Kırşehirspor’unkurulduğu 1969 yılındaki ilk kadrosunda yer alan ve uzun yıllar yeşil-beyazlı formayı giyen, çalışkanlığı ve dürüstlüğü ile herkesin gönlünde taht kuranefsane futbolcumuz Turan Koçak, kendisini gibi Kırşehir spor camiasına hizmet veren oğulları Hakan ve Deniz Koçak’ın çalışmalarını yakından takip ediyor.

Kırşehirspor’unaltın çocuğu Turan Koçak, Ortaokullar arası Yıldızlar Futbol müsabakalarına katılan Cacabey Ortaokulu ile Kırşehir Koleji arasındaki şampiyonluk maçını izledi. Gençlerin maçını izlerken heyecanlanan Efsane oyuncumuz Turan Koçak’a Allah uzun ömürler versin.

Hatırlanacağı gibi Kırşehirspor’un efsane futbolcusu Turan Koçak’ın oğulları Deniz Koçak Cacabey Ortaokulu’nda, Hakan Koçak ise Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde Beden Eğitimi Öğretmeni olarak görev yapıyor.

TURAN KOÇAK’I TANIYALIM

1945 yılında Kırşehir’in Karacaören köyünde doğan Turan Koçak, ilkokulu Karacaören’de bitirdi.

Sonra Sanat Okulunun imtihanlarına girdim ve kazanarak Sanat okuluna öğrenim görmeye başladı. Sanat Okulu’nun sportif faaliyetinin Voleybol Basketbol, Futbol ve Maraton koşusunda birinciliği var.Voleybol basketbol, futbol takımlarının kaptanlığı yaptı.

Sanat okulunda okurken, Malyaspor futbol takımı için bana teklifte bulundu, fakat Kılıçözüspor bunu duyunca hocalarını devreye sokarak Turan KocakKılıçözüspor’a aldı.

İsterseniz futbol hayatının diğer bölümünü Turan Koçak’ın kendisinden dinleyelim:“Kılıçözüspor’da, Sanat Okulu bitene kadar bu takımın formasını giydim.Sanat Okulu’nu bitirdikten sonra Kütahya Tunçbilek fabrikasına gittim. Orada futbol oynarken, beni beğendiler ve Tavşanlı Linyitspor’a transfer oldum. 2 sene bu takımda oynadım. Daha sonra askerlik hizmeti için Sivas’a gittim. 2 aylık dağıtım izninden sonra Erzurum 9. Kolordu Komutanlığı emrine girdim. Burada sporcu olanları topluyorlardı. Beni de yanlarına çağırarak baktılar ve Erzurum Karagücü’ne seçtiler. Askerlik müddetimce Erzurum Karagücü’nde futbol oynadım. Bu arada Erzurum karmasına da seçtiler.

“Çeşitli illere maç yapmaya gittik. Askerlikten terhis olduktan sonra, Kırşehir’e geldiğimde, Yıldızspor’a girdim. Oradanda Cemal Altunsaray’ın girişimleri sonunda Kırşehirspor kuruldu. Kırşehirspor’a lisansım çıkartılarak futbol hayatıma devam ettim. Kırşehirspor’da Muhittin Kıpçak hoca olarak getirildi. Muhittin hocanın gelmesiyle birlikte bende yeşil-beyazlı formayla takım kaptanı olarak görev yaptım.

“Kırşehirspor formasıyla benimde kaptan olmamdan ötürü çok iyi sezonlar ve başarılı maçların altına imza attık. Hatta Kırşehir halkı beni ‘Altın Çocuk’ lakabıyla onurlandıralar. Bu taraftarların bana ilgisi bana maçlara doping etkisi yarattım.O dakikadan sonra taraftarların Kırşehirspor’a ve bana olan ilgisi son derece mutlu etti. Bu durum karşısında takım kaptanı olarak, arkadaşlarıma hep morali ben verdim. Sonuç olarak 1969-1974 yılları arasında unutamadığım sezonlar yaşadım.

“Kırşehirspor’da oynadığım dönem içinde bana Elazıspor ve Ankaragücü takımlarından teklif geldi. Fakat bu gelen teklifi yeşil-beyazlı yöneticiler bana bildirmediler. Bana bildirmedikleri gibi yöneticiler, ‘Bu futbolcu Kırşehirli, yüklü parada verseniz gitmez’ diyerek dediler. Zaten Turan bir kurumda çalışan memur demişler.

“Bu 4 senelik Kırşehirspor macerasının ardından Bayındırlık ve İskân Müdürlüğü’nde çalışırken, Niğde’ye tayinim çıktı. Tayinim çıkması beni son derece üzdü. Beni üzdüğü kadar taraftarlarımız da üzdü. Bu bir görev olduğundan mecburen Niğde’nin yolunu tutum. Sporu ve hatta futbolu seven biri olarak orada da boş durmadım ve Gaziantep’te düzenlenen Antrerörlük seminerine katıldım.

Gaziantep’te UEFA C belgesini elime alarak Niğde’ye döndüm. Bu ara Niğbaşspor’un Müdürü ismini hatırlayamadığım büyüğüm beni Niğdespor’un sahasında yakaladı ve ayaküstü tanıştık. Tabiki konuşurken, kendisinin Kırşehirli olduğunu bilmiyordum. Ayaküstü konuşurken öğrendim. Parlak futbolculuk kariyeri olan birinin antrenörlüktedir başarılı olacağını düşündüğünden beni Niğbaşspor’un antrenörü olarak göreve getirdi.

İlk hocalık kariyerimde gençlere önem verdim. Onları kötü alışkanlıklar elde etmemesi için futbol oynamaya davet ettim. Sağolsunlar bu çağrımız karşısında yoğun bir talip oldu ve Niğdespor’un profesyonel takım olmasına rağmen bizleri tercih ettiler. Bu süre içerisinde bir gençleri a takım bünyesine kazandırdık. Sonuç olarak 2 yıl üst üste amatör kümede takımı yoktan var ederek şampiyon yaptık. Tüm Niğde halkının gözü hep üstümüzdeydi. Bu ilginin ve alakayla bizlerde işimize dört elle sarıldık.Yani bir nevi hem kurumda görevli memur olarak Niğde’de hizmet veriyorum, hemde mesai sonunda Vali beyin onayı ile antrenörlük hayatımıza devam ediyorduk. 1987-1991 yılları arasında 4 sene Niğde’de göre yaptım ve 1991 yazında Kırşehir’e geri tayin oldum. Kısa bir süre futbola ara verdikten sonra Kırşehirspor’un alt yapısında görev yapmaya başladık. Kırşehirspor’dan sonra şu anda Yanıklar Halı Sahanın sahibi Kenan Yanık’ın kurduğu ve 2. Amatör kümede boy gösteren Ahi Birlikspor’aantrenör olarak başladım. 1 yıl çalıştırdığımız bu takımda antrenörlük yaptıktan sonra aktif futbol hayatımı noktaladım. Şu sıralarda sadece futbolu televizyon ve ara sıra stadlarda takip ediyorum.1969 yılından buyana gösterdikleri ilgi ve alakadan dolayı Kırşehir halkına şükranlarımı sunuyorum” İfadelerini kullandı.(HABER-FOTOĞRAFLAR: SALİH HANÇER)