Hitit, Firik, Bizans, Selçuklu ile Osmanlı dönemlerinden kalma tarihi değerleri ve kaplıca tedavisi imkanlarıyla ön plana çıkan Kırşehir, yeni normalleşme döneminde ziyaretçilerini bekliyor.
Osmanlı Devleti'nin manevi kurucusu Şeyh Edebali'nin doğup büyüdüğü, Osmanlı'nın temelini oluşturan Ahilik teşkilatının piri Ahi Evran-ı Veli'nin yaşadığı Kırşehir, Cacabey Gökbilim Medresesi'ni bünyesinde barındırması, 800 yıl önce eserlerini Türkçe yazmasıyla bilinen Aşık Paşa ve Mevlana'nın talebesi olan ve vakıf hizmetlerinin Anadolu'ya yayılmasına katkı sağlayan Şeyh Süleyman Türkmani'nin türbesinin bulunması nedeniyle Anadolu'nun önemli tarihi kentleri arasında yer alıyor.
"Anadolu Selçuklu Medreseleri" başlığı altında UNESCO'nun geçici dünya mirası listesine giren, 1272 yılında şehrin valisi Nureddin Cibril bin Cacabey tarafından yaptırılan Cacabey Gökbilim Medresesi, zamanında astronomi eğitimi verilen Anadolu'daki ilk gözlemevi olarak biliniyor.
Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalma Lale Camisi, Ahi Evran Külliyesi, Melik Gazi Kümbeti, şehir merkezinde ve Kaman ilçesindeki Kalehöyük kazıları Kırşehir'i adeta açık hava müzesi haline getiriyor.
Avrupa Center Mimarlık ve Kentsel Tasarım Sanat Çalışmaları ile Chicago Kütüphanesi tarafından "En İyi Yeşil Tasarım" ödülü alan Kalehöyük Arkeoloji Müzesi ve Japonya sınırları dışında bulunan en büyük botanik bahçelerinden biri olma özelliğini taşıyan Japon Bahçesi, Türkiye'ye gelen Japon ziyaretçiler başta olmak üzere yerli ve yabancı turistlerin dikkatini çekiyor.
Kapadokya'nın giriş kapısı olarak da bilinen Kırşehir, termal suyun tedavi amaçlı kullanıldığı sağlık turizmi tesisleriyle de bu bölgeye giden turistlerin uğrak yeri haline geliyor. Kentteki tarihi eserleri ziyaret eden turistler şifalı kaplıca suyundan da yararlanıyor.
Ankara-Kayseri kara yolu üzerindeki Nevşehir'e komşu Mucur ilçesinde bulunan Mucur ve Kepez yeraltı şehirleri kentin turizm hareketliliğine katkı yapıyor. Mucur merkezinde 2 katta toplam 42 odası ziyarete açık olan Mucur yer altı şehrinin Kapadokya'ya kadar uzandığına inanılıyor.
Başta flamingolar olmak üzere turna, martı, çıkrıkçı, ördek, kaz ve yerel kuşlara ev sahipliği yapan Seyfe Gölü Kuş Cenneti, barındırdığı endemik bitki türleriyle ziyaretçilere görsel şölen sunuyor.
Neşet Ertaş başta olmak üzere yetiştirdiği ustalarla UNESCO tarafından müzik dalında Yaratıcı Şehirler Ağı'na alınan Kırşehir'de, Abdal kültüründen gelen sanatçıların sürdürdüğü müzik, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından önce yılda yaklaşık 235 bin yerli ve yabancı turisti ağırlayan Kırşehir'i, salgının yaşandığı 2020'de ise 95 bin turist ziyaret etti.
Kırşehir'de, salgının ardından turizmin yeniden hareketlenmesi beklenirken, yıllık 500 bin ziyaretçiye ulaşılması hedefleniyor.
- "İlimizi ziyaret edenlerin sayısı her geçen yıl artmaktadır"
Kırşehir Valisi İbrahim Akın, AA muhabirine, kentin 5 bin yıllık tarihe sahip Orta Anadolu'nun önemi bir kültür ve tarih şehri olduğunu söyledi.
Kapadokya'nın girişinde yer alan kentin gezilip görülecek çok fazla mekanı bulunduğunu vurgulayan Akın, "Kırşehir'e geldiğinizde hem tarihi mekanları hem Seyfe Gölü Kuş Cenneti gibi doğayı hem de jeotermal tedavi ile ilgili tesisleri bir arada görmek, buralardan istifade etmek mümkündür." dedi.
Başta Japon turistler olmak üzere şehrin sürekli ziyaretçilerinin bulunduğunu dile getiren Vali Akın, şunları kaydetti:
"Kırşehir'imiz jeotermaliyle, tarih ve kültürel değerleriyle, yer altı şehirleriyle Kapadokya'nın girişinde misafirlerimizin ziyaret edebilecekleri önemli bir kenttir. Ziyaretçilerimizi şehrimize bekliyoruz. İlimizi ziyaret edenlerin sayısı her geçen yıl artmaktadır. Son zamanlarda salgın nedeniyle doğal olarak bir düşüş meydana geldi. Ancak salgının azalmasıyla tekrar ziyaretçilerimizin artacağını düşünüyor ve değerlendiriyoruz. Kapadokya girişinde yer alan tarih şehri Kırşehir'imizin yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olması gerektiğine inanarak ziyaretçilerimizi kentimize bekliyoruz." KIRŞEHİR (AA) - ABDULLAH YILDIZ