye’ye ne kazandırır ne kaybettirir?
Diğer taraftan kara ordusu olarak gördüğü terör guruplarını, diğer bir terör gurubuna karşı Coni, kendi çıkarı doğrultusunda ne gerekiyorsa çekinmeden at oynatıyor. Emrindeki kolonilerine yani Arap kardeşlerimize, bir diğer Arap olan Katar’a karşı hücum emri verdi. Bu kargaşanın içine, Katarı koruma niyetiyle gönderilecek Türk askerlerinin ne görev yapacağı henüz belli olmasa da, kendisine karşı hasmane bir tutum olarak gören İran’ın Türkiye’ye karşı göstereceği tepki ne olacak bekleyip görmek lazım.