Bizler Türkiye genelinde iki milyonu bulan sayımızla bu sayıyı en az dörtle çarparsak ailemizle birlikte sekiz milyon olan yanımızda gelecekte mesleğimizi sürdürecek elemanlar yetiştiren, Türkiye'min ekonomisine katkı sunan, kendi ekmeğimizin peşinde koşan, “bana bir iş ver” diye siyasetçinin yalakası olmayan siyasi düşüncemizi sandıkta ortaya koyan sabahın erken saatinden akşamın en geç saatine kadar çalışan hatta bu çalışmamızı yirmi dört saat sürdüren ekmeğini kazanmak için çaba sarf ederken MİLLİ EKONOMİYE sunduğumuz katkımız ve ailemize çevremize yakınlarımıza yaptığımız yardımlarla mutlu oluruz . Bizler alın terimizin elimizin emeğimizin ekmeğini yeriz düşünsenize bir anda bütün TÜRKİYE genelinde ülkesine hizmet eden bütün sektörlerin olmadığını, insanlar nasıl mutlu olabilir, temel tüketim dahil insanlar ihtiyaçlarını nasıl karşılar işte ÜLKEMİZİN etrafı ateş çemberi güney doğuda neredeyse yarım asırdır terörle mücadele ediyoruz.

Bizler Türkiye genelinde iki milyonu bulan sayımızla bu sayıyı en az dörtle çarparsak ailemizle birlikte sekiz milyon olan yanımızda gelecekte mesleğimizi sürdürecek elemanlar yetiştiren, Türkiye'min ekonomisine katkı sunan, kendi ekmeğimizin peşinde koşan, “bana bir iş ver” diye siyasetçinin yalakası olmayan siyasi düşüncemizi sandıkta ortaya koyan sabahın erken saatinden akşamın en geç saatine kadar çalışan hatta bu çalışmamızı yirmi dört saat sürdüren ekmeğini kazanmak için çaba sarf ederken MİLLİ EKONOMİYE sunduğumuz katkımız ve ailemize çevremize yakınlarımıza yaptığımız yardımlarla mutlu oluruz .
Bizler alın terimizin elimizin emeğimizin ekmeğini yeriz düşünsenize bir anda bütün TÜRKİYE genelinde ülkesine hizmet eden bütün sektörlerin olmadığını, insanlar nasıl mutlu olabilir, temel tüketim dahil insanlar ihtiyaçlarını nasıl karşılar işte ÜLKEMİZİN etrafı ateş çemberi güney doğuda neredeyse yarım asırdır terörle mücadele ediyoruz.
Gel gör ki vatan, bayrak hainlerine verilen imkânlar neticesinde, onlarca canımız toprağa düştü şehit oldu, gazi oldu çocukları yetim, öksüz, hanımları dul kaldı. Anaların, babalarının içindeki acı hiç bitmedi.
Esnaf sanatkâr her puslu zamanda devletine arka çıktı, çıkacak ta bu buhranlar yaşanırken esnafın sanatkârın içi yanarken hep fedakar oldu kendisi, ailesi hasta dahi olsa devletine uzanacak hain ellerin kırılması için çaba sarf etti .
Bizlerin kendi imkanları ile kurduğu, çalıştırdığı mekanlarımızı, işimizi bırakıp ta uzun süreli kafamıza göre bir yerlere gidip tatil yapma fırsatımız olmaz. Olsa da çok nadirdir. ALLAHIM bütün sıkıntıları, hastalıkları esnaf ve sanatkârdan ve insanımızdan uzak eylesin hasta olup yatağa hastaneye mahkum olduğunda onun arkasından işini takip edecek kimse yoktur. Olsa da mekan sahibinin verdiği hizmeti veremez, borçları ödenmez, alacakları alınmaz, garanti gelecek parası yoktur (DEVLET MEMURLARI) gibi.
Onuru ve şerefi ile kazancından almış olduğu dünyalıkları satmak zorunda kalır. İyi gününde yatırmışsa, yatırabilmişse sosyal güvencesi ona biraz destek olur ya gerisi onun mağduriyeti candan yakınlarından başka kimse bilmez, bilemez.
Esnafın sanatkârın “Bismillahirrahmanirrahim” diyerek açtığı ekmek teknesi tutuğu direksiyon çalıştırdığı makinası, tezgahı en azından ailesi ile birlikte, ister dört deyin, isterseniz on kişiye rızık olur.
Bizler kendimizle yaptığımız hizmetlerle her zaman övünürüz bizler üreticiyiz bizler ekonominin lokomotifi, çimentosuyuz. İçimizde bütün bu saydıklarımı kötüye kullanan çabuk yoldan köşe dönenler yok mu? Var elbette bunların ayırt edilmesi bütün kamuoyuna düşer.
İlimiz KIRŞEHİRİMİZ de elli üç yıldır AHİLİK Esnaf ve Sanatkâr Bayramı olarak kutladığımız, daha sonra hafta kutlamalarına dönen bir etkinliğimiz var. Bu haftanın da otuzuncusunu kutladık geçtiğimiz günlerde.
Bu kutlamalarda geçmişi ve bugünü emeği geçen en küçüğünden en büyüğüne kadar herkese ne kadar teşekkür etsem azdır. Çok zor bir organizasyon Kırşehirimiz için de bulunmaz bir imkan. Bu kutlamaların Kırşehirimize kazandırdığı onlarca hizmet var bunu asla inkar edemeyiz.
Bizim buradan söyleyeceğimiz sözler kutlamaların bilhassa son gününde katılan devlet büyüklerimizin gelmesi bizler için bir şereftir. Fakat alınan afaki koruma önlemleri esnaf ve sanatkâr temsilcilerine reva görülen tanımamazlıklar ilimiz yöneticilerinin verilen randevu saatlerinde bekletilen hiçe sayılan esnaf temsilcileri, kapatılan yollar da mağdur olan onlarca esnaf vatandaş…
Neden bizim seçtiğimiz insanlar bizden korunur, vatandaşla onlar arasına setler çekilir?
Bu kutlamalarda milyonlarca para harcandı. Harcanan bu para KIRŞEHİR ekonomisine ne getirdi? Esnaf sanatkâr ne kazandı? Sanayicimiz, üreten çiftçimiz ne kazandı?
Kutlamalara katılmayan esnaftan, sanatkârdan bahseden çok bilmiş arkadaşlarım temsilcisinin alınmadığı bir alanda bu insanların ne işi olur?
Gelin elinizdeki taşı yere bırakın ve esnafın, sanatkârın ürettiği mekanda bu etkinliklere katılmasını sağlayalım. Onların kazanç kapılarını bu günlerde kara çevirmesini, sorunlarının dinlenmesini çareler bulunmasını sağlayalım. Kimseyi hor görmeden “akıl, ahlâk, bilim” diyelim. “Akıl, ahlâk ile çalışıp bizi geçen bizdendir” diyelim…
Kırşehir il yöneticileri ve Kırşehirliler olarak Ahilik Haftası etkinliklerimizde esnaf ve sanatkarımıza sahip çıkıp, onların sorunlarını daha da içinden çıkılmaz hale getirmeden, onları yaşatmanın, dolayısıyla Kırşehir’e yaşatarak daha büyüyen, ilerleyen bir Kırşehir’e dönüştürmenin çabasını ortaya koyalım diye düşünüyorum.