Atatürk’ün Nutuk kitabının can alıcı yerlerini zevkle, heyecanla okuyorum. Her insanın, günümüz gençlerinin Atatürk’ün “Nutuk” kitabını okumalarını ve kütüphanelerinden eksik etmemelerini isterim.

Atatürk’ün Nutuk kitabının can alıcı yerlerini zevkle, heyecanla okuyorum.
Her insanın, günümüz gençlerinin Atatürk’ün “Nutuk” kitabını okumalarını ve kütüphanelerinden eksik etmemelerini isterim.
Atatürk ne muazzam, ne müthiş adammış. Onun söylemlerini okurken insan gururlanıyor, tüyleri diken diken oluyor. İnsanın içi burkuluyor.
O büyük insanın bin bir güçlüğü yenerek kurup bizlere emanet etiği Türkiye Cumhuriyeti’ni yeteri kadar koruyamamış olmanın ezikliğini hissettik.
Şu halimize bakın…
Ülkemiz cumhuriyetin kurulduğu 93 yıl önceki durumdan daha karışık, daha belirsizlik içinde bir görüntü sergiliyor. Bocalayıp duruyoruz!
21’inci Yüzyılda hâlâ 1400 yıl öncesinin ilkel şartlarını yaşamak isteyenlerin, destekçilerinin olması hazin değil mi?
Bu durum ve belirsizlik vicdanları yaralıyor. Dış güçler bu gün ülkemizi boğmaya kalkmış, topraklarımızda gözleri var. İçte Türkiye’nin mücadele verdiği PKK-FETÖ-IŞİD daha başka kahpeler, hainler, kanı bozuklar Atatürk’ün Türkiye’sine diz çöktürmeye çalışıyorlar. 15 Temmuz’da hükümete darbeye kalkışmadılar mı?
İçimizdeki ve dışımızdaki bu bölücülere karşı tek yürek, tek yumruk olmak zorundayız. Peki oluyor muyuz?
Heyhat, ne gezer! Biz birbirimizi yemeyi marifet sayıyoruz. Muhalefet partilerine bir bakın hepsi ayrı telden çalıyor.
Ülkemiz PKK tarafından, FETÖ tarafından IŞİD tarafından parçalanıp bölünmek isteniyor. Bu şer güçlerinin 15 Temmuz’da hainliklerini görmedik mi? Ama bu millet Cumhurbaşkanı’nın çıkışı ile meydanlara doldurdu da bu bölücülere fırsat vermedik. Yani Atatürk’ün binlerce şehit vererek kan ve gözyaşı ile kurduğu laik Türkiye Cumhuriyetini bölmek istiyorlar.
Her yandan kuşatılmış durumdayız. Ülkemizin komşularına bir bakın hangisi dostumuz? İşte Yunanistan, işte Almanya FETÖ kaçaklarını vermediler. İçimizdeki satılmış ruhsuz, hainler saldırıyor. Dıştaki düşmanlar hücum ediyor; hırsızlar, ahlâksızlar, uşak ruhlu kalleş ve kahpeler iftira atıyorlar!
Türk askeri ve polisi içeride terör illetiyle mücadele ederken şimdi güvenlik güçlerimiz sınırlarımızın dışında bir başka teröristlerle mücadele ediyor. -30 derecede vatan uğruna, bayrak uğruna şehit düşüyor. Analar yine ağlıyor, yuvalar yine yıkılıyor. Bu durum karşısında insanlar sessiz!
Atatürk bu vatanı Türk gençliğine emanet etmişti.
Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi her şeyi anlatmıyor mu?
Buyurun okuyalım:
“Ey Türk Gençliği!
“Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
“Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
“Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! (20 Ekim 1927)

Atatürk başka ne demişti?
“Cumhuriyet fazilettir. Cumhuriyet idaresi, erdemli ve namuslu insanlar yetiştirir.
“Cumhuriyet, ahlâk erdemine dayanan bir idaredir.
“Cumhuriyet erdemdir. Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız. Her düşünce bizce saygıya değerdir.
“Hürriyet olmayan ülkelerde kişilerin hayat hakkı yoktur. Böyle bir toplum ilerleyemez. Çökmeye mahkûmdur. Ancak sonsuz bir hürriyet te tasavvur edilemez.”
Türk Milleti demokrasiden ayrılamaz. Ayaklarına pranga vurduramaz. Devletimizin geleceğini düşünerek hepimizin sahip çıkması zorunludur. Atatürk ve silâh arkadaşlarını hiçbir zaman unutmamamız lâzım. Zaten damarında Türk kanı olanlar geçmişini unutamaz.
İşte bunun içindir ki Atatürk’ün “Nutuk” kitabı tam bir belgeseldir.
Türk Milleti’nin var oluşudur.