Kırşehir’de acısıyla, tatlısıyla bir yılı daha uğurluyoruz. Kırşehir ve ülkemiz 2016 yılını hiç te iyi geçirmedi.

Kırşehir’de acısıyla, tatlısıyla bir yılı daha uğurluyoruz.
Kırşehir ve ülkemiz 2016 yılını hiç te iyi geçirmedi. Terör olayları, FETÖ darbe girişimleriyle insanlarımız tedirgin ve huzursuz, ekonomi büyük bir çıkmaz içinde geçirdi.
Ülkemde ve Kırşehir’de bunca sıkıntı ve huzursuzluk varken yılbaşı kutlaması yapacak kaç kişi vardır bilmem ama Noel ile Yılbaşı birbirinden farklıdır.
Noel kutlamalarının devamı veya sonucu ya da finali sayılabileceğinden bu iki kavram karıştırılmış ya da aynı tutulmuştur…
Biz Müslüman Türk’üz ve bu günde onlar gibi eğlenip, hindi kesip çam devirip evleri süslemek bize hiç uygun olmayan davranışlardır.
Diyeceğim odur ki bu gece Hıristiyan ve Yahudilere benzemek, kutlamalara dâhil olmak bizim kültürümüze yakışan bir adet değildir. Kaldı ki bunu onlara benzemek gibi yapıyor olmak Allah korusun insanı küfre bile düşürür ki buna dikkat edelim. İnanmayanlar için sorun yok…
Çok merak ediyorum; günlerdir Gezi zekalılar…!
Beş on çam kesildi diye ( ki bu yol mesafesinin kısalması trafik akışı daha iyi yapılsın diye yapılan bir iş olmasına rağmen) neredeyse iç savaş çıkartacaklardı. Bu günde yüz binlerce eve çamlar gökten mi gelecek yoksa Noel dedeleri kapıya bırakıp mı gidecek ve sonucunda ne tepki verecekler ya da verecek kadar demokratlar mı göreceğiz.
Görmek istediğimiz bir başka durum daha var ki oda şu; kurbanda sırf dini inançları gereği ve fakir fukaranın hakkı olan kurban ibadetini yerine getirmek amacı ile kesmiş oldukları hayvanlara, hayvanlardan daha çok tepki veren hayvan savunucularının bu gece de kesilecek olan 100 binlerce hindi ve benzeri hayvan için ne söyleyecekler çok merak ediyorum. Ama bir tepki vermezler çünkü eminim o hindileri de ya İsrail ya ABD yada Noel dedeleri bırakıp gidecektir…!
Bu gece çam kesip evlerinizi süslemeyin, hindi kesip yemeyin ne olur sanki bir gün önce veya bir gün sonra yeseniz. Yani bu gece diğer günlerden farklı olmasın, günlük rutin şeyler devam etsin, bu güne özel bir şey olmasın. Yani bu demek değil ki çay kahve içmeyeceğiz, çerez çeprez, çiğ köfte yemeyeceğiz, elbette yiyebilirsiniz amaç onlara benzememek…
Burada asıl olan ne yapılırsa yapılsın bu yapılan şeyleri bu gece için yapmamaktır.
Bütün bunların yanında insanların bir birlerini gelecek yıl için hayırlı yıllar dilemesi iyi temennilerde bulunmasında hiçbir sakınca yoktur buna mukabil insanların içinde bulunduğu bu bir yılın sonunda değerlendirme yapması gereklidir.
Birde bu Noel baba mıdır dede midir ne haltsa maşallah bizim memlekette bilmediği, gitmediği bir yer yok her yere her eve uğruyor…!
Kimdir cidden bu Noel baba veya dede…? Bir bakıyorum iskambilde ki papaz ,bir bakıyorum havari, bir bakıyorum kilisede ayin yapan rahip, bir bakmışım peder… cidden kim bu Noel baba?
Aslında kim biliyor musunuz? Saint Nicolas adında Hıristiyan bir papazdır. Dışarıda bir sakallı Müslüman gördüklerinde ondan kaçanlar ne hikmetse bu papazı evlerine, odalarına maşallah çok rahat bir şekilde alabiliyorlar… Bu Noel kutlama âdeti de aslında Ermenilerden Hıristiyanlara geçmiş bir adettir.
Şimdi tekrar soralım. “Noel baba neyimiz oluyor?”
Bu soruyu kendinize ve çocuğunuza bir sorun bakalım. Noel baba dedikleri bir Türk büyüğü mü?
Bir İslam âlimi mi? Yoksa dünya çapında çığır açmış, çağ açmış çağ kapatmış bir Türk komutanı mı? Veya bir ilim adamımı? Bu aslında misyonerlik faaliyetinin değişik bir sitilidir. Haclı zihniyetinin yıllardır süre gelen adetlerini sürdürüp “bizim savaşımız bitmedi devam ediyor” diye verilen bir mesajdır. Çam süsleme işi de ermni mitolojisine dayanır ve aynı Noel de olduğu gibi ermeni geleneğidir. Ülkeleri işgal etmek için top ve tüfeğe gerek yok. Bu istila hepsinden beter tesir etmektedir aslında.
Bütün bunları bırakıp gerçek kimliğimize sahip çıkalım. Her milletin kendine has bir yaşam tarzları vardır ve milletler, bu tarzlar çerçevesinde hareket ederek, maddi ve manevi değerlerini kendi kaynaklarından beslemek zorundadır. Türk İslam kültüründe böyle bir adet ve kutlama yoktur.
“Bir Müslüman, Yahudi, Hıristiyan ve Mecusilerin bayramlarını kutlar, ona ta’zim eder veya o gün onların yaptıklarını yaparsa Allah korusun dinden çıkar” denilmektedir.
Bize düşen,2016 yılını yani bir yılı daha geride bırakıyoruz. Hayatımızdan bir yıl daha geçti.2017 yılına yani yeni bir yıla girmekteyiz. Koskoca bir yıla veda edip yeni bir yıla girerken geçen bir yılın muhasebesi yapmak ve gelecek bu yeni yıla tertemiz bir başlangıç yapmaktır.
Herkes bir yıl içinde iyisi ile kötüsü ile, günahı ile sevabı ile, doğrusu ile yanlışı ile… neler yaptığını bir kez daha gözden geçirmelidir...
Bu gelen yeni yıl aslında şu sayılı ömür senelerinin birinin daha bitmesi, bebeklerin çocuk, çocukların genç, gençlerin olgunlaşması, olgun olanların yaşlanması ve yaşlı kimselerinde artık birer birer aramızdan gidiyor olmasıdır.
Nitekim her yılbaşında siyah saçlara biraz daha aklar düşüyor, akların sayısı da biraz daha çoğalıyor. Öyle ise, böyle gecelerde daha çok sefalete, daha çok sefahate düşmek yerine; daha çok dünyevi, daha fazla ebedî âleme meyilli olmak lâzımdır. Bu hızlı hayatın sonunda öteki âleme geçiş olacağı unutulmamalıdır…
Eğer ki bu yılın sonunda hem dünya ya hem de ahrete dair pişmanlıklarınız ve üzüntüleriniz azınlıkta ise bu yıl sizin için kazançlıdır yoksa tersi hepimiz için mutsuzluk ve acıdır.
Bir Kıssa ile bitirelim…
Yılın son günü yaklaşırken, adamın içi içine sığmıyordu. Her yıl olduğu gibi, bu yılbaşını da doya doya yaşayacak ve torunlarına hediye aldıktan sonra evine dönüp, sabaha kadar televizyon seyredecekti. İçki stokunu, her ihtimale karşı sabahtan tamamlamış ve iç cebindeki yassı şişeye daldırdığı küçük bir borucukla, şimdiden demlenmeye koyulmuştu. Bilet gişesi önünde uzayıp giden kuyrukta da aynı işi yaparken, insanları çift görmeye başlayıp;
-Anlaşılan kafayı bulduk! Dedi Ama bu da eğlenceli oluyor...
Sıra kendisine yaklaştığında, birinin omzuna dokunduğunu hissetti O tarafa dönüp gözünü bir kaç kere kırpıştırdı ama o kişiyi, her nedense çift değil de, gölge halinde görüyordu. İçkiyi fazlaca kaçırdığını düşünürken, gölge kendisine biraz yaklaşıp:
- İyi bir hayat için, size bir ömür boyunca şans tanındı! Dedi ama o şansınızı kullanamadınız ve yıllar yılı aynı kötü şeylerde direndiniz, artık yeter, hemen gidiyorsunuz!
Adam keyfini bozan bu gölgeyi yerden yere vurmak için elini uzattığında, ona bir türlü değemedi. Bu da mutlaka içkinin işiydi, sonunda birazcık alttan alarak:
- Sıramı vermem! Dedi. Bir piyango bileti alacağım, bana da çıkabilir, hem de bugün yılın sonu değil mi?
Gölge:
- Sıranın siz de olduğundan hiç şüphem yok! Dedi, piyangonun size çıktığına da, sadece bir noktada yanıldınız. Sizin için yılın sonu değil, yolun sonudur, haydi buyurun gidelim!
Gitmeden önce, ömrünüz uzun, gününüz aydın, işleriniz kolay olsun..
Yılın son gününde Azrail de size konuk olabilir.
Ben yeni yıl veya Noel kutlamıyorum NFK’nin dediği gibi “Hırıstiyan ve Yahudiler ne zaman oruç tutar ne zaman kurban keser ve ne zaman bayramımızı kutlarlar ise ben de o zaman yılbaşını kutlarım.
2017 yılının başta ülkemize olmak üzere Türk -İslam âlemine, Kırşehir’deki bütün dost ve hemşehrilerime, okuyucularıma ve bütün insanlığa huzur hayır ve barış getirmesini diliyorum…