Kırşehir olarak, Türk Milleti ve İslam alemi olarak bir bayramı daha idrak etmeye hazırlanıyoruz.
Bayramlar, Türk milletinin hayatındaki özel ve önemli günlerden biridir.
Soysal dayanışma, yardımlaşma, karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörünün doruğa ulaştığı özel günlerdir… Her yıl on gün evvel tekrarlanmakta olan ve ömrü olanların şahit olduğu bu bayramlarda asıl amaç kurban ibadetini yerine getirmektir.
Arife günü mezarlık ziyareti yapıp geçmişlerimiz adına Kur’an okuyup dua etmekle başlayıp, sabah bayram namazı kılıp, kurban kesmek ile devam eden kurban etlerini bir kısmını fakir fukaraya dağıtıp, bir kısmını da eş dost ve akrabalarına ikramda bulunmakla ve nihayetinde akraba, komşu yaşlı ve hasta ziyaretleri yapmakla tamamlanacak olan dinsel bir bayramdır.
Aslında tüm bu bayramlar nedeni ile yıl boyunca hayatın yoğunluğunda yorulan insanlar, ihmal ettikleri eş, dost ve akrabalarına kavuşmakta, onlarla dertleşip hemhal olmakta.
Birkaç günlüğüne de olsa duygusal ve manevi bir nefes alma imkânı bulmaktadırlar. Bayramlar bu şekilde hayatın yorucu temposuna bir soluk aldırmaktadır. Topluca bir dinlenme ve eğlenmenin yanı sıra, hasta ve yaşlı ziyaretlerinin yanı sıra yıl içinde hayatlarını kaybeden insanların evleri ziyaret edilip geçmişleri yad edilmektedir.
Teknolojinin inanılmaz bir şekilde yoğunlaştığı ve artık eş dost akraba ziyaretlerinin bile neredeyse hiç kalmadığı bu zamanda bayramlar bu anlamda çok önem arz etmekte.
Hep konuşulan ancak çoğu zaman sözde kalan; yetim ve öksüz kalplerini okşayıp, dargınları barıştırmak, hasta ve yaşlıları ziyaret edip onlarla zaman geçirmek, bunu çocuklarımızla birlikte yapmakta kurban kesmek kadar önemli bir davranıştır.
Bayramla ilgili üzerinde durulması gereken en önemli konu, bugünkü koşullarda kutlanan bayramların, eski bayramlardaki kadar sevinç ve coşkuya dönüştürülememiş olmasıdır.
Eski bayramları yaşatabilmekte bizlerin elinde eski gelenek göreneklerimizi yeni nesle heyecanlı bir şekilde anlatmalıyız.
Son olarak Kurban Bayramında üç görev daha vardır onlarda; Teşrik Tekbirleri getirmek, Bayram namazı kılmak ve son olarak kurban kesmektir.
Kurbanlara eziyet etmeden, televizyon ve sosyal medyadan o kötü görüntülere prim vermeden dinimize ve insanlığımıza yakışır şekilde bu görevi yerine getirmemiz gerekir.
Bu bayram kimsenin sözlerine kızıp kırmayın. Varsın hayvan hakları savunucuları kurban kesmeyin dese de, inanmayanlar kurban keseceğinize et alın, yoksula para verin ama hayvan kesmeyin deseler de.
Alay edercesine, koyun keçi, inek, dana yerine “tavuk kesin, ördek kesin, kaz kesin, hindi kesin” deseler de, kırmadan üzmeden bunun bir dini vecibe olduğunu anlatıp bayramı ihya edelim… Maddi imkânı olan ve İnanan inancının gereği bu ibadeti yerine getirir, inanmayan da keyfi bilir.
Unutmamalı ki dilini terbiye etmeden insan kendini terbiye edemez…
Klasik söylenen sözlere gerek duymadan bayram nasıl olmalı hepimiz biliyoruz.
Mutsuz insanları sevindirin. Amaç et yemek ya da hayvan kesmek değil Yaradan’a yakın yaratılana destek olmaktır...
Şimdiden bütün Aziz Türk Milleti ve İslam alemi ile birlikte Kırşehirli hemşehrilerimin mübarek Kurban Bayramı’nı kutluyor, hayırlı ve mutlu bayramlar diliyorum.