Gazetemiz Kırşehir Çiğdem olarak halkımıza Epilepsi Hastalığı hakkında sorular sorduk. Pek çok vatandaşımız halk dilinde adı Sara olarak geçen hastalığın tıp dünyasında Epilepsi olduğunu bilmiyor, bilenler de hastalığın detaylarını araştırmadıklarını, ancak hastalıkla yakın çevrelerinde tanıştıklarını söylüyor. Bazı vatandaşlarımız Epilepsi hastası olan tanıdıklarının olduğunu ve bu kişilerin dönem dönem atak geçirdiğini, ancak atak geçirdiklerinde kendilerine nasıl bir ilk müdahalede bulunacaklarını bilmediklerini söylüyor.

Halkımızı aydınlatmak için Kırşehir Çiğdem Gazetesi olarak Sağlık Bakanlığı’ndan edindiğimiz bilgilerle Epilepsi Hastalığı’nın ne olduğunu, belirtilerini, tedavi yöntemlerini ve epilepsi atağı geçiren kişiye yapılacak ilk müdahaleyi okurlarımız için açıklıyoruz.
Sara krizi (Epilepsi) : Kronik bir hastalıktır. Doğum sırasında ya da daha sonra herhangi bir nedenle beyin zedelenmesi oluşan
kişilerde gelişir. Her zaman tipik sara krizi karakterinde olmasa da bazı belirtilerle tanınır. Sara krizini davet eden bazı durumlar olabilir. Örneğin uzun süreli açlık, uykusuzluk, aşırı yorgunluk, kullanılan ilaçların doktor izni dışında kesilmesi ya da değiştirilmesi, hormonal değişiklikler sara krizinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bazı durumlarda sara krizi, madde bağımlılarının geçirdiği madde yoksunluk krizi ile karıştırılabilir.
Nedenleri
Epilepsilerin önemli bir bölümünde mevcut tanı yöntemleriyle nedenleri bulamıyoruz.
Nedenlerine göre epilepsiler üç grupta incelenebilir:
Sebebi Bilinmeyen Epilepsiler
Kalıtsal yatkınlık dışında bir neden gösterilemeyen başka bir nörolojik hastalıkla korelasyonu olmayan epilepsilerdir.
Çocukluk veya genç erişkinlik döneminde başlarlar. Bu türdeki hastaların nörolojik ve mental muayeneleri normaldir. Normal
gelişim gösterirler. Bu gruptaki hastaların karakteristik EEG görünümleri vardır. Semptomatik oldukları kabul edilen, fakat
etiyolojik nedeni ortaya konamayan epilepsilerdir. Bu gruptaki hastalar, idiopatik epilepsi kriterlerine uymazlar. Belli bir
serebral bozukluğa bağlı olan veya en azından onunla ilişkilendirilen epilepsi grubudur.
Bu grubun etyolojisinde pek çok neden sıralanabilir:
Konjetinal Bozukluklar
Girus anomalileri (makrogiri, mikrogiri, polimikrogiri), korpus kallosum agenezisi, heterotopi (kortikal
disgenezis)başta olmak üzere değişik konjenital malformansyonlar bunlar arasındadır.
Kafa Travmaları
Doğum travmasından başlayarak, her yaşta geçirilen kafa travmaları, epilepsi etiyolojisi yönünden önemlidir.
Özellikle ağır kafa travmaları ve bunlara bağlı fraktürler, hematomlar, kommosyo ve kontüzyo serebri gibi durumlar.
Enfeksiyonlar
Intrauterin enfeksiyonlar, her yaşta geçirilen menenjit ve ensefalitler, kronik ve ağır otitis media, mastoidit vs.
Kitle Lezyonları
Beynin primer ve metastatik tümörleri, abse ve kistler; bulundukları yere, türüne ve büyüklüğüne bağlı olarak epilepsiye neden olabilirler.
Metabolik Bozukluklar
Hipoglisemi, hiperglisemi, hiponatremi veya diğer elektrolit bozuklukları. Kronik böbrek yetmezliği, hepatik ensefalopati.
Toksik Durumlar
CO.Pb.Alkol, talyum ve çeşitli ilaç entoksikasyonları.
Vasküler Lezyonlar
A – V malformansyonlar, anevrizmalar. Geç yaştaki epilepsilerde serebrovasküler hastalıklar (enfarkt veya kanamalar).
Dejeneratif ve Demyelinize Hastalıklar
Özellilkle çocukluk yaşındaki epilepsilerde önemlidir.
Sistemik Hastalıklar
Malign hipertansiyon, kollagen doku hastalıkları (özellikle SLE) SSS'de inhibisyon yapan maddelerin ani kesilmesi (alkol, morfin, hipnotik ilaçlar vs.). Yüksek doz fenotiazinler, nöroleptikler, trisiklik antidepressanlar ve SSRI'ler. Sara krizinin belirtileri nelerdir?
- Hastada sonradan oluşan ve ön haberci denilen normalde olmayan kokuları alma, adale kasılmaları gibi ön belirtiler oluşur,
-Bazen hasta bağırır, şiddetli ve ani bir şekilde bilincini kaybederek yığılır,
- Yoğun ve genel adale kasılmaları görülebilir, 10–20 saniye kadar nefesi kesilebilir,
- Dokularda ve yüzde morarma gözlenir,
- Ardından kısa ve genel adale kasılması, sesli nefes alma, aşırı tükürük salgılanması, altına kaçırma görülebilir,
- Hasta dilini ısırabilir, başını yere çarpıp yaralayabilir, aşırı kontrolsüz hareketler gözlenir,
- Son aşamada hasta uyanır, şaşkındır, nerede olduğundan habersiz, uykulu hali vardır.
- Bazı kişilerde, sara krizi aşağıdaki hafif belirtilerle görülebilir;
-Bir noktaya doğru dalgın bakış ve kişinin hayal alemine dalmış gibi görünmesi,
-İstemsiz mimik ve hareketler, dudak ısırma gibi hareketler,
-Anlamsız konuşma ve tekrarlayan hareketler,
-Dikkati dağıtacak derecede bellek yitimi.
Sara krizinde ilkyardım nasıl olmalıdır?
Öncelikle, olayla ilgili güvenlik önlemleri alınır (Örneğin kişi yol ortasında kriz geçiriyorsa olay yerindeki trafik akışı kesilmelidir).
- Kriz, kendi sürecini tamamlamaya bırakılır,
- Hasta bağlanmaya çalışılmaz,
- Kilitlenmiş çene açılmaya çalışılmaz,
- Genel olarak yabancı herhangi bir madde kullanılmaz, koklatılmaz ya da ağızdan herhangi bir yiyecek içecek verilmez,
- Kendisini yaralamamasına dikkat edilir,
-Başını çarpmasını engellemek için başın altına yumuşak bir malzeme konur,
-Yaralanmaya neden olabilecek gereçler etraftan kaldırılır,
- Sıkan giysiler gevşetilir,
- Kusmaya karşı tedbirli olunur,
- Düşme sonucu yaralanma varsa gerekli işlemler yapılır,
-Tıbbi yardım istenir (112).
Epilepside Tıbbi Tedavi
Epileptik hastaların takriben %80 –90’ında nöbetler anti – epileptik ilaçlarla ya tam kontrol altına alınabilir veya sıklığı çok azaltılabilir. Bu ilaçlar epilepsiyi tedavi etmekle birlikte nöbetlerin önlenmesinde çok önemlidir.
Kontrol altına alınamayan nöbetler veya progressif bir nörolojik hastalığa bağlı nöbetlerin olması, antileptik ilaç tedavisini sürekli devam ettirme endikasyonlarıdır. Hastanın nöbeti olmasa bile, genellikle antiepileptik tedaviye, epilepsi teşhis edildikten sonra en az 2–5 yıl devam edilmelidir. Antiepileptik ilaç tedavisinde olan bir hastanın 2–5 yıl süreyle nöbeti yoksa tedaviye devam etmenin tedavinin gerekli olup olmadığını yeniden değerlendirilmelidir. İlaç kesildikten sonra nöbetin tekrarlama ihtimali ile ilgili, hekime ışık tutacak risk faktörleri belirlenmiştir. EEG bozukluğu (spike, sharp wave, paroksismal aktivite veya nonoparoksismal aktivite gibi) devam eden hastalarda antiepileptik tedavi kesildikten sonra nöbetlerin tekrarlama ihtimali %30-50 arasındadır.