Şeker Dede unvanıyla bilinir. Asıl adı Abdüllatif Piliç’tir. Emekli öğretmendir. Yaşı doksanın üzerindedir. Ancak gönlü genç. Ruhu genç. Aklı başında. Hâlâ okuyor. Hâlâ yazıyor. 
Ufak tefek yaşlılık sıkıntıları olsa da sağlığı yerindedir. Dinçtir. Ayaktadır. Yazdıklarından ibret alabilirsiniz. Beğendiği yazıları, yazarlarıyla paylaşmaktan zevk alır. Büyüklenme, kibirlenme bilmez. Milliyetçi özü başta gelir. Atatürk’e dil uzattırmaz. Ordusuna ve polisine saygılıdır. Jandarmalar gününde, jandarmamız için yazdığı şiir, çok beğenilmiştir. Jandarma tarafından çıkarılan dergide, kapak şiiri olarak yayınlanmıştır. Polis günlerinde polislerimiz için yazdığı şiirler de ilgiyle okunur. Şiirlerini Kırıkkale İl Gazetesinin her cumartesi günü şairlerimiz ve şiirleri sayfasında yayınlanır. Her şiirini okurum. Beğenirim. Söz aramızda şiirlerini severek okurum.
Kendine yetecek dini bilgileri de vardır. Kuran okur. Yasin okur. Kırıkkale şairlerinin her ay şiir günleri yapılır. Bu şiir günlerinde İl Gazetesinde şiirler yazan, bazen köşe yazıları yazan rahmetli oldu- (Korena hastalığından). 
Sevgili Doğan Demir Kandemir başkanlığında İl Kültür Müdürlüğü tarafından, kendine teslim edilen bir odanın anahtarı ile şairlerimiz toplanırlar. O ayın ilk cumartesi günü saat onda toplanırlar. Ay içinde yazdıkları şiirlerini okurlar. Bu çok faydalı bir çalışmadır. Bir kere herkes yeni yazdığı bir şiiri ile bu toplantılara katılırlar. Karşılıklı yorumlar yapılır. Sonraki ay toplantılarına daha okunur, dinlenir şiirleriyle gelirler. Çok istedim, edebiyat öğretmenlerimizin öğrencileriyle bu toplantılara katılmasını. Hele küçük öğrencilerimizin bu toplantılara katılmasını. Çünkü şiir toplantılarına katılan şairlerimizin hemen hemen çoğu belli bir yaş üzerindedirler. Küçüklerin bu şairleri görünce yazmaya - okumaya heves etmemeleri mümkün değildir. Onlara özenecekleri ve yazma konusunda, okuma konusunda kendilerini sorgulayacaklarından şüphe duymuyorum.
Doğan Demir Kandemir deyince, benim üzerimde emeği olan bir isimdir. Kuran’ı Kerim-i bilgisayardan öğrendim. Ancak bazı işaretleri, bazı harfleri, ayet sonlarında yutulan harfleri bir bilenden de öğrenmek gerekiyordu. Kendisine benim okumama yardımcı olmasını istedim. Bir süre belli günlerde ve belli saatlerde İl Gazetesinin bir odasında buluşmaya karar verdik. Benim daha iyi okumama yardımcı oldu. Allah rahmet etsin.
Şeker Dede gençlik için bir hazinedir. Doksan yaşından fazla olan bu kişiden yararlanılması gerektiğini düşünüyorum. Belki bu yazımı Millî Eğitim yetkililerinden okuyanlar olabilir. Onlar okullarındaki Türkçe, edebiyat öğretmenlerimize destek olmalılar. Şeker Dede’yi okullarına sınıflara veya salonlara öğrencilerimizi toplayabilirler. Şeker Dede’yle on yirmi dakikalık söyleşilerde bulunmalarını, Şeker Dedenin on yirmi dakikalık konferans vermesini sağlarlar. Bu çalışmaların öğrencilerimizi okumaya ve yazmaya teşvik edeceği özellikte görüyorum. Doksan yaşında bir insan daha okuyorsa, daha yazıyorsa gençler de kendilerini sorgulayacaklar. Okumaya ve yazmaya olan ilgileri artacaktır.
Elimizde, Şeker Dede gibi bir kaynak kişi varken ondan faydalanmalıyız. Şunu söyleyim. Şeker Dede’nin bu çalışmalardan dolayı bir maddi beklentisi olmaz. Gençliğe faydalı olmayı gördükçe ve faydalı olduğunu anladıkça, O da Ülkemiz adına ve kendi adına mutlu olacaktır. Kendisinden beklenen özveriyi gösterecektir. Allah Şeker Dede’ye kalan ömründe, sağlık - sıhhat - afiyet versin. Eğitim- öğretimde fırsat eğitimi diye bir kavram vardır. Şeker Dede bir fırsattır. Yararlanmalıyız.
ASIM ATABEY