Dünya ve ülkemiz koronaviris salgını ile adeta boğuşuyor.
Herkes büyük bir tedirginlik içinde.
Pek çok ülkede sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Bizim ülkemizde şimdilik sokağa çıkma yasağı yok ama, gelir mi her an gelebilir. Çünkü bu virüs çok hızla yayılıyor.
Hükümet pek çok önlemler aldı. Okullar; üniversiteler tatil edildi, maçlar seyircisiz oynanıyor, kalabalık ortamlardan uzak durulması isteniyor.
Partilerin grup toplantıları, sosyal ve kültürel tüm etkinlikler iptal edildi.
Hastanelerde ziyaretçilere sınırlama getirildi, hatta askerlere çarşı izinleri bile iptal edildi.
Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu da Kırşehir Belediyesi bağlı kuruluşları ve iştiraklerinde çalışan 12 yaşından küçük çocuğu olan annelerin işlerin aksamaması şartıyla idari izinli sayılacağını açıkladı.
Kırşehir İl Halk Kütüphanesi ile birlikte tüm ilçelerde ve Kurancılı beldesindeki kütüphaneler de okuyuculara kapatıldı.
Yani çok ciddi bir sağlık problemi ile karşı karşıyayız.
Ne diyelim, kendimizi bu virüsten koruruz inşallah.
Bu virüs gerçekten dünyayı ve ülkemizi derinden sarsıyor.
Zaten pamuk ipliğine bağlı olan ülkemiz ekonomisini sarstığı da ortada. Döviz kurlarındaki artışın faturasını hep birlikte yaşayacağız.
Çin'de ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan Korona virüsün Türkiye'de kendini göstermesiyle devreye giren fırsatçılar hızlıca fahiş fiyat uygulamasına başladı.
Bu virüsten yararlanan fırsatçılar da tabi işbaşındalar.
A’dan Z’ye bazı gıda ürünleriyle özellikle dezenfektan ürünlerinin fiyatlarını kat ve kart arttırdılar. Tabi bunları yapanların insan olamayacağını da bilmem hatırlatmama gerek var mı?
İlk olarak kolonya ve maske fiyatlarında fahiş artışlar baş gösterirken, buna makarna ve benzeri ürün satışları da eklendi. Marketler, ecza depoları, medikal, kozmetik dükkanlarına anlık baskınlar yapılsa da hala fırsatçılar bildiklerini yapmaya devam ediyorlar.
Kırşehir’de insanlar kolonya bile bulamıyor, bulsa fiyatı 2-3 kat pahalı.
İnsanlar ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. İlgili kurumlar her türlü önlemlerin alındığını, hatta denetimlerin arttırıldığını ifade etseler de halkın bir kısmının panik içinde olduğu ortada.
Özellikle hala makarna başta olmak üzere kuru gıda reyonları ile maske, kolonya, tıbbi cihaz ve dezenfekten ürünlerine yoğun bir talep var.
Zor zamanı fırsata çevirmek isteyenlere diyecek bir şey bulamıyor insan.
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, "Herhangi bir ürünün stoklarında eksiğimiz yok. Bugün 81 ilde eş zamanlı olarak denetimler başladı. Ayrıca bu sabah itibari ile tüm raflar doldu. Panik yapacak bir şey yok. Haksız fiyat artışlarına karşı gereği yapılacak. Fiyatları etkileme, ürünlerin yokluğuna neden olma, mal satışlarından kaçınma fiilleri TCK'ye göre suç. Bunların hapse kadar cezası olacak” dedi.
Dedi demesine de şu ana kadar bu kişiler hakkında ne gibi işlemler yapıldı bilmiyoruz.
Gerçekten insan aklı ermiyor. Toplumun büyük bir bölümünün koronavirüs salgınının tedirginliğini yaşadığı bir ortada bazı kişilerin bu durumu fırsata dönüştürmesi insanlık mı?
Ülkemizde koronavirüs vakasının açıklanmasının ardından maske, makarna, kolonya gibi bazı ürünlerin fiyatlarında fahiş artışların yapıldığını görüyoruz.
İki yıl önce döviz kurlarındaki yükselişi bahane edip bazı ürünlerin fiyatını yükselten fırsatçılar, bugün koronavirüs salgınıyla iş başında. Fakir fukaranın nafakasına göz diken kriz simsarlarına fırsat verilmemeli. Bu kişi ve kurumlar en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.
İnşallah bu kişilere ve işletmelerde gereken cezalar verilir, hatta yaptırımlar yapılır. Yoksa bu zor günleri fırsata çevirenlerin sayısı daha da artar diye düşünüyoruz.