Şimdi gözler 16 Aralık’ta verilecek mahkeme kararına çevrildi

 

NEŞET ERTAŞ’IN ÇOCUKLARI ADALET MÜCADELESİ VERİYOR

 

Efsane Ozanımız Neşet Ertaş’ın çocukları babalarının hakkını savunmak için adalet mücadelesi veriyorlar.

Çağlayan’daki İstanbul Adliyesindeki 43.üncü Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davaya çok sayıda Avukat müdahil olarak katıldı. Destek amaçlı olarak başta Üstadın kadim dostu Bayram Bilge Tokel, Türkiye’nin en eski 3.üncü Kamu Yararına Kurulmuş Derneği olan Kırşehir Öğrenim Gençliğine Yardım Derneği İstanbul Başkanı ve aynı zamanda İstanbul Mucurlular Derneği Başkanı Emekli Albay Tahir Canatan ile Mucurlular Derneği Başkan Yardımcısı Süreyya Öztürk,   Esenler Kırşehirliler Derneği Başkanı Ramazan Doğan, Dünya Kırşehirliler Derneği Başkanı Ünal Kaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Miniatürk Müdürü Ayşe Çağlayan ile çok sayıda avukat, vatandaş ve basın mensubu oradaydı.

Mahkeme çıkışında Aile Avukatı Uğur Çapkın bir açıklama yaparak mahkemenin 16 Aralık tarihine ertelendiğini bildirdi.

Avukat Uğur Çapkın, “Garip Bülbül” isimli filmin sadece para kazanma amaçlı olarak, ailesinden izin alınmadan, kanunlara aykırı olarak vizyona sokularak oldu bittiye getirilmek  istendiğini, bunu birkaç kez deneme yaptıklarını ama başaramayacaklarını söyledi.

 “Mahkemenin seyrinden umutlu musunuz” şeklindeki soruya son derece umutlu olduklarını, “Berlin’de Hakimler olur da Çağlayan’da olmaz mı?” diye cevap veren Çapkın, adaletin mutlaka yerine geleceğine inandığını ifade etti.

Neşet Ertaş’ın ailesinden izin alınmadığını belirten Çapkın, Erol Parlak’ın kitap yazmak için kanser hastalığının dördüncü devresinde, ölmeden 22 gün, hastaneye kaldırılmadan 6 gün önce üstadın evine noter götürülerek, doktor raporu olmadan imza attırıldığını söyleyerek, o iznin geçersiz olduğunu, o konunun da ayrı bir dava konusu olduğunu, filmde bir çok olayın ve karakterin gerçek dışı olduğunu,  doğruları aksettirmediğini de söyledi.

Daha sonra Neşet Ertaş’ın oğlu Hüseyin Ertaş babasına böyle tekliflerin geldiğini, ancak kabul etmediğini, kendilerine de gelen teklifleri kabul etmediklerini söylerken, babasının kendilerine film yapılmaması yönünde vasiyeti olduğunu dile getirdi.

Belgesel yapımlarına izin verdiklerini de söyleyen Ertaş, belgesellerde babasının gerçek sesi ve sazının olduğunu, karakterlerin de gerçek olduğunu dile getirerek, kitapların okunmaması, belgesellerin de fazla seyredilmemesi nedeniyle rant amaçlı film yaptıklarını, kendilerinden izin almadıklarına dikkat çekti.

Bir sürü yalan yanlış hikayelerin anlatıldığı filmin kalıcı olması nedeniyle nesillere Neşet Ertaş’ın doğru bir şekilde aktarılamayacağını söyleyen Hüseyin Ertaş, babasının filmlere karşı olduğu için birçok şirketten teklif gelmesine rağmen kendilerinin kabul etmediğini, o şirketlerin de saygı göstererek gittiklerini, ancak bu şirketin saygı göstermediğini belirtti.

Aynı şekilde kızları Döne ve Canan Ertaş da yaptıkları açıklamada, bu filmden çok rahatsız olduklarını ve babalarının vasiyetini yerine getirmek için sonuna kadar mücadele edeceklerini ifade ettiler.

Son olarak da Üstadın kadim dostu Bayram Bilge Tokel de bir demeç vererek Neşet Ertaş’ın film çekilmesine karşı olduğunu herkesin bildiğini, kendisinin Almanya’ya giderek belgeselini çekmek istemesine rağmen belgesele bile izin vermediğini, kendisinin üstadı ikna edebilmek için tam bir hafta uğraştığını söyleyerek çekilen bu filmin gerçekleri yansıtmadığı gibi, hukuka ve ahlaka da aykırı olduğunu dile getirdi. (HABER MERKEZİ)