Oğlan bizim, kız bizim   Kırşehir'den bütün Anadolu'ya selam olsun.   Öğütlere bilendik, ağıtlara, türkülere, tasavvuflara, savaşlara bilendik.

Oğlan bizim, kız bizim

 

Kırşehir'den bütün Anadolu'ya selam olsun.

 

Öğütlere bilendik, ağıtlara, türkülere, tasavvuflara, savaşlara bilendik.

Adaletin piri bizim, hoş görünün dervişi bizim, türkülerin onuru bizim,

ağıtların, tarihin suları bizim. Bu ülkenin merkezinde kalmış cevher bizim.

Ne yana dönsek, en yakın doğu bizim, batı bizim, güney bizim, kuzey bizim.

Üzümün karası bizim, başağın sarısı, şekerin pancarı bizim. Köy bizim,

köylü bizim. Fabrikada işçi bizim, sanat bizim, sanatçı bizim.

Savcı bizim, hakim bizim, bakan bizim, vekil bizim, vali bizim, kaymakam bizim.

İl başkanlıkları bizim, öğretmen bizim, aydın bizim, gazeteci bizim.

Tandırlarda dönen kadın bizim, kuzularına kaçan çiftçi bizim, harmanda çifte koşan hayvan bizim, mezra bizim, yayla bizim, su bizim, yol bizim.

Belediye bizim, başkan bizim, muhtar bizim, oda bizim, dernek bizim, meydan bizim, alan bizim, sağcı bizim, solcu bizim, Kürt bizim, sendika bizim, kooperatif bizim.

Ahi Evran'ın adaletiyle yürüyenlere, Yunus'un hoşgörüsüyle bakanlara,

Neşet Usta'nın aşkıyla koşanlara selam olsun. Cacabey'de kalbini samimiyetle hakka dönenlere,  Aşıkpaşa'ya gönül verenlere, çıkıp kalenin burçlarına, sindirilmiş, küçültülmüş, yolunmuş, dinamikleri  çalınmış bu şehre, yüzünü döndüğünde vicdanı sarsılanlara selam olsun.

Seyfe’de suları çekilen kuşlar bizim. Organize de homurdayan sessizlik bizim.

Ağbayır’da maket gibi duran Makissos bizim. Yol kenarına soğuk bir ceset gibi atılmış yeni sanayi bizim.

Batı'dan Doğu'ya gerdanlık gibi geçen köprü bizim, ardındaki soğuk şehirler arası hastane bizim.

Borsa'nın yanında Nobel ödülü gibi duran Polis Okulu bizim. Petlas onların, toprağı bizim. Çemaş onların işçi bizim.

Doğu'dan sökülen terminal bizim. Aksaray'da süt fabrikası bizim, Çankırı'da jant fabrikası bizim.

Gırtalığına dek öfke dolu trafik bizim. Sermayeye yuvalanmış kaldırım kenarları bizim. Yüzü soğumuş şehir içi asfaltları bizim.

Sabahın mesai gidişlerinde çevirme ve araç kontrolü bizim. Gününü vergi, SGK ödeyerek kapatan esnaf bizim.

Siyasette metal yığınlarıyla kuşatılan miting bizim. Başkaldırıya kusturulan sağcı bizim saldırıya uğrayan Kürt bizim.

Gelen başbakan bizim, bayrakları kesilen partiler bizim.

İşsiz gençler bizim, umutsuz kadınlar bizim, yokluk bizim, yoksulluk bizim. Siyasetin aldattığı halk bizim,  aldandığınız siyaset bizim.

Müdürlükten öğretmenliğe alınan aydın da bizim.

Oysa bizim olana sahip çıkmak, bizim olanı yüceltmek ve bizim olana saygı duymakta bizim olmalı.

Kısaca oğlan bizim kız bizim her halükarda seç-im-sizin.