Tarih 1982… Esnaflığa başlıyorum hayatın inişli çıkışlı olduğunu hiç aklıma dahi getirmiyorum. Esnaf olmak çok güzel bir şey hem de kendi işinin patronusun insan mutlu olmaması için hiçbir neden yok.

Tarih 1982…
Esnaflığa başlıyorum hayatın inişli çıkışlı olduğunu hiç aklıma dahi getirmiyorum.
Esnaf olmak çok güzel bir şey hem de kendi işinin patronusun insan mutlu olmaması için hiçbir neden yok.
Düşüncen çok güzel iyi bir yaşantı elde edebilmek için çalışmak para kazanmak hayatı dolu dolu yaşamak…
Dedim ya nerden nereye tam otuz üç yıl…
Nelerle karşılaştım, ne badireler aştım. Bitti mi? Tabi ki hayır!
Kendime her zaman soruyorum demek diyorum doğumdan ölüme kadar insan oğlu sorunlar yumağı içinde hayatı bitinceye kadar bu yumağı çözmeye çalışmak. Yumak bir şekilde çözülüyor da sağlık elden gidiyor ne yazık ki…
Yaşadığın üzücü olaylar seni hayattan çabuk koparıyor.
Buradan yaşadıklarımı da içine katarak esnaf olmanın, sanatkar olmanın zorluklarını anlatmak istiyorum.
Bazen “ben niye esnaflığı tercih ettim?” diye hayıflanıyorum.
Kendime de kızıyorum. Esnaf olmak, sanatkar olmak bence bir üniversite kurmakla eşdeğer esnaf ve sanatkarın ürettiği her şey… İnsanlığa hizmet…
Bu hizmeti yaparken yanında yetiştirdiği çırak, kalfa o esnaf ve sanatkarın meyvesi. Ülkesine, vatanına hizmetidir işte…
Bu anlamları taşıyan esnaf ve sanatkarın çektikleri ülkemizde yanlış izlenen esnaf ve sanatkar politikası bütün bu yanlışlıklar, sanatkarları bitirme noktasına getirdi.
Yanlarında çalıştıracak ona meslek öğretecek kimse kalmayınca çoğu meslekler bitti, çoğu da bitmek üzere…
Bu meslekler bitince hizmet bekleyen kesim ne yapacak göreceğiz.
Evinde tadilat yaptıracak, bozulan arabasını tamir ettirecek, çok sevdiği ayakkabısını tamir ettirecek, sökülen elbisesini diktirecek sanatkarı bulamayanlar bu işleri kimlere yaptıracak? Yaptırmaya kalkınca da afaki paralar ödemek durumunda kalacaklar…
Bu örneği çoğalta bilirim esnaf ve sanatkar için neler yapılmalı ki ayakta kalsın. Ekonomiye faydası olsun, yanında yetiştirdiği sanat sahibi ile de işsizliğe çözüm olsun, devletin kapısında siyasilerin arkasında “bana da bir iş” diyerek gezmesin, istediklerimiz çok öyle ekonomiyi etkileyecek devleti zarara sokacak şeyler de değil…
Esnaf ve sanatkar korunmalıdır. Bunun içinde hiçbir ayrım yapmadan sanat ve meslek sahibi esnaflara; rekabet yapan, kayıtsız çalışan esnafın ortağı olan yetkili-yetkisizler engellenmeli her çalışanın belgesi, kayıtlı olması sağlanmalıdır.
Devlet kapısında veya resmi kurumda çalışıp ta dışarıda iş takibi yapanlar cezalandırılmalı, bütün yapılan işler belgeye dayandırılmalıdır.
SANAATKARLAR BİR ÇATI ALTINDA TOPLANMALI. Sanatkarları temsil edecek meslek odaları tek çatı altında toplayıp tüccarla sanayici ile karıştırılmamalı.
ESNAF VE SANAATKAR VERGİ SİGORTA PRİMİ İNDİRİMİNDEN FAYDALANMALI. Başta kendi sigortası olmak üzere yanında çalıştırdığı işçisinin de sigorta primini vergiler dahil olmak indirimli ödemeli.
ÜLKE EKONOMİSİNE KATKI SAGLAYACAK BULUŞLAR VE İMALAT YAPAN SANATKARLAR EKONOMİK OLARAK DEVLETİN KORUMASI ALTINA ALINMALIDIR. Enerji tüketimine milyon dolarlar ödenirken kendi imkanları ile buluşlar yapan esnaf ve sanatkarlar devletimiz tarafından desteklenip korunmalıdır.
EĞİTİMDE ESNAFIMIZIN SANATKARIMIZIN DESTEKLEMESİ SAĞLANMALI. Çağımız bilgi teknoloji çağı olduğuna göre mesleklere göre üniversitelerle meslek liseleri ile koordineli olarak her sene beş ile on saatlik meslek eğitimleri zorunlu olacak şekilde verilmeli verilen eğitim belgelerle desteklenmelidir.