Kırşehir'de birileri için “küçük olsun, benim olsun!” yaklaşımı hala geçerli.
Kırşehir'i avucunun içerisine almak isteyen bazı beyinler Kırşehir'in büyümesini, gelişmesini istemeyerek küçük, dar bir alanda kalmasını ve her şeye kendilerinin hükmetmesini istemektedirler.
Özet ve tek kelime ile sadece " Ben. "
Nedense Kırşehir'e sanayi yatırımlarının gelmesi, işsizliğin azalması, esnafın canlanması, nüfusunun artması, gelişmesi, büyümesi birilerinin işine gelmiyor. Bir yerde koltuk sahibi olanlar koltuktan kalkmamak için bütün gayretleriyle uğraşırken, Kırşehir'in hayrına ellerini taşın altına koymuyorlar.
Herkesi ve her sivil toplum örgütlerini kastetmiyorum gerek şimdi, gerek geçmişte bulundukları makamların hakkını vererek Kırşehir için proje üreten çalışan çok değerli oda ve dernek başkanlarımız mevcuttur. Maalesef bugün Kırşehir'de öyle insanlar var ki kaderin cilvesiyle geldikleri koltuklarda protokolde yemek yemekten, devletin parasıyla il dışına çıkmaktan, etkinliklere, faaliyetlere katılmaktan başka hedefleri yok.
Bir de karpuz gibi içleri ayrı, dışları ayrı havaya, rüzgâra, güneşe, siyasete, adama göre davranan, duruma göre Atatürkçü, dindar, milliyetçi ve çağdaş geçinen muhteremlerin içlerindeki kötü emellerini saklamak için sahte gülücükler dağıtmaları, insancıl, vicdanlı ve merhametli görünmeye çalışmaları yok mu?
İşte o insanı tüm öldürüyor. Bu tür sahte davranışlar ve sahte insanlar oturdukları koltuklara hiç yakışmıyor. Daha dorusu bu tip insanlar Kırşehir'i temsil etmeye yakışmıyorlar. Bu insanlardan ne Atatürkçü olur, ne milliyetçi, ne dindar, ne de çağdaş. Ancak kendilerinden hiç bir şey olamayacağını, bir işe yaramayacaklarını bilen bu kişiler hoşça vakit geçirdikleri koltuklarda oyalanırlar. Çünkü bu koltukları hak etmediklerini kendileri de biliyorlar fakat ne yazık ki o koltuklara gelmişler. Gelsinler bakalım öyle bir gün gelir ki içi boş balonların en yükseğe çıkıp, sonrasında patlayarak aşağı düşmesi gibi bunlarda bir gün aşağıya düşeceklerdir.
Düşünün bir kere yıllardır bir koltukta oturan, karşısına gelen tüm insanların yüzüne gülücükler dağıtan, yanında gidenin arkasından olmayacak her türlü sözleri söyleyen, ilk okul mezunu kardeşini üniversite mezunu bir çalışanın yerine getirmek için Kırşehir'in yetiştirdiği ve büyük çoğunluğunun saygınlığını kazandığı görevi başındaki değerler hakkında olumsuz, karalayıcı, yalan ve iftira niteliğinde konuşmalar yapan, eylemlerde bulunan hangi insana yakışır o koltuklar.
Tekrar ediyorum her oda, her örgüt, her dernek ve bu oda, örgüt ve derneklerde görev yapan başkanlar, yöneticiler yazımdan alınmasınlar, gerçekten uzun soluklu bir yolda emeğini esirgemeyip gündüz gece demeden Kırşehir için çalışan oda, dernek ve örgütlerimiz var ama birde buraları bırakmak istemeyen, yapışan, Kırşehir' e fayda getirecek küçük bir iş için uğraşmayan, emek harcamayan ama yukarıda belirttiğim gibi protokolde boy göstermek, sahte gülücükler dağıtmak ve devletin parasıyla Ankaralara, İstanbullara. İzmirlere ve diğer illere giderek tatil yapanlar ve eğlenenler var. Bunlar için Kırşehir nüfusu artmış, sanayisi gelişmiş, işsizlik azalmış, esnafın işi iyi, vatandaşın refahı yerinde bir şehir olmuş önemli değil, önemli olan bunların hava atmaları, şov yapmaları, Sayın Valimizle, Belediye Başkanımızla, Milletvekilleriyle fotoğraf çektirmeleri ve devlet parasıyla il dışına gitmeleridir.
Oysa Kırşehir birilerinin elini taşın altına sokmasını bekliyor. Kırşehir gelişmek, ilerlemek, nüfusun yoğunlaştığı, işsizliğin azaldığı, esnafın halinden memnun olduğu ve bu uğurda emek harcayan idareciler, başkanlar, yöneticiler istiyor.
Yatırım diye yıllardır kamu binalarının yıkılarak yenilerinin yapılmasını hizmet olarak gösterilmesini istemiyor, sanayi istiyor, iş imkanı istiyor, her alanda gelişmiş Kırşehir istiyor.
Ancak Kırşehir'in bu sorunları birilerinin umurunda değil birileri için Kırşehir avucumun içerisinde olsun, benim olsun küçük olsun anlayışı hakimdir.
Küçük olsun ama benim olsun,
Azıcık aşım kaygısız başım,
Bu bana yeter gardaşım,
Kendi işimin patronuyum kimseye hesap veremem anlayışı anlayışı hakimdir bu zihniyetlerde.
Bu dar beyinler nedeniyle Ahi Evran Üniversitesini, Organize Sanayi Bölgesini olmayacak alanlara kuruldu. Adliye binasının yeri burası mı olmalıydı, yeni yapılacak vilayet konağı şehir merkezindeki dar ve olmayacak alana mı yapılmalıydı? Bunları hesap etmiyoruz sadece “ben” diyoruz.
Tüm bunların nedenleri de kurumlar ve şehirler değil kişiler ön plana çıkıyor, tercihimiz imar mı - rant mı? Bizler rantı tercih ediyoruz.
Zayıflayanlar, kendilerini kurtarmak veya güçlü olmasına rağmen, gücünü arttırmak isteyenler ittifaklar kuruyor, uzlaşı formülleri bulabiliyorlar, sonrasında şehirleri avuçlarının içlerine alarak istedikleri her şeyi yaptırıyorlar.
Maalesef Kırşehir “küçük olsun benim olsun, avucumun içerisinde olsun, hükmedeyim!” anlayışından gelişemiyor.
Bir an önce bu anlayıştan vazgeçmemiz Kırşehir'in hayrına olacaktır.

* * *
“Kırşehir Çiğdem” Gazetesi olarak gazetemiz sayfalarında ve köşemizde Kırşehir'in sorunlarını, vatandaşların isteklerini sürekli olarak gündeme getirerek ilgili makamlara iletiyoruz, iletmeye de devam edeceğiz. Ancak Kırşehirli hemşehrilerimizden maillerimize gelen o kadar çok istekler var ki bunları yazmaya kalksak zamanda yetmez, diğer konulara sıra gelmez.
Bu nedenle hemşehrilerimiz her hangi bir konuda sorunları olduğunda Kırşehir Valilik Binasının giriş kapısının sol tarafında bulunan "AÇIK KAPI" servisine iletebilirler. Burada vatandaşın dertlerine derman olmak, sorunlarını çözüme kavuşturmak için, güler yüzlü, tatlı dilli, iyi niyetli, vicdan ve merhamet sahibi, halkla ilişkiler konusunda uzmanlaşmış bay ve bayan görevliler var.
"AÇIK KAPI'YA" gelerek problemlerinizi, şikayetlerinizi, çözüme kavuşturulmasını istediğiniz, öğrenmek istediğiniz konuları ileterek sonuç alabilirsiniz. Sizler için kurulmuş bir servistir müracaat etmekten. sıkıntılarınızı iletmekten çekinmeyin, korkmayın buradaki görevliler sizlere her konuda yardımcı olurlar, çayınızı söylerler, yaşlıysanız, engelliyseniz, aracınız ve araç tutma imkanınız yoksa araç temin ederek evinize kadar gönderirler.
Ben de AÇIK KAPI'ya iki kez yaşlı teyzeleri götürdüm. Orada görevli arkadaşlarımız şikayetleri dinlediler, Valilik binası içerisinde gidilmesi gereken birimlere gittiler, valilik dışında olanlar için de o bizim görevimiz biz gerekli işlemleri yapar, takip eder ve sonuçtan sizleri haberdar ederiz diyerek vatandaşı gideceği yere gönderdiler.
Başka bir köşe yazısı ile gündeme getirilmesi gereken Kırşehir Valiliği içerisinde hizmet veren AÇIK KAPI çalışanlarına vatandaşlara gösterdikleri ilgiden, güler yüzlerinden, tatlı dillerinden ve yardımcı olmalarından dolayı teşekkür ediyorum.