TBMM 28. Dönem 3. Yasama yılı sona ererken sağlıkla ilgili bazı kanunların değişikliği oylamaya sunuldu. CHP Kırşehir Milletvekili Metin İlhan ise sağlıkla ilgili bazı kanunlarda ve 663 sayılı kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin 14. Maddesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. CHP Kırşehir Milletvekili Metin İlhan, sağlıkla ilgili görüşmeleri gerçekleştirilen kanun teklifinin 14. Maddesine ilişkin TBMM Genel Kurulu'nda konuşma yaparak sağlık alanının her bir basamağında sorunların yer aldığına dikkat çekti.
14. Maddesinin uygulamada birçok sorunu beraberinde getireceğini belirten Milletvekili İlhan, "Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sağlıkla ilgili bazı kanunlarda ve 663 sayılı kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin 14. Maddesi üzerine söz almış bulunuyorum, genel kurulu saygıyla selamlıyorum. Sağlık hizmetleri gibi, ülkemizde aciliyet arz eden birçok yapısal düzenlemenin hayata geçirilmesi gereken çok önemli bir konuyu görüşmekteyiz. Ancak anlaşılan o ki bu teklifi hazırlayanlar mevcut sağlık sisteminin çatırdayan yapısından, sağlık hizmetlerine ulaşmakta yaşanan sorunlardan ve sağlık çalışanlarının özlük haklarının bir türlü çözülemeyen zaruriyet arz eden ihtiyaçlarından bir haberler. Dolayısıyla bu teklif içeriği itibariyle yetersiz ve toplumun sağlık alanındaki temel sorunlarına çözüm sunmaktan uzaktır. Bakınız, Aile hekimlerimiz aylardır yönetmelik ile ilgili tepkilerini her platformda uzunca da bir eylemlilik süreci ile dile getirdiler ancak Bakanlık kanadından en ufak bir adım bile atılmadı. Tabii durum böyle olunca da ülkemizde muayene randevusu alma ve özellikle yoğun bakımdaki tedavi hizmetlerine erişimde çok büyük sorunlar yaşanmaktadır. Seçim bölgem olan Kırşehir’de 20 yıl uzman doktor olarak hizmet vermem nedeniyle de vatandaşlarımız sürekli muayene randevusu ve sevk ile ilgili yaşadıkları sorunları tarafıma iletmekteler ve bizlerden çözüm beklemekteler. Şu an Kırşehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaklaşık 2 aydır gastroenteroloji uzmanı yok. Böyle bir şehirde hastalar ya Ankara’ya ya da Kayseri’ye sevk olmayı beklemekteler. Bu durumdan insanlarımız oldukça şikayetçi ancak Hükümet hala günü kurtarmaya yönelik palyatif çözümlere odaklanmış durumdadır." diye konuştu.
"Sağlık hizmetleri gün be gün paralı hale getiriliyor ve sağlık çalışanları birçok konuda hala mağdur ediliyor!"
Milletvekili İlhan, "Değerli milletvekilleri, daha geçen ay Aile Hekimlerinden alınacak ehliyet, sporcu, hac, umre, iş sağlığı güvenliği, akli meleke, tek hekim ve yivsiz av tüfeği raporları için 250 lira ücret getirdi. Sağlıkta birçok kalem usul usul paralı hale getirilmekte. Anlaşılan Sayın Bakan kötü ekonomi yönetiminin bedelini vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden maliyet ve kar odaklı uygulamalar yürürlüğe koyarak telafi etmeye çalışmaktadır. Atanamayan sağlıkçılar, asistan hekimlerimizin çalışma koşulları başta olmak üzere süregelen sorunları, bazı sağlık çalışanlarının eğitimine uygun olmayan alanlarda çalıştırılmaları; hemşirelerimizin performans, döner sermaye, ek ödeme ve özellikle teşviklerdeki yetersizlik ve adaletsizlik ile gelir güvencesi olmayan ve emekliliğe yansımayan ücretlendirme konusundaki sorunları; bir türlü önüne geçilemeyen sağlıkta şiddet ve çalışma ortamında süregelen sorunlar, eczacılarımızın ve sektörün yaşadığı kronik sorunlar olmak üzere sağlık çalışanlarımızın aciliyet arz eden onca sorunu çözüm beklerken kamuoyuna çok büyük düzenlemeler getiriyoruz diye lanse edilen bu teklifte ne yazık ki hiçbirine yer verilmedi." dedi.
“İktidar anayasaya aykırı olan ve demokratik uygulamalarla da ters düşen hesaplar peşinde”
Sağlık ile ilgili görüşülen teklifin 14. Maddesinin yerel yönetimleri de bypass edeceğine vurgu yapan Milletvekili İlhan, "Değerli milletvekilleri, Teklifin 14. Maddesindeki düzenleme ile ihtiyaç hasıl olması durumunda parklarda imar planı değişikliği yapılmadan acil sağlık hizmetleri istasyonu, sağlıklı hayat merkezi ve aile sağlığı merkezi yapılması planlanmaktadır. Görünüşte toplum sağlığı açısından faydalı gibi gözükse de bu değişiklik büyük olumsuzluklar içermektedir. Çünkü bu istisnai uygulama, şehircilik ilkeleri, kamu yararı, yerel idarelerin anayasal yetkileri ve toplumsal denetim bakımından çok ciddi sorunlara yol açabilecektir. Bu ek madde İmar Kanunu’nun özü ile de çeşitli aykırılıklar barındırmaktadır. Zira imar planları hazırlanırken kentlerin fiziksel, çevresel ve sosyal bütünlüğü dikkate alınır. Çünkü bu planlar; altyapı, ulaşım, yeşil alan, kamu hizmetleri ve özellikle de deprem, sel, fırtına ve benzeri afet riski gibi birçok parametreyle birlikte değerlendirilen temel araçlardır. Ayrıca Mahalli idareler Anayasa’nın 127. Maddesi uyarınca yerel ortak ihtiyaçları karşılamakla görevli ve yetkilidir. İmar planını hazırlama, değiştirme ve onaylamayı da içeren görev ve yetkiler bu madde bypass edilerek merkezi idareye verilmektedir. Bu durum, yerel idarenin tasfiye edilmesi sebebiyle de anayasamızın özüne aykırıdır. Tabii bir de madde metninde yer alan eski yerleşim yerlerinin tespitinin nasıl yapılacağına dair bir ibarenin yer almaması var. Özel olarak hangi şehirlerin, hangi ilçelerinde birinci basamak sağlık tesisi kurulumu için alan ihtiyacı olduğunun da açıklanması gerekirdi. Dolayısıyla şehircilik ilkelerine, yerel özerkliğe, halk sağlığına ve demokratik yönetime aykırı bu düzenlemeyi kabul etmemiz mümkün değildir diyor, genel kurulu saygıyla selamlıyorum." ifadelerini kullandı