Spor

NİHAT CEYLAN



18 yaşında Kırşehirspor’a transfer oldu. Oldukça küçük yaşında hem sevinci, hem üzüntüyü, hemde golleri bir arada gördü.
“Kırşehir Çiğdem” gazetesi Kırşehirspor’un unutulmaz futbolcularından birini daha siz değerli okurlarına tanıtıyor…
NİHAT Ceylan, 3 Mart 1963 yılında Ankara doğdu. Futbola Ankara’da Hacettepespor’un alt yapısında başladı. Hacettepespor’un alt yapısında henüz 18 yaşında genç bir delikanlıyken Kırşehirspor’a transfer oldu. Kırşehirspor formasıyla hem şampiyonluk sevinci yaşarken, hemde kümeye düşerken üzüntü yaşadı.
Kırşehirspor’dan, Ankara Şekerspor’a transfer oldu. Daha sonra Sitespor, Kastamonuspor, Amasyaspor, Adıyamanspor ve Seydişehirspor formaları giydi. Tarih 1992 yılını gösterdiğinde futbolu bıraktı.
Aradan geçen 24 yıllık zamanın ardından gazetemiz “Kırşehir Çiğdem” bir efsane futbolcuyu daha sizlere tanıtıyor. İsmi Nihat Ceylan. Küçük yaşta transfer oluşundan başarılı maçlar çıkarışına, şampiyonluk öyküsünden küme düşmesine kadar tek tek anılarını gazetemiz spor muhabiri Salih Hançer’e anlattı.
Gelin sizleri tarihte hiç unutulmayacak ve bundan sonra bu yaşananların hayal olacağı anıları Nihat Ceylan’ın ağzından dinleyelim!


UNUTAMADIĞI ANILAR
“Lise yıllarında 15 yaşında Ankara’nın köklü kulüplerinden Hacettepespor’da başladığı parlak futbol kariyerine 1979-1980 yıllarında Hacettepespor formasıyla alt yapıda hiç yenilmeden şampiyon olarak Türkiye şampiyonasına katıldık.
“Hem Hacettepespor’da, hem de okul takımında başarılı maçların altına imza atıyordum.
Ankara 50.yıl lisesi ile Dünya Liseler arası futbol şampiyonasına katıldık. İsveç’in Halsdat şehrinde yapılan şampiyonasında ilk maçımızda İtalya’yı 1-0 önde götürdüğümüz maçta ikinci yarıda bir pozisyon sonrası karşılaşmanın hakemi bana hiç alakası olmayan bir pozisyonda sarı kart gösterdi. İtiraz edince ikinci sarı kartı görerek kırmızı kartla oyundan atıldım. 10 kişi kaldığımız maçı hakem yüzünden 3-1 kaybetmiştik.
“Bir sonraki maçta İtalya, rakibini yenerek dünya şampiyonu olmuştu. Biz Avusturya’yı 2-0 yenerken, İsviçre’ye 2-1 yenildik. Danimarka’yı 5-0 yendik. Nijerya ile 0-0 berabere kalarak finallere kalmamıştık.
“Oldukça parlak geçen lise yıllarımın ardından takvimler 1981’i gösterdiğinde Kırşehirspor’a transfer oldum. 18 yaşında profesyonel oldum. Profesyonel olduğum ilk takım Kırşehirspor’da oynadığım başarılı maçların ardından taraftarların bir anda sevgilisi haline geldim. Düşünün daha 18 yaşınsınız ve taraftar sizleri bağrına basıyor. Ne kadar güzel günlerdi. Buradan anlatılmaz yaşanması gereken bir duydu bu.
“Kırşehirspor forması altında ligin ikinci maçında Ankara’nın en popiler takımı olan PTT ile deplasmanda karşı karşıya geldik. İlk yarı 0-0 sona erdi. Karşılaşmanın ikinci yarısında top bir anda savunmadan sekerek önüme düştü. Mesafe aşağı yukarı 25 metreden öyle bir vuruş yaptım ki top kalecinin uzanamayacağı köşeden ağlarla buluşarak maçı 1-0 kazandık. Daha sonra oynadığımız başarılı maçların ardından Kırşehirspor’u 2. Ligine çıkardık. Kırşehirspor 1981-1982 yılında 2. Liginde mücadele edecekti. O dönem ki hocamız Celal Genç’ti. Kırşehirspor 3. Lig’deki başarılı performansından uzak bir görüntü çiziyordu 2. Ligi’nde. Maçların başlamasıyla birlikte kötü sonuçlar bir anda hoca değişikliğine neden oldu ve Celal Genç’in yerine Ankara’dan Tuncer Özbilgen geldi.
Tuncer hocanın gelişi ile birlikte takımımıza kiralık futbolcular alındı. Alınan transferlere rağmen ilk yarıyı 7 puanla tamamladık. Maçların ikinci yarısının başlaması ile birlikte yine hoca değişikliği oldu ve Muhittin Kıpçak göreve getirildi. Kırşehirspor’u daha önceden çalıştıran ve bilen bir teknik adam olarak göreve gelen Muhittin hoca takımı bir anda ayağa kaldırarak ligde tuttu. Ligin ikinci yarısında Eskişehirspor’u deplasmanda 2-1, Kırıkkalespor’u 1-0 yendik. Karabükspor’udeplasmanda benim 25 metreden attığım golle 1-0 mağlup ettik. Ozaman Karabükspor kümeye düşerken biz 38 puanla ligde kalmıştık. O dönem statü gereği 5 takım ligden düşerken, Kırşehirspor’un ligden düşmemesi şehirde bir anda bayram etkisi yaşatmıştı.
“1983 -1984 yılında Ankara’dan Ruhi Yavuz’la sezona başladık. Takımımız yeni transferler daha güçlü bir Kırşehirspor olmuştu. Konya’dan Adnan Kurt, Süleyman, Alaattin, Haldun, Kayseri’den Kenan, Memduh, Trabzonspor’dan Dursun ve Mustafa’yı transfer etmiştik.Sezon açıldı ve maçlar başladı. İlerleyen haftalarda kötü sonuçlar alınınca Konya’dan Arif Çetinkaya anlaştılar. Tabi ben bütün maçlarda oynuyordum ve en sevilen futbolcusu olarak kadronun değişmeyen ismi haline gelmiştim. Bu da benim için manevi zenginlikti. O yıllarda çok karmalara girmiştim. Erzurum’a ve Vanspor’a gol attım.
“O sene grubumuzda Malatya namağlup şampiyon olmuştu. Ama içeride oynadığımız Malatyaspor maçı çok konuşulmuştu. Karşılaşmanın ilk yarısını 1-0 önde bitirmiştik. İkinci yarı Kenan 75.dakikada bir gol daha atınca skor 2-0 oldu. Ama çok iyi bir maçtı. Tarihi Ahi Stadı tıklım tıklım doluydu. İğne atsan yere düşmeyecek cinste bir kalabalık taraftar topluluğu vardı. Taraftarların inanılmaz desteği ile 2-0 önde olduğumuz maçın 80.dakikasında futbolun adaletsiz olduğunu bir kez daha gördük ve kalemizde gördüğümüz golle skor bir anda 2-1 oldu. Yediğimiz golün şokunu üzerinden atamadık ve ilerleyen dakikalarda alakasız bir penaltı kararı ve sonucunda topun ağlarla buluşması ile birlikte skor 2-2 oldu.
“2-2’lik sonucun vermiş olduğu avantajla galibiyet golü için kalemize yüklenen Malatyaspor’dan kendisini çok iyi tanıdığım Ali Rıza’nın golüyle karşılaşmayı 3-2 kaybettik. Kolay bir şey değil. 2-0’dan 3-2 yeniliyorsunuz. İnanırmısınız karşılaşmayı 20-0 gibi oldukça farklı bir skorla kaybetseydik bu kadar üzülmezdik. Maç bitti soyunma odasının yolunu tuttuk ve soyunma odasında çık çıkmıyordu. Kimsenin ağzını bıçak bile açmıyordu. Maçtan 1 saat sonra stadı terk etmiştik.
Bu maçtan sonra çok önemli dersler çıkardık ve karşılaşmalar kazanmaya başladık.
“Yine güzel bir maç Şanlıurfaspor’la oynuyoruz. Ben sakattım. Hoca yedek soyundurdu. Maçın ilk yarısı golsüz sona erdi. İkinci yarının ilerleyen dakikalarında gol gelmeyince seyirciler büyük tepki vermeye başladı. Mücadelenin 80.dakikasında oyuna girdim ve topla buluşur buluşmaz golümü atarak maçı 1-0 kazandık. Stadyum bir anda yıkıldı. Maç bittikten sonra sahaya atlayan bir taraftar beni omzuna alarak stadda beni alkışlattı.
“Kırşehirspor formasıyla son iki maçımız kalmıştı. Mardin ve Diyarbakırspor maçları ile sezonu bitirecektik. Mardinspor’udeplasmanda 2-1 yendik. Son hafta kendi sahamızda Diyarbakırspor’u konuk ettik. Diyarbakıspor’dan alınacak 1 puan bile bizim ligde kalmamızı sağlayacaktı. Maça çıktık ve maçın henüz 10 dakikası bile olmadan Diyarbakırspor 1-0 öne geçti. 1-0’dan sonra attığım 3 gol ofsayt gerekçesiyle verilmedi ve maçı kaybederek küme düştük. Kümeye düşmeyi hazmedemeyen taraftarlarımız sahada istenmeyen olaylara sebep oldu. Jandarmalarda olaylara dahil oldu ve sahanın içinde havaya ateş açtı. Sonuç olarak kümeye düştük. Çok üzücü bir durum. Ama futbolda nasıl şampiyonluklar varsa, kümeye düşmede olacak.”

Nihat Ceylan’ın yeşil‐beyazlılarla ilgili düşüncesi:
“KIRŞEHİRSPORBİR ÜST LİGLERDE OLMALI”

YILLARCA Kırşehirspor’da yeşil‐beyazlı formasını giyen, her türlü zorluk ve sıkıntılara göğüs gererek,Ankaralı olmasına rağmen sanki memleketin bir evladı olarak Kırşehir’den kopamayan Nihat Ceylan şu sıralar Ankara’da emekli olarak hayatını sürdürüyor.
Kırşehirspor’un bulunduğu ligin Kırşehir’e ve Kırşehirlilere yakışmadığını belirten Nihat Ceylan, Kırşehir’den daha küçük illerin Süper Lig, 1. Lig ve 2. Lig’de temsil edilirken, Kırşehirspor’un amatör ligte mücadele etmesinin hoş olmadığını, kendisi gibi Kırşehirlilerin de içine sindiremediğini söyledi.
Kırşehirspor’a attığı gollerle nice başarılı sonuçlara imza atarak efsane futbolcu olan Nihat Ceylan, Kırşehirspor’un bugün bulunduğu durum hakkında da şunları söyledi:
“Bir ilin tanıtımına o ilin futbol takımının katkısı çoktur. Bunu herkes çok iyi bilir. Bugün Süper
Lig’teki, 1. Lig ve 2. Lig’teki takımlar illerinin tanıtımına büyük katkı sağlıyorlar. Zaten o iller de
günden güne gelişip kalkınıyor. Oysa bizim Kırşehir bundan yıllardır mahrum. Bırakın Süper Ligi, 1. Ligi,hatta 2. Lig, 3. Lig’te bile yokuz. Bu bizim içimizi acıtıyor. Biz yıllarca 2. Lig ve 3. Lig’te mücadele
ettik. Bizimle oynayan Kayserispor, Sivasspor, Gaziantepspor, Rizespor, Gençlerbirliği, Trabzonspor,
Adanaspor, Alanyaspor, Mersin İdmanyurdu, Karabükspor, Elazığspor, Göztepe, Karşıyaka gibi nice
takımlar bugün Süper Lig’te, 1. Lig’te mücadele ederken, bizim hiçbir ligte olmamız kabul edilemez.
Benim de formasını giydiğim Hacettesporuzun yıllardır Süper Lig’te başarıyla mücadele etti. Hep
kalıcı oldu. Kendi ayakları üzerinde durmayı başardı. Hatta futbolcudan para kazandı.Bizim futbol oynadığımız 80’li yıllarda Kırşehir bu kadar büyük de değildi. Ama Kırşehirspor 2. Ve 3.Lig’te yıllarca başarıyla mücadele etmiş ve Kırşehir’in tanıtımına katkı vermişti. O yıllarda her türlüekonomik zorluklara göğüs gererek Kırşehir’i en şekilde temsil ederken, 2. ve 3. Lig’i küçük görürken,
bugün bölgesel amatör ligi kabul etmek üzüntü verici bir durum. Kırşehir’den daha küçük illerin üst
liglerde başarıyla temsil edilirken, Kırşehirspor’un temsil edilmemesi büyük üzüntü verici bir
durumdur. Kırşehirspor artık biran önce profesyonel lige çıkartılmalı. Tabi bu konuda benden de bir
katkı beklenirse seve seve yapmaya razıyım Yeter ki Kırşehirspor layık olduğu ligte olsun, başarıdan
başarıya koşsun. Takip ettiğim kadarıyla bu sezon Kırşehir il yöneticilerinin ve siyasilerinin takıma sahip çıkarak hedef yükseltmişler. Bu sezon ya da gelecek sezon için 3. Lig hedefleniyor. Umarım Kırşehirspor en kısa sürede layık şampiyon olarak profesyonel lige tekrar çıkar ve adım adım daha üst liglerde temsil edilir.”
HAZIRLAYAN: SALİH HANÇER