“Bizim başkaları gibi Cumhuriyetle, milletle, devletle hiçbir devirde sorunumuz olmamıştır. Özümüzün harcı millet ve demokrasi sevdasıyla karılmıştır.

“Bizim başkaları gibi Cumhuriyetle, milletle, devletle hiçbir devirde sorunumuz olmamıştır. Özümüzün harcı millet ve demokrasi sevdasıyla karılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti, demokrasiyi ve parlamenter sistemi birlikte yüceltmeye her zamankinden daha fazla mecburdur. Türkiye içinden geçilen bunalımlı süreci mutlaka aşmalıdır. Şimdi herkes bu yeni döneme samimi katkılarda bulunmaya hazır olmalıdır. MHP yeni bir sayfa açmaya hazırdır. Yeterince hasmımız vardır, iç ve dış sorunlarımız vardır. Siyasi partilerin çekişmesi ve birbirine girmesi Türkiye aleyhtarı yürekleri alevlendirecektir. Bizim birbirimize ihtiyacımız vardır. Bu aziz vatandan başka gidecek yerimiz yoktur. Kaynaşalım, saflarımızı sımsıkı tutalım, bu cendereden hep beraber çıkalım. Türkiye ve Türklük sonsuzlukla buluşsun.”
Bu sözler MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye aittir.
Daha dün üst kurul delegesi olmayan ama geçmişte bu partide genel başkan yardımcılığı yapmış, milletvekilliği, MYK üyeliği, belediye başkanlığı, il ve ilçe başkanlığı yapmış binlerce ülkücüyü yok sayan, onları partiden bir kalemde silen kim?
Bu dava uğruna hayatlarının baharında toprağın altına girmiş ülkü şehitlerinin, ya da yıllarca zindanlarda gençliğini heba etmiş bir çok ülkücünün fedakârlıklarının sonucunda bir yerlere gelmiş, yükselmiş birilerini partiden kesip atan, dışlayan kim?
Kurultay ile ilgili belirsizlik sürdükçe, değişim isteyenler ile istemeyenler arasındaki kırgınlıklar kızgınlık seviyesine çıkacak zaten yüzde 12 civarında olan oy oranımız belki daha da aşağılara düşecek davamıza telafisi mümkün olmayan zararlar verecektir.
Bu partinin bu günlere gelmesinde emeği olan herkesin emeği bir sözle siliniyor.
Evet doğru, ülkemiz ateşten günlerden geçiyor. 15 Temmuz darbecileri, hain, şerefsiz FETÖ’cüler ülkemize büyük zarar verirken, Doğu ve Güneydoğudaki bir çok il ve ilçede kurtarılmış bölgeler, kantonlar ve özerlik ilan edilirken, bölgemizde süper güçlerin kara, hava ve deniz silahlı güçleri cirit atarken, bırakın MHP’nin iktidarını, mecliste güçlü bir MHP’ye bile ihtiyaç duyulurken, meclis sandalye sayısına göre PKK’nın siyasi uzantısı olan HDP’nin gerisinde kalmasını hazmederek hala koltuklarını koruma derdinde olan yöneticilerin bu tavrı kime hizmet etmektedir?
Güçlü bir Milliyetçi Hareket Partisi’ne bugün olduğu gibi önümüzdeki yıllarda daha da fazla ihtiyaç duyulacağı açıkça görünmektedir.
Daha önce yazdım MHP’nin yanlışlıklarını…
Kırşehir’de hiçbir ülkücünün, MHP’linin tasvip edemeyeceği yanlışları, sıkıntıları…
Malumunuz geçtiğimiz günlerde Milliyetçi Hareket Partisi ve bu partinin Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve yakın ekibi, kendisine rakip gördükleri Meral Akşener’i sudan bahanelerle, en önemlisi de FETÖ’cü suçlamalarıyla partiden ihraç ettiler.
Sanki birileri Devlet Bahçeli’yi, MHP’yi yok etmesi için özellikle partinin başına getirmiş.
Baktı ki Meral Akşener genel başkan olursa MHP büyük oy alacak, iktidar alternatifi olacak, hemen devreye girdiler. “Fethullahçı” dediler, şucu dediler, bucu dediler. İnandırıcı oldu mu bilmem ama yanlış yaptılar.
Şunu hiç kimse unutmamalı. Eğer gerçekten bugün birisi Fethullahçı ise, bu örgütün elemanı ve destekçisi ile o hiçbir makam ve mevkide bulunmamalı. Hatta sucu sabitse tutuklanmalı. Çünkü artık hiç kimse bu hainleri hiçbir makam ve mevkide görmek istemiyor.
Şimdi yanlışlık şurda. Senden olmayana, senden güçlü olana çamur at tutmazsa izi kalır hesabı yapılıp, yıllarını bu partiye vermiş ülkücüler, MHP’liler Devlet Bahçeli’yi anlamakta gerçekten güçlük çektiklerini söylüyorlar.
Kim bilir Devlet Bahçeli başında olduğu partinin bittiğini, misyonunu tamamladığını görüyor ki başkalarına bırakmıyor kolay kolay. Bu yönetim anlayışıyla belki de MHP’yi önümüzdeki seçimlerde barajın altında bırakacaktır.
Bugün Kırşehir’deki MHP’lilerin ve ülkücülerin büyük çoğunluğu böyle düşünüyor, böyle yorumluyor.
Zira yıllarını bu partiye vermiş ülkücüler MHP’lilerin oy vereceğini sanmıyorum. Çünkü hepsi kırgın, küskün, ezik… Bahçeli ve ekibi siyasi yaşamında uzatmaları oynadığının farkında ama yeni bir heyecan yeni bir ruh getirecek isimlerle partinin önünü açmamak için elinden geleni yaptığını söylüyorlar, hatta “Bahçeli artık bizim için AK Parti’nin bastonu” diyorlar.
Yalan mı?
Peki, Bahçeli’nin böyle bir hamle yapması, kendisine, partisine ne kazandırır? Bana göre bir şey kazandırmaz hatta kaybettirir.
Şuan görüyoruz ki ne halk, ne delege, ne de MHP’li ve ülkücü partisine oy vermek istemiyor. MHP’liler yıllardır tüm kamu kuruluşlarında horlanıyor, eziliyor, itiliyor, kakılıyor.
Ama Devlet Bahçeli ve ekibinin partilileri ile Ak Parti’nin en büyük destekçisi. Eğer MHP olmasaydı kim bilir Ak Parti’nin iktidarlığı böyle rahat olur muydu? En büyük destekçisinin Bahçeli ve ekibi olduğunu görüyor ve izliyoruz.
MHP’liler Meral Akşener’i ya da sevilen bir isminin elbet bir gün aday olacağını ve MHP’yi zirveye taşıyacağına inanıyorlar. İşte o zaman Bahçeli ve ekibinin sonu ne olur ne yaparlar bilemiyoruz.
Hal böyleyken bu duruma nasıl mani olup partiden ihraç ederler anlaşılamıyor. Çünkü Devlet Bahçeli zamanında bu partinin başına geçtiğinde böyle bir popülasyonu yoktu. Keşke merhum Alparslan Türkeş ölmeden Bahçeli’ye önce partisini anlatsaydı. “Sizi şu kadar yıllığına partinin başına getirdim” deseydi. MHP bu hallere düşer miydi? Yani bu yaşananlardan birazda o kabahatli.
Ama merhum Türkeş, bahçelinin böyle yapacağını nerden bilirdi. Sonuçta MHP Türk siyasi hayatı için çok önemli bir siyasi oluşum. Ama bu yapıyla işi zor.
Ancak, Bahçeli ve ekibi hiçbir şekilde bu partinin abâd olmaması için ne gerekiyorsa yapıyorlar.
MHP’liler iddia ediyorlar, bugün seçim olsa MHP yüzde 5 oyu zor alır diyorlar. Öyle ya Ak Parti varken niye onun partisi yavru muhalefet MHP’ye oy versinler ki?
Ben de görüyor ve izliyorum ki iftiralarla ihraç ettikleri Meral Akşener ve diğer çok sayıdaki il ve ilçe başkanları bırakın söndürmeyi bence daha da büyüttüler, parlattılar. Eninde sonunda Devlet Bahçeli’nin MHP’nin başından gideceğini biliyor ülkücüler.
Herkesin ortak görüşü seçimlerde de çok başarılı olacağı yönündedir.
MHP’lilerin ve ülkücülerin iktidar özlemi olarak Bahçeli ve ekibine çağrıda bulunuyorlar. Gerçekten ülkücüyseniz, merhum Türkeş’in mirasçısıysanız biran önce makamınızı, yeni ekibi, Meral Akşener ya da bir başkasına teslim ediniz.
Göreceksiniz, siz de memnun olacaksınız…