Bugün hiç spordan söz etmeyecektim. Ama aldığım çok güzel bir haber üzerine fikrimi değiştirdim. Bundan bahsetmemek olmaz. 
Yıllardır sözünü ettiğimiz, defalarca dillendirdiğimiz bir konuda Çağtay Han Torun ve ekibi cesur bir karara imza atarak takımı memleketin özevlatlarından, benim de Kırşehirspor’dan öğrencim olan Sinan Özdoğan’a teslim ettiler. Bravo! 
İki sezon önce bana yöneticilerden şu öneri gelmişti; “Hocam takıma sizi versek, nasıl olur?”. Böyle bir teklif mi olur? Cevabım şu oldu; “Nasıl oalcağını verip göreceksiniz!”. Tabi böyle bir niyetlerinin olmadığını da çok iyi biliyordum. Sonunda doğru bir kararla Sinan’ı göreve getirdiler. Sinan ekibini nasıl kurar bilemem ama ben ona güveniyorum ve işini sağlama alacağını düşünüyorum. Bu işte duygusallığa yer yok ve bu şansı Kırşehirliler adına Sinan’ın çok iyi değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum.
Haydi Sinan sıra sende!
Takımı size versek nasıl olur diyenlere en güzel cevabı sen vermelisin. Tekrar söylüyorum, ben Sinan’a güveniyor ve başarılı olacağına inanıyorum. Şunu da unutmadan belirtmeliyiz, Sinan’a biraz zaman tanımalısınız. Dışarıdan gelenlere gösterdiğiniz tahammülü Sinan’a da gösterin yeter. 
Haydi Sinan gönlüm taaaaa Kanada’lardan senden yana. Sana ve yönetime başarılar diliyorum. Helal olsun bu cesur kararı alabilenlere.
Biraz Kanada Biraz Türkiye
Kanada’da trafik insanların kendi kontrolünde. Bizde ki gibi adım başı ışıklar, trafik polisleri yok. Kaza gibi acil durumlar dışında trafik polisi hatta doğru düzgün polis bile görmek mümkün değil. Kanada’da ana arterler dışında trafik ışıkları görmeniz mümkün değil. Yerleşim yerlerinde trafik ışığı, göbek filan yok. Kesişen iki yolun oluşturduğu dörtlü kavşaklar var. Araçlar kavşağa geldiğinde duruyorlar. Yayalarda öyle. Başka araba ya da yaya var mı yok mu önem arz etmemekte. Kavşağı kontrolden sonra geçiyorlar. İki ya da üç araç birden gelmişse birbirlerine saygılılar. Kim önce kavşağa girmişse önce o yola devam ediyor. Sonra da diğerleri. Yolda yaya varsa kesinlikle ona yol veriyorlar. Dediğim gibi ışık veya trafik polisi yer almamakta. Bir de eskaza biri biraz dalgın olup hareket etmese bizde ki gibi araçlar hemen kornalara yüklenmiyor ve sessizce bekliyorlar. İnsanlar kurallara, yasalara saygılı. Zaten yanlış yaparsanız cezayı yiyorsunuz. Af yok! 
Darısı başımıza. ..
Zamlara Devam
Uzaktan da olsa ülkemizde olan biteni zaman farkına rağmen takip etmeye çalışıyorum. Başta petrol ürünleri olmak üzere her şeye zam üstüne zam. Nereye kadar bu böyle devam edecek, nerede duracak belli değil. İnsanların dayanacak gücünün kalmadığını düşünüyorum. Ne sabırlı toplumumuz var helal olsun. 
Dünya ülkelerine bakıyorsunuz, bir şekilde petrol ürünlerinde indirimlere gidiyorlar. Brent petrolün varil fiyatı da düşüyor ama bizde hala elektrik, doğalgaz, petrol ürünleri ve aklınıza ne gelirse her şeye zam üstüne zam. İnsanların canına tak etmeye başladı. Dünya genelinde en ucuz elektriği, benzini, mazotu bizim kullandığımız söyleniyor. Doğru söylüyorlar.
Kanada’dan örnek veriyorum. Şu an itiari ile benzinin litre fiyatı 1,98 Kanada doları. Çevir Türk Lirasına, 26 TL. Aaaaa... Bizde ki daha pahalı olmuş. Avrupa’da 2 Euro olduğu söyleniyor. Çevir Türk Lirasına, 37 Tl. Gerçekten bizden pahalı kullanıyor Avrupa benzini. İyi de arkadaş onların aylık kazancı ile bizim garibanın aylık kazancını da bir kıyaslayın. Kanada’da ayda 2000 Kanada Doları kazansa 26,000 Türk Lirası eder. Avrupa’da 2000 Euro kazansa 37,000 Türk Lirası eder. Senin garibanlarının kaç bin tanesi ayda 5000 TL alıyor. Bir de bu açıdan kıyaslayın fiyatları. Kazancınızın piyasaya göre alım gücü nedir, ona göre kıyas yapın. Kim pahalı kim ucuz kullanıyor o zaman anlarız durumu.
Son aldığımız haberlere göre ekmeğin fiyatı 5 TL olmuş. Zaten olacağı söyleniyordu ama bu kadar kısa sürede bu fiyatı bulacağını hiç düşünmüyordum. Bu hızla giderse yıl sonuna kadar 10 TL olursa hiç şaşırmam.
Temmuz ayı işçi-memur-emekliye zam ayı. Sevinen var mı bilemiyorum. Ne kadar zam verirlerse versinler bu zamları vermeden peşinen aldılar vatandaşın cebinden. Üzülmemek elde değil. Konu sadece zamlar mı? O kadar çok şey var ki yazacak, insan ne yazacağını bilemiyor.
Kanada’dan sevgiler!